<div>ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Suriye ve IŞİD konularında ayrı düşen iki ülkenin 2003’ten, hatta 1974’ten beri hiçbir krizi bu kadar farklı görmediklerine dikkat çekti. “PKK ve PYD Kobani’den kahraman gibi çıkarsa, çözümsürecinde PKK’dan istikrar bozucu ve kabul edilemez talepler gelebilir” dedi.</div> <br> <div>Ankara ile Washington arasındaki Suriye ve IŞİD geriliminin, iki ülke arasındaki ilişkilere vurduğu darbe hakkında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’dan son derece çarpıcı yorumlar geldi.</div> <br> <div>Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü için bir makale kaleme alan Pearson, iki ülke başkentleri arasında 2003’teki tezkere krizinden beri böylesi bir kriz yaşanmadığını belirtti.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>SOMUT ADIM ÇAĞRISI</strong></div> <br> <div>Hatta bazılarına göre bunun 1974’teki Kıbrıs anlaşmazlığından bu yana yaşanan en ciddi kriz olduğu kanaati taşıdığını vurgulayan Pearson, Türkiye’nin desteği olmadan ABD’nin istikrarlı bir koalisyon kuramayacağını ifade etti.</div> <br> <div>Türkiye’nin de ABD’nin desteği olmadan bölgedeki amaçlarını gerçekleştiremeyeceğini kaydeden Pearson, “İilişkilerin eski haline dönmesi için bazı somut adımlar atılmalı” dedi. Suriye ve IŞİD konularında her iki ülkenin de haklı olduğu noktalar olduğuna dikkat çeken eski büyükelçi 4 maddelik bir strateji önerisinde bulundu.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>PKK’YA GÜVEN YOK</strong></div> <br> <div>Pearson, “Türkiye 3 konuda haklı. Bir, Esed iktidarda kaldığı sürece bölge istikrara kavuşamaz. İki, PKK ve PYD Kobani’den kahraman gibi çıkarsa çözüm sürecinde PKK’dan istikrar bozucu ve kabul edilemez talepler gelebilir. Türkler PKK’dan şüphelenmekte haklı. Üç, ABD hâlâ (IŞİD’e ilişkin) net bir strateji ortaya koyamadı” ifadelerini kullandı.</div> <br> <div>Washington yönetimini ise IŞİD’i yok etmenin öncelik olması ve operasyona bölge ülkelerinin liderlik etmesi yaklaşımı konusunda haklı bulan Pearson, Ankara’nın söz konusu örgüte yönelik çelişkili yorumları olduğunu ve karmaşık ilişkiler gösterdiğine dikkati çekti.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>ÖNCELİK TÜRKLER’E</strong></div> <br> <div>Pearson Suriye’de uzun dönemli çözüm için atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı: “ABD uzun dönem hedefinin Esed’i devirmek olduğu noktasında açık olmalı. Herhangi bir müzakere onu iktidarda tutmamalı. Ayrıca, eğer Ankara IŞİD’e karşı askeri güç kullanacaksa, ABD Kürtler yerine Türkiye’ye öncelik vermeli.</div> <br> <div>Bağdat’ın askeri yardıma ihtiyacı var. Irak’a özel kuvvetler ve muharebe eğitmenleri de gönderilmeli. IŞİD’i püskürtecek etkili bir Irak ordusu kurulana kadar, IŞİD’in mali ve militan desteğinin azaltılması ile yenilmezlik havasının yok edilebilmesi için Türkiye ülke içinde ve dışında aktif olarak angaje olmalı.”</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>ÇUVAL OLAYINDA ANKARA'DAYDI</strong></div> <br> <div>2000-2003 yılları arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Robert Pearson, 2003’te iki ülke ilişkileri dibe vurduğunda Türkiye’deydi.</div> <br> <div>1 Mart’ta TBMM’de ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a geçişine izin veren tezkere reddedilmişti. 4 Temmuz 2003’te ise ABD askerleri Süleymaniye’de Türk askerlerinin kafasına çuval geçirmişti. Görev süresi dolan Pearson, bu olaydan birkaç hafta sonra Ankara’dan ayrıldı.</div> <br>