Tiroid bezi, boyunun ortasında Adem elması olarak adlandırılan kıkırdağın altında bulunan kelebek şeklinde küçük bir iç salgı bezidir. Tiroid bezinde tiroksin (T4) ve tiriiyodotironin (T3) olmak üzere 2 hormon salgılanır. Bu hormonların salgılanması ise iyot minerali sayesinde olur. Tiroid hormonları hücrelerde kullanılan oksijen miktarını, üretilen protein miktarını ve diğer hormonlara cevapları ayarlar, bir nevi organların performanslarını etkiler. T3 ve T4 hormonları aynı zamanda metabolik süreçleri etkiler ve metabolizma hızını da kontrol ederler.

Tiroid hastalıkları 2 çeşitte tanımlanabilir. Hipotiroidizm; tiroid  hormonları yetersiz salınır, metabolizma çalışma hızı yavaşlar bu nedenle yakılan enerji miktarı azalır ve kilo artışı görülmeye başlar. Haşimato tiroidi de bir hipotiroidizm çeşididir. Hipertiroidizm; tiroid bezi daha aktif çalışır ve aşırı bir hormon üretimi olur bu nedenle de yakılan enerji artar ve kilo kaybı görülür. Bu hastalıklar arasında en yaygın görüleni hipotiroidizmdir. Guatr ise normal olan tiroid bezinin herhangi bir nedenle büyümesidir.

Tiroid hastaları doktor kontrolünde uyguladıkları ilaç tedavisinin yanı sıra yaşamları boyunca beslenmelerine de dikkat etmek durumundadırlar. Tüketecekleri yiyeceklerin çeşit ve miktarı hormon seviyelerini etkileyebilmektedir.

Bu nedenle, Tiroid diyeti programında dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Bunlar;

  • Hipertiroidizm teşhisi konulduğunda kilo artışının olması kilo kaybına göre daha zordur. Hipotiroidizm teşhisinde ise metabolizma yavaş çalıştığı için kilo kaybının gerçekleşmesi de yavaş olur. Her iki tiroid hastalığında da uygulanacak diyet planları uzun sürelidir ve bir yaşam tarzı haline getirilmelidir. İdeal vücut ağırlığı; metabolizma hızında ve tiroid hormonlarının normal aralıkta bulunmasında etkili olur.
  • Tiroid hastalığının türüne göre beslenme planları ve düzenleri farklılık gösterir. Bu yüzden mutlaka bir diyetisyene başvurulması gerekir.
  • Tiroid ilaçlarıyla aynı öğünde demir ve mide ilaçları kullanılmamalıdır, ilacın emilimi etkilenmektedir.

· Su tüketimi tiroid hastaları için daha fazla önem taşımaktadır. Bu nedenle su tüketiminizi asla ihmal etmeyin, günde en az 2-2,5 lt (10-12 su bardağı) su içmeye çalışın.

· Lif içeriği yüksek besinler ( sebzeler, meyveler, kurubaklagiller ve tam tahıllı ürünler gibi ) tüketilmelidir.

· Antioksidandan zengin sebze ve meyvelerin (maydanoz, dereotu, greyfurt, portakal gibi) tüketimi tiroid bezi ve bağışıklık sistemi sağlığına yararlı olur.

· Guatrojenik besinlerin(brokoli, karnabahar, lahana, turp gibi) tüketilmemesi önerilir. Bu besinler iyot emilimini engelleyebilir ve tiroid bezlerinin büyümesine neden olabilir. Bu besinler özellikle ilaçlar alındıktan hemen sonra tüketilmemelidir.

· Soya fasulyesi ve soya ürünlerinin tüketilmesi önerilmez.

· Kafein kaynaklarının(çay, kahve)  tüketimi sınırlandırılmalıdır. Günde en fazla 300 mg kafein tüketebilirsiniz.

· İyot tüketimi hipotiroidizm hastaları için önemlidir. Bu hastaların iyot kaynaklarını daha fazla tercih edebilirler. Fakat aşırı miktardaki iyot tüketiminin faydadan çok zararının olabileceği unutulmamalıdır. İyot kaybının olmaması için yemeklere piştikten sonra tuz atılmalıdır.

  • Omega-3 yağ asitleri (balık gibi), selenyum (hindi eti, tavuk göğsü, keten tohumu gibi), çinko (yumurta gibi) ve tirozin (et,süt,baklagiller gibi ) tiroid hormonlarının dengelenmesi için kaynakları tüketilmelidir.

· Diyetin yanında egzersiz de mutlaka yapılmalıdır. Hem metabolizmanın hızlanması, hem tiroid hormonuna karşı doku duyarlılığının artması, hem de kas artışı için düzenli egzersiz en azından haftada 5 gün 60 dakika yürüyüş yapmalısınız.

Sizin için kapsamlı bir beslenme planı hazırlamamı isterseniz online diyet programı ile size yardımcı olabilirim.

Diyetisyen Tuba SÖNMEZ

Soru,  görüşleriniz ve online diyet programı için;

Gmail; [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.