Ortak kullanım alanlarının bakteri ve mantarlar için ideal üreme alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Mesut Yılmaz, “Ofis, toplu taşıma, umumi tuvaletler, mutfaklar, spor salonları, okullar çeşitli bakteri ve virüsleri barındırabilir. Özellikle ofislerde kullanılan bilgisayar fareleri ve klavyeler hastalık riski taşıyabilir. Bu bakteriler cilt enfeksiyonlarına, idrar yolu enfeksiyonlarına ve gastrointestinal hastalıklara neden olabilir. Hatta bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir" dedi. 

Ortak alanlarda sıkça bulunan bakteri ve mantarlara karşı Medipol Mega Üniversite Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mesut Yılmaz, uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, umumi tuvaletler, spor salonları ve ofis dinlenme odaları gibi ortak kullanım alanlarının bakteri ve mantarlar için sıcak noktalar olduğunu vurgulayarak “Bu alanlar genellikle yüksek trafikli ve yüksek temaslı olup mikroorganizmaların gelişmesi ve çoğalması için ideal bir ortam sağlar. Bakteri ve mantarlar, kontamine yüzeylerle doğrudan temastan öksürme ve hapşırma yoluyla havadan bulaşmaya kadar çeşitli şekillerde yayılabilir. Bu da ortak kullanım alanlarını soğuk algınlığı, grip ve cilt enfeksiyonları gibi bulaşıcı hastalıkların yayılması için birincil konum haline getirir. Bakteri ve mantarların çoğalmasıyla mücadele etmek için ortak kullanım alanlarında temiz ve hijyenik bir ortamın muhafaza edilmesi şarttır” diye konuştu.

“ANTİBİYOTİKLER MANTAR ENFEKSİYONLARINDA İŞE YARAMAZ”

Mantar ve bakterilerin, iç ve dış ortamlarda her yerde bulunabilen mikroorganizmalar olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, “Bu mikroorganizmalara maruz kalmak, atopik olmayan kişilerde alerjik tepkilere benzeyen solunum ve diğer sağlık etkilerine yol açabilir. Ayrıca bazı mantarlar ve bakteriler, bakteriyel enfeksiyonlarla benzer semptomlara sahip Valley ateşi, histoplazmoz ve blastomikoz gibi akciğer enfeksiyonları gibi enfeksiyonlara neden olabilir. Bununla birlikte antibiyotikler mantar enfeksiyonlarında işe yaramaz ve mantar enfeksiyonları için erken test, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmak ve gerekirse antifungal ilaçla tedaviye izin vermek önemlidir. Dahası bakteri-mantar etkileşimleri insan mikrobiyotasının mikrobiyal topluluklarını etkileyebilir ve bu da diyabet, kanser ve kolit gibi birçok insan hastalığıyla ilişkili mikrobiyotada değişikliklere yol açabilir” dedi.

ORTAK KULLANILAN BİLGİSAYARLARDA RİSK DAHA FAZLA

Özellikle ofislerde kullanılan bilgisayar fareleri ve klavyelerin hastalık riski taşıyabildiğine değinen Prof. Dr. Yılmaz, “Bu cihazlara genellikle birden fazla kişi dokunur ve potansiyel olarak zararlı olanlar da dahil olmak üzere çeşitli bakteri ve mantarları barındırabilir. Bilgisayar farelerinde ve klavyelerde bulunan en yaygın bakterilerden bazıları Staphylococcus aureus ve Escherichia coli'dir. Bu bakteriler cilt enfeksiyonlarına, idrar yolu enfeksiyonlarına ve gastrointestinal hastalıklara neden olabilir. Ayrıca Aspergillus fumigatus ve Penicillium chrysogenum gibi mantarlar bilgisayar ekipmanlarında bulunmuştur ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Bilgisayar ekipmanlarından kaynaklanan enfeksiyon riskini azaltmak için, özellikle ofisler veya halka açık bilgisayar laboratuvarları gibi ortak ortamlarda bu cihazların düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi önemlidir. Ayrıca eller sık sık yıkanmalı, yüze dokunmaktan kaçınılmalıdır ve el hijyenine dikkat edilmelidir” diye konuştu.

“ORTAK KULLANILAN TÜM YÜZEYLERİN DEZENFEKTE EDİLMESİ BULAŞ RİSKİNİ AZALTABİLİR”

Mantar ve bakteri riskine karşı en dikkat edilmesi gereken ortak alanları Prof. Dr. Yılmaz, şöyle açıkladı:

“Genellikle yüksek riskli alan olarak kabul edilen alanlardan biri banyodur, özellikle de birden fazla kabini veya tesisi olan umumi banyolardır. Banyolar ishal, norovirüs, E. Coli, salmonella ve idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara neden olabilecek çeşitli bakteri ve virüsleri barındırabilir. Araştırmalar ortak kullanılan tuvaletlere girdikten sonra her bir elimizde yaklaşık 200 milyon bakteri bulunduğunu göstermektedir. Çalışmalar, ellerin su ve sabunla yıkanmasının bakteri sayısını 2-log 10'a kadar azaltabildiğini göstermiştir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer alan da ortak mutfaklar ve dinlenme odalarıdır. Bu alanlar özellikle yiyeceklerin dışarıda bırakılması veya uygun şekilde saklanmaması durumunda bakteri ve virüslerin üreme alanı olabilir. Salmonella, Listeria ve E. coli gibi bakteriler gıdaları kirletebilir ve gıda kaynaklı hastalıklara neden olabilir. Ayrıca tezgahlar, buzdolabı kolları ve mikrodalga düğmeleri gibi yüzeyler bu bakteri ve virüslerle kirlenerek enfeksiyon bulaşmasına yol açabilir. Ofisler, okullar ve toplu taşıma araçları gibi insan trafiğin yoğun olduğu alanlar grip, soğuk algınlığı ve strep boğaz gibi hastalıklara neden olabilecek çeşitli bakteri ve virüsleri barındırabilir. Tuvaletler, lavabolar, kapı kolları, ışık düğmeleri dahil olmak üzere ortak kullanılan tüm yüzeylerin uygun şekilde temizlenmesi, dezenfekte edilmesi bulaş riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.”

“SABUN VE SU BULUNMUYORSA EL DEZENFEKTANI KULLANILMALI”

Otobüs, tren ve metro gibi toplu taşıma araçlarının hastalık bulaşması açısından yüksek riskli alanlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, “Çalışmalar toplu taşıma araçlarının grip, soğuk algınlığı ve solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıklara neden olabilecek çeşitli bakteri ve virüsleri barındırabileceğini göstermiştir. Toplu taşımada hastalık bulaşması için ana risk faktörlerinden biri yolcuların birbirine yakın olmasıdır, bu da solunum damlacıklarının bir kişiden diğerine yayılma potansiyelini artırır. Ayrıca birçok yolcu tırabzanlar, koltuklar ve kapılar gibi ortak yüzeylere dokunabilir, bu yüzeyler bakteri ve virüslerle kirlenebilir ve potansiyel olarak enfeksiyon bulaşmasına yol açabilir. Toplu taşımada hastalık bulaşma riskini azaltmak için göz önünde bulundurulması gereken birkaç husus vardır. Öncelikle yolcular ellerini sabun ve su ile yıkamalı, su bulunmadığında el dezenfektanı kullanmalıdır. Ayrıca yolcular yüzlerine dokunmaktan kaçınmalı ve mümkün olduğunca yakın temastan kaçınmalıdır. Toplu taşıma yetkilileri ise temizlik ve dezenfeksiyonu artırmak ile kalabalığı azaltmak için adımlar atabilir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.