CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin, "Biz memleketin en önemli gerçeğine parmak bastık. Tehdit ve kuru gürültüye de pabuç bırakmayacağız. Onun için öyle her yandan saldırarak susturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Yağma yok." dedi. 

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantı sonrası açıklamada bulunan Tezcan, ABD'deki terör saldırısını lanetlerken, ABD halkına başsağlığı diledi. Tezcan, "Dünya, terörle mücadele konusunda ortak bir noktada buluşmak zorunda olduğunu hatırlamak zorunda." ifadesini kullandı.

Bütçe görüşmelerinin TBMM'de başladığını anımsatan Bülent Tezcan, "Bu bütçe halkın bütçesi değil, Ankara'daki beylerin bütçesi." diye konuştu.

Bu bütçede üretimi artıracak ve yoksulların sorunlarına çare bulacak çözümlerin olmadığını vurgulayan Tezcan, bütçede faiz lobilerine aktarılacak 70 milyar lira olduğunu söyledi.

Tezcan, "Bu bütçe yoksulluk ve açlığı ortadan kaldıracak bir bütçe değil." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bugün yapılan 3. Turizm Şurası toplantısına değinen Tezcan, "Ülkenin itibarını ayaklar altına alırsanız, turizmi ayağa kaldıramazsınız. Bu toplantılar ne yazık ki nafile toplantılar." değerlendirmesini yaptı.

Tekirdağ'da yaptığı konuşma

Bülent Tezcan, Tekirdağ'da Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat'a destek vermek amacıyla yaptığı konuşmaya değindi.

Söz konusu konuşmasında "Recep Tayyip Erdoğan, faşist diktatördür. Hem de onların anladığı dilden söylüyorum. Şeddelisidir, diktatörün şeddelisidir hem de." dediğini hatırlatan Tezcan, bu sözlerinin Pazartesi gününden bu yana sanki Türkiye'nin temel meseleymiş gibi aktarıldığını belirtti.

İktidarın bu sözlerinden çok rahatsız olduğunu savunan Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pazartesi günü bir gerçeği açıkladım. Dedim ki 'kral çıplak.' Sadece bizim açıklayabildiğimiz, CHP kadrolarının açıklayabildiği bir şeyi söyledim, ortalık karıştı. AK Parti'nin, hükümet yetkililerinden, milletvekillerinden, yöneticilerinden taşı alan üstüme koşmaya başladı. Ben niye koştuklarını biliyorum. Niye bu telaşa kapıldıklarını biliyorum. Olur da 'reis kenarda oturduğumuzu görür de bizim de istifamızı ister' diye görüntüyü kurtarmak için koşuştular. Biz memleketin en önemli gerçeğine parmak bastık. Tehdit ve kuru gürültüye de pabuç bırakmayacağız. Onun için öyle her yandan saldırarak susturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Yağma yok. Gerçeği söylemeye devam edeceğiz. Konuşamayanlar adına konuşmaya devam edeceğiz."

Söylediği sözleri tekrar hatırlatan Tezcan, bu sözlerinde ahlaki bir terim olmadığını ve tamamen siyasi bir söylem olduğunu ileri sürdü.

İktidar yetkililerinin hoşuna gidecek şeyleri değil, bir gerçeği dile getirdiğini vurgulayan Tezcan, sözlerine Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın kendisine hitaben, "edebsizlik, ahlaksızlık, terbiyesizlik, seviyesizlik" dediğini hatırlattı.

"Benimki siyaset literatüründen alınmış sözler, bunlarınki ahlaki literatürden çıkarılmış sözler." diyen CHP Sözcüsü Tezcan, iki sözün yan yana konulduğunda hangi sözün hakaret içerdiğinin ortaya çıkacağını söyledi. 

"Bundan daha büyük yalan olur mu"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın kendisine yönelik "Türkiye'de diktatörlük olsa sen bu sözleri söyleyemezsin." dediğini aktaran Tezcan, hakkında bulunulan suç duyurusu ve başlatılan soruşturmayla, Bozdağ'ın tekzip edildiğini savundu.

Demokrasi için ödenecek bedel neyse bunu ödeyeceklerinin altını çizen Tezcan, "Siz de ülkede demokrasiyi ortadan kaldırmanın bedelini millete ödeyeceksiniz." ifadesini kullandı.

"Biz konuşamayanlar adına da konuşuyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz. Bu süreçten rahatsız olan AK Partili bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları var ama konuşamıyorlar. Eminim biz bunları söyledikçe yürekleri soğuyor, huzur buluyorlar." diyen Tezcan, Türkiye'de demokrasinin olmadığını, bu rejimin adının "faşist diktatörlük" olduğunu, milletin bunu bilmesi gerektiğini söyledi.

Faşizmin büyük yalanların organizasyonuyla iktidarını sürdürdüğünü belirten Tezcan, "Goebbels Hitler'in propaganda, yalan bakanı değil miydi? Büyük yalanlar üzerine kurulu kampanyaları yürütmez mi faşist iktidarlar? Bugün yürütülmüyor mu? Evet. Dün FETÖ ile iş birliği içinde olan iktidar, şimdi kendisine muhalif olan herkese Fetöcü diyor. Bundan daha büyük yalan olur mu? Sözcü, Cumhuriyet gazetesi Fetöcü diye dava açıyorlar. Bundan daha büyük yalan olur mu?" diye konuştu.

"Kötü söz söylemeyeceğiz"

Türkiye'de herkesin korktuğu bir düzenin yaratıldığını, bunun adının "faşizm" olduğunu savunan Tezcan, korkanların ve konuşamayanların adına konuştuğunu, konuşmaya da devam edeceğini söyledi.

Bunun bir demokrasi mücadelesi olduğunu, bu mücadeleyi başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün CHP kadrolarıyla verdiklerini dile getiren Tezcan, faşizme karşı bayrağı taşımaya devam edeceklerini vurguladı. Tezcan, "Sözümüzün ölçüsü ve ayarı, ahlak ölçülerimiz içerisindedir. Kötü söz söylemeyeceğiz, ahlak sınırlarının dışına çıkmayacağız ama siyasette söylenecek her şeyi kararlılıkla söyleyeceğiz. Siyaset dilimizin ayarının anahtarı onların elinde değil." dedi.

Türkiye'de yaratılan saray rejiminin toplumu sıkıştırmasından kurtaracak hareketin kararlı temsilcisi olmaya devam edeceklerini kaydeden Tezcan, saltanatın kaldırılmasının üzerinden 95 yıl geçtiğini anımsatarak, "Bugün ne yazık ki yeni saltanat sevdalılarıyla mücadele ediyoruz. Haklıyız, kazanacağız. Saltanat sevdalılar kazanamayacak." diye konuştu.

"Belediye başkanlarını millet seçer"

Tezcan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

"AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kılıçdaroğlu'na yönelik 'tarihin çöplüğünde yer alacaksın.' dedi. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Tezcan, "Tarihin çöplüğü, diktatörlerle doludur. Tarihin çöplüğüne dönüp bakın, diktatörlerden geçilmez. Diktatörlere karşı mücadele eden demokrasi kahramanları ise her zaman tarihin şeref locasında yer almışlardır. Onun için tarihin çöplüğüne birileri gidecekse, o kendi genel başkanlarıdır. Tarihin şeref locasında yeri şimdiden ayırtılan biri varsa, o da adalet yürüyüşünü yapan Kemal Kılıçdaroğlu'dur." yanıtını verdi.

"Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un istifasına" yönelik bir soru üzerine ise Tezcan, "Belediye başkanları aday olurlarken, partilerinin yetkisindedir ama belediye başkanlarını millet seçer. Milletin seçtiğini sizin geri alma hakkınız yoktur. Kendini millet sanan anlayış, tam da faşizme özgü bir anlayıştır." dedi.

Bu arada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 8-10 Kasım'da Strasbourg'da düzenlenecek "Dünya Demokrasi Formu'na katılacağı da bildirildi.