Kültür Üniversitesi’nde 24 Kasım Öğretmenler Günü ‘Eğitim ve İklim Krizi: Öğretmenin Rolü’ konulu panelle kutlandı. İklim Krizinin bütün canlılar için çok önemli bir sorun olduğuna dikkat çekilen konferansta öğretmelere büyük görev düştüğü belirtildi. İklimin değiştiğini belirten Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Kaya, “Artık gezegenimiz gelecekte yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak. Biz öğretmenler olarak toplumu aydınlatma, bilgilendirme ve bazı şeyleri ön görerek önden birtakım önlemlerin alınmasına vesile olmak gibi bir görevimiz var” dedi. Kültür Üniversitesi 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü geleceğin büyük sorunlarından biri olan İklim Krizine farkındalık oluşturmak adına Eğitim ve İklim Krizi: Öğretmenin Rolü’ konulu panelle kutladı. Toplumu ve dünyayı bu konuda bilinçlendirmek açısından öğretmenlere büyük görev düştüğü belirtilen konferansa Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Kaya, Prof. Dr. Ayhan Aydın, Eğitim Reformu Girişiminde Eğitim Gözleme Koordinatörü Burcu Meltem Arık ile çok sayıda öğretmen ve öğretmen adayı katıldı. TOPLUMUN, İNSANLIĞIN ÖNCÜLERİ” Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Kaya, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün çok anlamlı bir gün olduğunu belirterek, “Şöyle genel bir şey söylenir; Bir toplumun bütün kurumlarının niteliği aslında öğretmenin niteliğini geçemez. Elbette öğretmenler gününü kutlamak o bilinci ve ruhu vermek açısından önemli ama aynı zamanda dünyanın ve ülkemizin gidişatıyla ilgi önemli bazı konular var ve öğretmenler toplumların, insanlığın öncüleri olarak bu gidişatla ilgili uyarıcı görevlerini de yerine getirmeleri gerekir” dedi. “100 YIL İÇERİSİNDE GEZEGENİN YOK OLMASIYLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ” Bütün dünyanın gündeminde iklim krizi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alim Kaya, şunları ekledi: “18. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar geçen süreçte sanayileşmeyle beraber doğayı tükettik. Doğa ve çevre S.O.S (Uluslararası mors alfabesi acil durum sinyali) veriyor. İklim değişiyor. Artık gezegenimiz gelecekte yaşanılabilir bir yer olmaktan çıkacak. Bu çok uzun bir zaman değil, çok kısa bir zaman dilimi yani eğer bugün ki haliyle acil ve ivedi önlemler alınmazsa 100 yıl içerisinde gezegenin yok olmasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Biz, bu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde böyle bir konuya dikkat çekmek istedik. Mısır’da 6-18 Kasım’da Dünya İklim Zirvesi’nin 27’incisi yapıldı. Uluslararası kamuoyu bu konuda bir takım çalışmalar yapıyor, bir takım önlemler alınıyor. Ama bu gidişat, çevrenin ve doğanın iklim kriziyle yüz yüze geldiği noktada çok daha geri dönülemez bir noktada olabilir. Uluslararası kamuoyu yavaş hareket ediyor. Biz öğretmenler olarak toplumumuzu ve dünyamızı bu konuda bilinçlendirmek, gelecekte insanlığı bekleyen bu tehlike konusunda bir farkındalık oluşturmak için ‘iklim krizi ve eğitim öğretmenin rolü’ olarak programımızın ana temasını belirledik. Bu kapsamda da hem öğretmenliğin kendi ruhunu hem öncü ruhunu vurgulayan hem de toplumu aydınlatma, bilgilendirme ve bazı şeyleri ön görerek önden birtakım önlemlerin alınmasına vesile olmak gibi bir görevimiz de var. Bütün eğitimcilerimizin, başta başöğretmen Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş şehit öğretmenlerimizin, Türk milliyetine katkıda bulunmuş büyük eğitimcilerimizin ruhları şad olsun. Bütün öğretmenlerimizin de Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.” “BİZLERE YENİ BİR ŞEY ÖĞRETEN HERKES ÖĞRETMENDİR” Prof. Dr. Ayhan Aydın, “Öğretmenler bizim kahramanlarımızdır” diyerek, şunları ekledi: “Mesleklerini gerçekten hak ederek yapıyorlarsa dünyanın en saygın mesleğidir. Anneler öğretmendir, çocuklar öğretmendir. Sadece bir fakülteyi bitirenler değil bize yeni şeyler öğreten herkes öğretmendir. Nietzsche, Sokrates, Yunus Emre, Mevlana öğretmendir. Dünya zor bir dönem yaşıyor. Elbette gelecek zamanların daha da güç geçeceği belli oluyor. Öğretmenlerin, iklim krizinin getirebileceği olası tehlikelere dikkat çekmek açısından bir farkındalık yaratmak anlamında çok özel katkıları vardır. Bu açıdan üniversitelerde sadece öğretmenlere değil herkese ve bütün yetişkinlere çok özel görevler düşüyor. Bu anlamda bile çocukların öğretmenliğinden yararlanmalıyız. Eğitimin bazı sakıncaları da vardır tek tip insan yetiştirir. Eğitim doğaya, hayvana ve bütün canlılara saygıyı anlatan bir şey olmalı. Çünkü yaşam bizden sonra da devam edecek umarım daha güzel devam eder. İnsanlar daha güzel havalarda ve daha güzel sularda yaşayabilmeli, su içebilmeli, dinlenebilmeli. Bu anlamda eğitimin çok güzel katkıları olabilir.” “ÖĞRETMENİN DÖNÜŞTÜRME GÜCÜ VAR” Eğitim Reformu Girişiminde Eğitim Gözleme Koordinatörü Burcu Meltem Arık ise eğitimin iklim krizinin çok önemli bir parçası olduğunu belirterek “Şu anda bu krizin içerisinde olmamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi insanın doğayla kurduğu ilişkinin bozulmasıdır. Eğitimde de bu ilişki tekrar onarılabilir ve inşa edilebilir, burada da tabi ki öğretmenin çok büyük bir rolü var. Öğretmenin kendi meslektaşlarıyla bu ilişkinin yenilenmesi, onarılması, güçlenmesi ve değişmesi yapabileceği çok şey var. Dolayısıyla öğretmenin dönüştürme gücü var. O dönüştürme gücünü de birlikte kullanabilirsek çok etkili sonuçlar elde edebileceğimizi umuyorum” dedi.