Bir bayram daha geldi çattı! Ve yine kafamızda, “Bayramda nasıl beslenmeliyim, ne yiyip içmeliyim, kilo almadan ve sağlığımı bozmadan bayramı nasıl atlatabilirim” şeklinde sorular var.

Kurban Bayramı’na günler kala kısıtlamalar ile ilgili açıklamalar henüz netleşmese de koronavirüs nedeniyle daha dikkatli davranmamız gerekmektedir. Kendimizin ve toplumun sağlığı için maske takma, sosyal mesafe ve temizliğe çok dikkat etmemiz mutlaka yapılması gerekenler arasında olacaktır.

Bayramlar, tüm aile bireylerini bir araya getiren, sevgi ve mutluluğun göstergesi olarak simgelenen geniş sofraların kurulduğu günlerdir…

Kurban bayramının yılda bir defa olmasından dolayı et tüketimi ile bunun yanı sıra tatlı tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler (çocuklar ve yaşlılar) dikkatli olmalıdır. Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı artmaktadır bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir.

  • Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir.
  • Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’ dir.
  • Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkları bulaşma riski yüksektir.
  • Bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketilir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir. Ancak kesimden sonra yemek isteyenler eti çok iyi pişirmelidir.
  • Etler; büyük parçalar şeklinde değil ancak kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre etler saklanabilmektedir.
  • Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. Oda ısısında bekletme veya sıcak su altında çözdürme uygulamaları etin bakteriyel riskini artıran yanlış uygulamalardır.
  • Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.
  • Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır.
  • Etler, C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır.
  • Yoğun et tüketiminin vücutta yaratacağı toksin etkisini azaltmak için bol miktarda C vitamininden zengin taze meyve-sebze tüketilmelidir.
  • Etin ateşe yakın olarak pişirilmesi hem kanserojen öğelerin oluşumuna neden olur, hem de B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Bu nedenle mangal planınız var ise; etler ateşten 15 santimetre uzakta ve kömürler, kor halini aldıktan sonra pişirilmelidir. Ayrıca mangalda pişirme sırasında etin dış kısmı hızlı bir şekilde pişmekte ve etin iç kısmı çiğ kalmaktadır.
  • Etin hem içinin, hem de dışının iyi pişmiş olması çok önemlidir. Etin çiğ veya az pişmiş olması, tüketim kalitesini düşürür ve bayram programınızı olumsuz yönde etkileyecek besin zehirlenmelerine de yol açabilir.
  • Bayram süresince et tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Öğünlerde 2-3 porsiyon (60-90 gram) et tüketimi yeterli ve uygun olan miktarlardır.
  • Et kullanılarak yapılan sebze ya da kurubaklagil yemeklerine yağ ilave edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır.
  • Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır.
  • Lezzet için yağ ve tuz kullanımı yerine baharat kullanımına özen gösterilmelidir. Ete kekik, karabiber, kimyon, kırmızıbiber gibi baharatlar, defne yaprağı, fesleğen çok yakışacaktır.
  • Genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır.
  • Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kurubaklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir.
  • Etlerin yanında rafine edilmiş pilav/makarna yerine bulgur/esmer pirinç; asitli/gazlı içecekler yerine ayran/yoğurt/cacık tüketilmelidir.
  • Kebap, kuzu şiş, pirzola gibi etler kısık ateşte ve yavaş yavaş pişirilmelidir. Servis sırasında mutlaka yanında mevsim veya çoban salatası veya taze nane-maydanoz olmalıdır.
  • Günlük (2-2.5 lt) su tüketimine dikkat edilmelidir.
  • Gidilen bayram ziyaretlerde; meyve suları yerine açık çay/bitki çayları; hamur tatlıları/çikolata yerine sütlü tatlılar/meyveler tercih edilmelidir.
  • Bayramların bir diğer vazgeçilmezi arasında tatlılar yer alır. Şerbetli tatlılar bayramlarda daha çok tüketilmektedir ancak bu tatlılar yerine meyveli ve sütlü tatlıların tercih edilmesi daha uygun olacaktır. Şerbetli tatlı tüketilmek isteniyorsa gün aşırı 1-2 dilim baklava tercih edilmelidir.
  • Son olarak; bayramlarda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun miktarda et tüketirken çeşitlilik yaratmak için, diğer besin grupları olan ‘süt grubu’, ‘ekmek grubu’, ‘sebze grubu’ ve ‘meyve grubu’ ile aynı öğünde birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.

Sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyorum...