Bir plan tıkır tıkır işliyor… Birbiri ile hiçbir şekilde benzeşmeyenler aynı ortak paydada buluşuyor veya buluşturuluyor.
 
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrası bir araya gelen ve Türkiye İttifakı müjdesi olarak Yenikapı Ruhu şeklinde umud edilen birliktelik kısa sürede dağılmış/dağıtılmış ve taraflar kendi zaviyelerine çekilmişlerdi. Ancak gelinen noktada, Saadet Partisi’nin organize ettiği son Kudüs Mitingi Yenikapı’da farklı bir ruhun oluşumunun sinyallerini vermesi açısından büyük önem arz ediyor.
 
İLMEK İLMEK PROJELENDİRİLEN YAPI… HEDEF ERKEN SEÇİM
10 yıl önceye kadar birlikte olmaları ve aynı çatı altında bir araya gelmelerine imkansız diye bakılan partiler şu günlerde aynı çatının altında beraber görünmenin mizansenini başarıyla icra ettiler. İlmek ilmek örülen bu birliktelik, daha da ileri aşamalara götürüleceğe benziyor. Muhalefet açısından tek çıkış yolu bu olarak görülüyor. Bu sebeple ittifaklarını devam ettirecekler. İttifak taban genişlettikçe; dinamikleri harekete geçirecekler, çatırdamaları genişletecekler ve erken seçimi zorlayacaklar.
 
Bu birlikteliğin ortak paydası Erdoğan’sız Türkiye. Bu amaca matuf olmak üzere klasik muhalefet ile bunun başarılamayacağını anlayanlar farklı bir strateji ile değişik denemeler yapıyorlar. Bu yaklaşımın son sürümünde muhafazakar seçmenin önemli nirengi noktası olan Kudüs üzerinden bir araya gelmek gibi çok iyi düşünülmüş bir yaklaşım sergilendi.
 
2023 HEDEFİ KILIÇDAROĞLU’NDA DA VAR
Istanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerin Ak Parti’nin elinden çıkmasıyla CHP’de alternatif genel başkanları açısından kurultay yoluyla Kılıçdaroğlu’nun indirilmesi planı şimdilik rafa kaldırıldı ve 2023’e kadar Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı garanti gibi gözüküyor.
 
TEK BAŞINA KAZANAMAYACAĞINI BİLENLER PARLEMENTER SİSTEME DÖNÜŞÜ İP’LE ÇEKİYOR
İttifakın ana hedeflerinden biri parlementer sisteme yeniden dönüş… Bunu Kılıçdaroğlu’nun son sözlerinden anlayabiliriz. Parlementer sisteme dönüş ile ilgili sarfedilen sözleri hafife almayın.
Bu birlikteliğin temel özelliğinin tek başına iktidarı göğüsleyemeyecek olanlardan oluştuğunu anladık. Bunu kavradıkları için bir arada kalmaları gerektiğinin farkındalar.
Bu projede kilit parti konunumdaki Meral Akşener ve partisinin sıkıntıyı en fazla üzerinde taşıyan parti olduğu biliniyor. Seçmen ve taban açısından CHP ve Saadetle bir arada olamayan İP tabanını, Meral Akşener’in nereye kadar bu ittifakta tutacağı ciddi merak konusu.
 
İTTİFAK İTTİFAK NEREYE KADAR?
İyi Parti tabanı açısından CHP tabanı ile bir arada durmak…
Saadet tabanı açısından CHP tabanı ile bir arada durmak…
CHP tabanı açısından DP tabanı ile bir arada durmak…
DP misyonu açısından CHP tabanı ile bir arada durmak…
Gibi farklı konbinasyonları göz önüne alarak; her bir partinin tabanlarındaki ortak kaygı “İttifak ittifak nereye kadar?” söylemi derinden derinden homurdanmaya başladı bile.
 
HEDEF MUHAFAZAKAR SEÇMENE DAHA FAZLA YAKLAŞMAK
Birliktelik projesinin temel hedefinin muhafazakar seçmene daha fazla yaklaşmak olduğunu hepimiz biliyoruz. Öne çıkan her fırsatı deneyecekler. Bugün Kudüs yarın Kıbrıs ve öbürgün Filistin gibi başlıklar.
 
MUHAFAZAKAR SEÇMENDE BOŞLUK BIRAKMAK İSTEMİYORLAR
Amaçları muhafazakar seçmende boşluk bırakmamak ve Ak Parti kırgınlarının tekrar Ak Parti ile buluşmasını engellemek. İşin özeti bu. Bunun için mili ve manevi tüm fırsatlar değerlendirilecek.
Bunu nereden anlıyoruz? Kudüs Mitinginde sarf edilen milli ve manevi içerikli sözlerden.
Firavuna karşı Musa olmak ifadesi ile Erbakan’ı anma seremonisi bunlardan sadece birkaçı.
 
EN TEHLİKELİ NOKTA
Bu aralar “Erdoğan bunlara Kudüs Mitingi düzenletti” söylemi son derece tehlikeli bir söylem ve gerçekleri örtmeye niyetli bir algı çalışmasıdır.
Bunun yerine, “Ak Parti’den önce davranıp sıcağı sıcağına Kudüs Mitingi’ni Başardılar” algısı daha tehlikeli bir olgu.
Siyasal iletişim açısından meseleleri doğru analiz edip, masa başında hazırlanmış mottolara itibar edilmemesi gerekiyor.
 
Hayat boşluk kabul etmez… Siyasette öyle.
 
Kalın Sağlıcakla.