Türkiye’de her şey pamuk ipliğine bağlı adeta, Türkiye’de politikacıların kafalarındaki karanlık emellerini dağıtmaları için onlara en güzel tavsiyem günde bir saat pinpon oynamalarıdır. Her sabah ekranlarda ardı ardına gelen açıklamalar genelde Türkiye’nin önünü açmasından ziyade önünü tıkadıklarının farkında bile değiller. Muhalefet hükümete, hükümet muhalefet laf atıp duruyor. Sonuç elde var kocaman bir sıfır. Peki bu gidişata kim dur diyecek. Aslına bakarsanız şu anlık kimse buna dur demeyecek çünkü bu ülkede insanlar takım tutar gibi parti tutuyor. Bu ülkede yaşayan bizler bu egomuzdan vazgeçmediğimiz sürece asla geleceğe umutla bakmamız mümkün değil. Yirmi yıl önce kocaman hayalleri olan biri olarak aslında şimdi hayal bile kurmak beni ürkütüyor. Çünkü bu ülkede hayal bile kurmak neredeyse suç sayılacak düzeye gelmiş durumda. Lütfen kimse üstüne alınmasın ben sizin yerinize hayal kurmuyorum sizde benim yerime hayal kurmayın yada benim için kavga etmeyin çünkü ben bu ülkenin gidişatından endişeliyim. Yargının tıkandığı aslına bakarsanız yargı birileri için dokunulmazlık zırhı olurken birileri için ise adalet terimi artık yok edilmek ile eş değer tutulacak duruma gelmiş. Düşününki bu ülkenin Genelkurmay başkanlığı yapmış biri terör suçundan dolayı hapis yatıyorsa. Kitap yazmış ancak yayımlamamış biri hapis yatıyorsa onlarca kişiyi KCK mensubu diye içeriye atılıyorsa. Mit müsteşarı KCK yani bu örgütle bağlantılı olarak ifade vermeye çağrılıp sonra onun için özel kanun hazırlanıyorsa ne malum süresi dolunca bu kişiler hakkında da yarın terör örgütü üyesi olduğu söylenip hapse atılmayacağının garantisi var mı? Ben bunun bir garantisi olacağına inanmıyorum. Peki, yıllardır devam eden Ergenekon davası Balyoz davası hangi aşamada biliyor musunuz? Peki, bu davaların ne zaman sonuçlanacağını bileniniz var mı? İşin aslına bakarsanız bu ülkenin içinde müthiş bir siyasi kavga var ve güç dengeleri bir türlü kimde olduğu tam olarak bilinmiyor. Peki, bu siyasileri kim nerede ve nasıl uzaktan kumanda ediyor hiç bunu soran oldu mu? Sakın sormayın yoksa sizi de alırlar. Uludere’de 34 vatandaşımız hayatını kaybetti sonra TBMM tarafından oluşturulan bir komisyon bu konuyu araştırmak için kollarını sıvadı. İnsansız hava araçları yani heronların çektiği görüntüleri izlediler. Sonuç Uludere’deki kaçakçılar pisipisine hayatlarını kaybettikleri yönünde açıklamalar geldi. Peki devlet ne yaptı? Devlet şunu yaptı alın size biraz tazminat oturun evinizde. Peki, parayla kapatılmaya çalışılan onca ölüm bir daha olmayacağının garantisini verecek olan var mı? Hal böyle olunca bu ülkede hayal kurmak istemiyorum, çünkü suç sayılacak bir şey yapmak istemiyorum. Türkiye hepimizin ancak hepimiz galiba bu ülke için iyi şeyler düşünmüyoruz. Başta bizi yöneten politikacılarımız iyi şeyler düşünmüş olsalardı, her sabah göğsümüzü kabartacak bir projeyle çıkarlardı karşımıza. Bu ülkenin silah gücü dışa bağımlı, bu ülkenin otomotivi dışa bağımlı, bu ülkenin petrol ve madencilik sektörü dışa bağımlı, bu ülkenin doğalgaz alımı dışa bağımlı, bu ülkenin elektrik alımının büyük bir kısmı dışa bağımlı, bu ülkenin denizcilik sektörü dışa bağımlı bu ülkenin sanayisinin büyük bir bölümü dışa bağımlı, bu ülkenin bilimi dışa bağımlı, peki nerede kaldı iyi şey düşünmek. Ben bu ülkenin geleceğe gururla ilerlediğine inanmak istiyorum. Bunu yapmayan siyasetçiler lütfen her gün bir saat pinpon oynasınlar o kafalarının içindeki bubi tuzaklı planlarından vazgeçsinler istiyorum.