Anılara dönmek
Anılara sarılmak
Zor günlerde yaşadığımız duygudur
Anılarla yaşama tutunmak
Umutlanmak
Üzülmek
Sanki tekrar yaşayabilecekmiş gibi hayal deryalarında dolaşıp durmak
Kimi zaman ilaçlardan da daha etkilidir geçmişimize bir dönüp yakaladığımız o umut ışığı
Kimi zaman sabır küpüne dönüştürür yüreğimizi
Ben de öyle yapmaktan alı koyamıyorum kendimi ve kendimi sürekli çocukluğumda buluyorum
Belki yaşlılıktır nedeni
Belki de en saf mutluluk zamanı olduğundandır
Bilemiyorum
Ve kendimi boşluğa bırakıyorum
Doğduğum şehrime
Çocukluğuma
Gençliğime
Evet ben bu Korona günlerinde kendimi doğduğum şehirde yasadıklarımla koruyorum
Bana güç veriyor
Umut oluyor
Benim şehrim
Burada doğdum
Burada geçti çocukluğum
Burada kayboldu gençliğim
Kalp atışlarımın sesini burada duydum
İlk harfi burada öğrendim
İlk defa yoksulluğun ezikliğini burada tüm benliğimle yaşadım
Toprak damlı bir evde gözümü açtım
Sokağımı
Mahallemi
Okulumu
Çamurdan yolların egemen olduğu bir petrol şehrini sorgulayamadan büyüdüm
Bir zamanlar
Seni seviyorum demeyen babaların kıymetli olduğu
Öğrenci döven öğretmenin iyi öğretmen olduğu, bir geleneğin çocuklarından biri olarak büyüdüm bu şehirde
İlk kurşunu bu şehirde yedim
Bacaklarım delik deşik edilirken seyrettim vücudumdan kopan kumaş parçalarını
Vefa nedir
Dostluk nedir
Yoldaşlık nedir
Korku nedir
Ve en önemlisi de
İnsan nedir
Sorularının cevaplarını bu şehirde öğrendim
Bugün yabancısı olduğum
Arkadaşlarımı
Sevdiklerimi
Dostlarımı
Bırakıp da gittiğim şehir
Dolaşırken sokaklarında yüzlerce tanıyan göz yok artık
Selamlaşma seremonisi tükenmiş almış uzun yıllar bensizliği benden bu şehirde
Kayıp artık tanıdığım bildiğim onca insan
Kimi göçmüş bu dünyadan
Kimi terk etmiş benim gibi kendisine kanat olan bu şehri
Kimi hapishanelerde bir ömür çürütüyor şu an
Kimi dağlarda
Kimi yetmemiş başka ülkelere kanat açmış
Kimi yoksulluğun izleri yüzlerinde başka bir çehreye dönüştürmüş
Kimi değişimin fırsatları ile yepyeni bir yüze kavuşmuş
Kimi bu şehri yönetecek konuma gelmiş
Kimi ise artık bu şehrin ismini bilmediği yitik yüreklerden olmuş
Yükselen de kaybolan da artık bu şehrin özünden kopmuş bir yaşam sürüyor.
Değirmen taşı misali
Öğütmüş herkesi
Yoksulunu da
Varlıklı olanı da
Benim şehrim
Benim hikâyem
Doğdum bir şubat günü
Bin dokuz yüz elli dokuz senesinde
Bu şehirde
Tek kelime Türkçe bilmeyen bir ailede
Beraber büyüdük biz bu şehir ile
Yirmi bir yaşında terk ettim bu şehri
En acılı bir senede 1980 darbesi ile
Öncesinde hapis yaşamı ile bir ayrılık
Sonrasında
Kendimi bırakarak gittim bu şehirden
Götürmedim gittiğim yerlere kendimi
Kaldı yüreğim hep bu şehirde
Ve yara bere içinde
Sadece ayaklarım terk etti
Gölgem bile gelmedi benimle
Hep arafta yaşadım
Ve hala yaşamaya devam ediyorum