Deprem olduğu günden bu zamana kadar yazı yazamadım. Yazdım, yazdım da sildim. İçim elvermedi. Zaten sosyal medya denilen yedi başlı ejderhaya baktıkça insanlığımdan utandım. Herkes yazdı, çizdi, kesti yapıştırdı ortalığa salladı. Doğru mu yanlış mı kimse düşünmedi. İnsanlar canları ile uğraşırken bazı insan kılıklılar Allah ile alay ettiler. Deprem ile alay ettiler. Bazı kimseler depremi fırsata çevirmek istediler. Hâsılı insanlığı, merhameti, yardımı, acıyı ve bütün güzel hasletleri katlettiler. Keşke insanların yerine kötülük ölseydi.
Yüce Allah (cc) geçmiş zamanlarda böyle felaketleri azgın toplumların başına vermişti. Okuyoruz da akıl etmiyoruz. Neden ve niçinlerine bakmadan okuyoruz. Akıllanmıyoruz. Her şeyin sebep ve sonuçları vardır. Sebebi araştıralım, sonuçlardan ibret alalım. 
“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inandığı halde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu; üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.” (Bakara 264)
Ben bu ayetin ışığında depreme bakmak istiyorum. Deprem oldu ve kıyamet koptu. Can gitti, mal gitti, umutlar gitti. Hayaller ve geleceğe açılan pencereler kapandı. Ve insanlar göçük altından cenazelerini çıkardıklarında sevindiler. İnsan acısına sevinir mi? Evet sevinir. Böyle bir durumda çalışanlardan “Allah razı olsun”. Çalışanları gördükleri halde iş yapacak yerde olayı yalanlayan ve yanlış aktaranları da Allah bildiği gibi yapsın. 
Gönül kırmayın emrine bakalım. Kadın iç çamaşırı aksesuarları gönderenler gönül kırdılar. Yırtık pırtık giyecek ve eşya gönderenler gönül kırdılar. Ne muazzam yardım yaptı dedirtenler gönül kırdılar. Deprem bölgesinde siyaset devşirenler gönül kırdılar. Göçüklerde insanlar inlerken kamera karşısında devleti, milleti suçlayanlar gönül kırdılar. Hırsızlık yapanlar gönül kırdılar. Gönül kıranların örneği şiddetli yağmur yağar da kayanın üstünde az bir toprak vardır. Onu alır götürür. Kaya çıplak kalır. Gönül kıranların durumu gönül kazançlarını kaybedip kaya gibi çıplak kalanlar gibidir. 
Bir çocuğu düşünün ki harçlığını deprem bölgesine gönderdi. O çocuk gönüller yaptı. Umre parası olan düvesini satıp oraya gönderen yaşlı ninem gönüller kazandı. Nice isimsiz kahramanlar gönüller kazanırken gönülleri yıkanlar hep kaybettiler. 
Akşam fakir yatıp sabah fakir kalkan zenginle eğer çorba kuyruğuna giriliyorsa, kimse malına mülküne, servetine makamına güvenmesin. Gurur kibir, mal ve mülk sevdası insana, insanlık katmaz. On bir ilimizde insanlarımız şimdi her şeylerini bıraktılar. Türkiye’mizin değişik illerine hicret ettiler. Hiçbir şeyleri kalmadı. İbret alabilir miyiz? Ya sabaha biz de bu kardeşlerimiz gibi olursak? Hiç düşündük mü? 
Allah Devletimize zeval vermesin. Milletimiz var olsun. Bütün depremzedelerin elinden tutan devletimizdir. Kimseyi aç ve açıkta bırakmadı. Kimse yanlış anlamasın, Devlet; milletiyle devlettir. Evinden bir tencere çorba yapıp komşusuna koşan Ahmet amca ile Hatice teyze de devlettir. Sivil toplum kuruluşları da devlettir. Okulunu bırakıp insanların imdadına koşan öğrenci evlatlarım da işçi ve memurlarda devlettir. Devletimizin kurumları da devlettir. Devletimizi idare eden irade de devlettir. 
Şimdi yaraları sarma zamanıdır. Ölenlerimiz inşallah şehittir. Kalanlar gazidir. Yurtlarını terk edenler muhacirdir. Bir olma ve birlik olma zamanıdır. Ayrı gayrıya düşme zamanı değildir. Gayrılık çıkaranlar öncelikle bir depremzedeyi kurtarmak için ceketini çıkarıp bir taşı atsalardı. Bir moloz parçasını kaldırsalardı çok mutlu olurduk. Devletimiz büyüktür. Milletimiz bütün hasletleri ile büyüktür. Allah bir daha böyle afetler ile bizleri imtihan etmesin. Bu afetlerden ders alanlardan eylesin. Cuma bereketiyle dualarımız kabul buyurulsun.
Seçim sathı mahalline giriyoruz. Siyasetçilerden isteğimizdir. Depremzedelere ikinci bir deprem yaşatmayın. Evleri yıkıldı yeniden gönül evlerini yıkmayın. Deprem üzerinden girip ve bu güzel insanları istismar ederek belden aşağı vurmayın. 
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 10 Mart 2023