Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kartal’da ikamet eden afet gönüllülerine belediye tarafından ‘Afet Bilinci Eğitimi’ verilmeye başlandı. Eğitimin şu ana kadar bin 500’ün üstünde gönüllüye verildiğini belirten Kartal Belediyesi Sivil Savunma Uzmanlığı Arama Kurtarma Birliği’nde Afet Bilinci Eğitmeni Tarık Boyoğlu, “Biz Kartal Belediyesi olarak bu eğitimi bize başvuranlara vermeye devam ediyoruz. Ancak başka ilçelerde yaşayan kişilerin de yetkili kurumlara, belediyelere ya da AFAD’a başvuruda bulunarak bu süreci değerlendirsinler” dedi. Afet öncesi ve anında, nasıl koordine olunması gerektiğiyle ilgili halkı bilinçlendirmek adında Kartal Belediyesi’nde, ‘Afet Bilinci Eğitimi’ veriliyor. Eğitime isteyen tüm gönüllüler internet üzerinden ya da birebir belediyeye başvuru yaparak katılabiliyor. Kartal’da bulunan bir sitede oturan 30 kişilik bir grup da koordine olarak bu eğitime başvurdu. Türkiye’de yaşanan büyük depremi televizyondan izleyen site sakinleri, düşük seviyede de olsa arama kurtarma çalışmaları yapabilecek seviyeye gelmek istedikleri için 2 gün süren yoğun eğitim programına katıldı. “TÜM BİNA SAKİNLERİNE EĞİTİM VERMEYİ HEDEFLİYORUZ” Siteden toplam 30 kişinin eğitime katılmasına rağmen site içindeki ekip sayısının giderek çoğaldığını ve çoğalacağını belirten Boyoğlu, “Bütün ekibin ve bina sakinlerine bu eğitimi vermeyi planlıyoruz. Deprem bölgesinden 21 Şubat’ta döndüğümüzde, gönüllülerden bu eğitimimiz için yoğun talep oldu. Şu anda öğrencilerle beraber yaptığımız online toplantılarla yaklaşık bin 500 kişiye ulaştık. Kartal'da eğitim verdiğimiz, Kartal Sivil Sunma Gönüllüleri olan yaklaşık 150 kişi de deprem sonrası sahaya geldiler, çalışma yaptılar. Sahada karşılaştık. Enkazlarda profesyonel ekiplere yardım ettiler. Yeri geldi, profesyonel ekipler olmadan kendileri bu işlemi yapmak zorunda kaldılar. Ama eğitimleri çok sıkı tuttuğumuz için arkadaşlarımız bu süreci çok iyi değerlendirdiler ve gördüler” açıklamasını yaptı. EĞİTİMDE ÖĞRETİLEN KONULAR Verdikleri eğitimin içeriğini anlatan Boyoğlu şöyle konuştu: “Aslında bunun temeli afet öncesidir. Önce aile afet planının yapılması, afet çantalarının hazırlanması, toplanma alanını biliyor olmanız lazım. Akabinde bu planla evinizi bir tehlike avından geçirmeniz gerekir. Tabii bunların en temelinde yapının sağlamlığıyla alakalı yetkili kurumlara başvurarak zemin raporu, atılan betonun değeri ve demirin kalınlığıyla alakalı süreci anlatıyoruz. Sonra deprem anında kaçılmaması gerektiğini, görmüş olduğu güvenli noktalarda çöküp kapanabiliyor olmalarını, deprem sonrasında da ikinci afetlere hazır olup iyileştirme çalışmalarıyla devletin organları gelene kadar güvenli bir noktada bekleyip barınma veya çadır kentlerde bu süreci geçirmelerini istiyoruz.” “SİTEMİZDEKİ BİRÇOK FARKLI MESLEKTE KİŞİ, FARLKI ALANLARDA YARDIMA KOŞACAK” Afet eğitimi alan site sakini Nilüfer Canpolat, “Site içindeki komşularımızla zaten olası afet durumunda ne yapabiliriz diye konuşuyorduk. Son deprem de bunun tuzu biberi oldu. Ben 1999 depremini İzmit’te yaşamış biriyim. Düşündük ve hep beraber ‘birbirimize ihtiyacımız var’ dedik. Bireysel olarak sağ çıksak bile komşumuza yardım etmek zorundayız. Birbirimize yardım etmek zorundayız. Ben öğretmenim. Belki de evime bir haftadan önce dönemeyeceğim. Çocuklarım evde olacak. Yalnız olacaklar. Ve ben nasıl velilerimin çocuklarına sahip çıkacaksam komşularım da benim çocuklarıma sahip çıkmak zorundalar. Birbirimize borcumuz var. Toplum halinde yaşıyorsak birbirimize destek olmak zorundayız diyerek yola çıktık. Çünkü bizim sitede farklı meslekte olan insanlar var. Mesela doktorlarımız hemen hastaneye, görev yerlerine koşacak. Ve ailelerimiz sitede kalacak” dedi. “AFET KONUSUNDA BİLİNÇLENMEK İÇİN TOPLANIP BELEDİYEYE BAŞVURDUK” Afet konusunda bilinçlenmek adına öncelikle yaşadıkları site içinde örgütlendiklerini belirten Canpolat şunları söyledi: “ Öncelikle, ’ne yapabiliriz, kimler ne işi yapabilir, hangi konuda yardım edebiliriz’ konularını belirledik. Ardından Kartal Belediyesi'ne başvuru yaptık. ‘Biz bir şeyler yapmak istiyoruz, bilinçlenmek istiyoruz’ dedik. Ama aynı zamanda bunu, kuralına uygun öğrenmemiz gerekiyordu. Bu vesileyle belediye de bizi bu alanda uzman eğitimci Tarık Beyle buluşturdu. Eğitim sürecimiz başlamış oldu. Bu ülkede yaşıyoruz. Benim deprem bölgesinde bireysel olarak tanıdığım olmayabilir. Ama orada bir cana bir şey olduysa bunun etkisi tamamen benim içimdedir. Bu yüzden birbirimize destek oldukça ayakta kalabiliriz.”