Bu konu bu değerlendirme ile biter mi bilmiyorum. Biterse bizim nakisamız bitmez ise Kuran’ın mucizevi enginliğidir. Yaşadığımız asrımızı gönül gözümüzle baktıktan sonra sisler arasından çok gerilere bakalım. O gün de insan vardı ve yönetimler de vardı. Bugün de insan var ve yönetimler var. İstirhamım şudur ki lütfen akıl süzgecinden geçirip gönül gözüyle bakın. Arzu ederseniz Hz Yusuf’un diyarına dönelim. Ona ve diğer Peygamberlere selam olsun.
Hz Yusuf, zindanda Kralın gördüğü rüyayı tabir edince Kral aradığını bulmanın sevincini yaşadı. Çünkü Tapınak kâhinleri ve rüya yorumcularının çözüm üretmediğini biliyordu. Yusuf zindandan çıkarılıyor. Kralın özel davetlisi olarak saraya geliyor. Rüyayı yorumlamadan önce bir isteği vardır. O da Mısır aristokrat kadınlarının kendine kurdukları tuzak ve dedikodudan temizlenmekti. Züleyha başta olmak üzere bütün ileri gelen kadınları topladı ve Yusuf ile ilgili soruyu sordu. Kadınlar, Yusuf’a zulmettiklerini ikrar eylediler. Sonra kâinlerin huzurunda rüyanın yorumlanması başladı. Hz Yusuf yorumlanamayan rüyayı yorumladı. Yorumculardan iman eden oldu ve öldürüldü. 
Yedi sene bollukta bol ürün ekip DEPOLAMAYI yedi kıtlık senesinde ise dikkatlice tüketmeyi öneren Yusuf, hazinenin ve tarımın başına beni getirin Kralım, çünkü ben bu işin ilmini biliyorum, dedi. Ve Yusuf zindandan SARAYA yerleşmiş oldu. Bakan oldu, Kralın Baş danışmanı ve MISIR AZİZİ oldu.
Mısır da büyük bir çıkar koruma savaşı başladı. Tapınak kâhinleri, milleti öyle kıskaca almışlar ki, insanların tapınağa her gelişi büyük servetlerin birikmesine sebep oluyordu. Çıkarları uğruna İNANÇLARINA İHANETTEN vazgeçmediler. İnançlarını her daim ALTIN VE MADDEYE tahvil ettiler.
Rüya yorumu hezimetinden sonra Hz Yusuf yetki verilince Mısır için hizmete, imara ve düzeni sağlamaya başladı. Kâhinler bu işi bilmezler diye milleti ayaklandırmaya başladılar.  
Hz Yusuf, bütün Mısır’ın sayımını yaptırdı. Zengini, fakiri, köleleri ve işçilerin sayımını yaptırdı. Kâhinler dedi ki; Bunlar iş yapmayı bilmiyorlar insanları fişliyorlar dediler. Milleti inançları ile vurmaya başladılar. Kendileri inanmadıkları halde inancı ön plana çıkardılar.
Hz Yusuf ve yetkili kıldığı görevlileri bütün Mısır topraklarının ekilmesini, hasadın belli miktarını devlete kalanı kendilerine ayırmalarını emretti. Kâhinler, bunca tahıla ne gerek var ki deyip halkın aklını karıştırdılar. 
Hz Yusuf ve ekibi, imar hareketlerine başladılar. Kâhinler, eski şehire yeni adet mi diye karşı çıktılar. Ne kadar yenilik varsa hepsinin karşısına dikildiler ve insanları kışkırttılar. 
Hz Yusuf tahılı biriktirmeye ve kocaman siloları şehir kenarlarına yapmaya başladı. Kâhinler bunca bolluktan sonra kıtlık olur mu diye karşı çıktılar. Kâhinler Hz Yusuf’un yaptıklarının doğru olduğuna inanıyor ve biliyorlardı. Lakin inatları ve düşmanlıkları doğruya inanmayı engelliyordu. 
Hz Yusuf, ilmi, bilgisi ve ekibiyle tahılları biriktirirken, Kâhinler de buğday stoklamaya başladılar. Lakin iki senede biriktirdikleri çürüdü gitti. Çünkü bunların hiçbir konuda hiçbir bilgileri yoktu. Sadece bildikleri altından ve taştan heykel yapmaktı.
Yedi bolluk yılları tamamlandı. Gökten yağmur yağmaz, bulut gezmez ve otlar bitmez olmaya başladı. İki yıl silolarında biriktirdikleri ile yetinen Kâhinler aç kalmaya başladılar. Ve Hz Yusuf’un muhteşem çalışmasına muhtaç oldular. Hem tahıl alıp hem zorbalık yaptılar. 
Hz Yusuf ve ekibi düzeni sağladı. Zenginden alıp fakire verdi. Zorbaları, hainleri, Mısır’ın ilerlemesini engelleyenleri yaptığı hizmetleri ve affetmesiyle hizaya soktu. Halk Hz Yusuf’a minnettar, emrine amade ve bölük, bölük onun yanında yer alıyorlardı. Kâhinlerin ise hile ve desiseleri halk tarafından görülmeye başlandı. İnsana hiçbir faydası olmayan puta tapmaktan vazgeçip bir olan Allah’a peygamberi Hz Yusuf’a iman etmeye başladılar. Hz Yusuf’u anladılar.
Hz Yusuf sadece, Mısır ve halkını değil o gün civar devletlerinde karınlarını doyurdu. Kimsenin açlıktan ölmesine gönlü razı değildi. Ve mutlu sona ise kıtlık yıllarında ulaştı. Yıllardır hasret olduğu babası Hz Yakup ve ailesine, Allah’ın ihsanı ile yıllarca kendisine hasret kalan Züleyha’ya kavuştu.
Ne dersiniz bu hakikatler size bir şeyler hatırlatıyor mu? Bu anlatılan Kuran’ı Kerim Yusuf Suresindedir. Lütfen aklımızı kullanalım. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu iyi anlayalım. Gelecek için yolumuzu da öyle çizelim. Her devirde üretenler, imarı ve insanı yüceltenlerle, onların karşısında yapılan her hayırlı işi baltalayanlar olmuştur. Bugün de var, yarın da olacaktır. 
Selam ve dualarımla günlerinizin sağlık sıhhat ve afiyetle geçmesini temenni ediyorum.
Saim ORAL, Kartal 19 Ocak 2023