Demirtaş, "Çocukları kendi istekleri ile kendi kararları ile katılım yapıyorlar. Kaçırılma vakası, tek bir vaka varsa dahi bu konuda gereğini yaparız ama kendi isteği ile giden çocukları da geri getirmek çok zor oluyor. Bu konuda da gerçekten çaresiz kalıyoruz. Bunun bilinmesi lazım." dedi.

Selahattin Demirtaş, BDP’li milletvekillerinin HDP’ye katılım törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Terör örgütü PKK’nın yaptığı kaçırma eylemleri ile ilgili soruya cevap veren Demirtaş, "Çocukların kaçırılıp dağa götürüldüğü şeklindeki iddianın tamamen yalan olduğunu söyleyebilirim. Evet giden çocuklar var ama kaçırılma değil kendi istekleri ile gitmişler. Biz takıp ediyoruz, ilgilenmeye çalışıyoruz, ailelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tabi ki bu bizimle bağlantılı bir durum değil. Ne bizim talebimizdir ne bizim organizasyonumuzdur ne bizim isteğimizdir ama ailelerin “çocuklarımız kaçırıldı” şeklindeki beyanlarının doğru olmadığını biz bir şekilde öğreniyoruz. Çocukları kendi istekleri ile kendi kararları ile katılım yapıyorlar. Kaçırılma vakası, tek bir vaka varsa dahi bu konuda gereğini yaparız ama kendi isteği ile giden çocukları da geri getirmek çok zor oluyor. Bu konuda da gerçekten çaresiz kalıyoruz. Bunun bilenmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Uzman çavuşların kaçırılması ile ilgili de konuşan Demirtaş, "İki uzman çavuş ile ilgili parti olarak üzerimize düşen neyse ilk andan itibaren yapıyoruz. Umut ediyorum ki en kısa sürede serbest kalırlar." şeklinde konuştu.

Abdullah Öcalan’ın mesajı ile ilgili görüşü de sorulan Demirtaş, şu şekilde devam etti: "Müzakerelerin başlamamış olması, dağdan inişlerin kolaylaştıracak yasaların çıkmamış olması bütün bunlar çatışma riskini artıran mevzular. Dolayısıyla işaret ettiği husus bu dur siye düşünüyorum. Ama bir o kadar da çözüme de evrilebilir, dönüşebilir süreç. Çözümünde kalıcı hale gelmesini sağlayabilir. Hükümet bir an önce cesur, ciddi, kararlı, yasal değişiklikler yaparsa Türkiye’nin kürt sorunu diye bir sorunu kalmamış olur. Kürt sorunundan kaynaklı çatışma riski gibi bir sorunu kalmamış olur. Bu Türkiye’nin belki de en büyük yüzyıllık projesi olacak. Bu sadece hükümetin yapacağı bir iş de değil. Biz parlamentoda buna destek vermeye hazırız. Yeter ki bu yasalar çıkarılsın. Türkiye’de kalıcı barış için elimiz taşın koyalım."