Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rejimi ciddi manada orada özellikle de İdlib'te misliyle belalarını buldular ama yetmez daha devam edecek. Bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Bu adımları da yarın kamuoyu ile paylaşacağım" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreninde konuştu. İdlib'teki saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar dileyen Erdoğan, "Yarın ki grup toplantımızda Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımları, nitekim dün yapmış olduğumuz üst düzey toplantıda gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Rejimi ciddi manada orada özellikle de İdlib'te misliyle belalarını buldular ama yetmez daha devam edecek. Bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Bu adımları da yarın kamuoyu ile paylaşacağım" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, yaşayan insan hazineleri bakımından dünyanın en mümbit coğrafyasında yer aldığını belirten Erdoğan, "Yaşayan insan hazinelerimiz milli kültürümüzün bayraktarları ve usta-çırak geleneğinin seçkin temsilcileridir. Ahilik geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugün de hayatımızda yerini koruyan bir değerler silsilesidir. Ahilik, bir mesleki eğitim kurumu olduğu kadar aynı zamanda manevi tekemmül müessesesidir. Talebelerine evvela doğruluğunu, sabrı, dürüstlüğü, helal kazancı, kanaati öğreten bir mektep olan ahilikte usta, çırağını evladı gibi görür, korur, kollar. Çıraklıktan ustalığa doğru yürürken hem mesleğe hem de hayata dair incelikler keşfedilir. Bu süreç ustanın çırağını el becerisi yanında kalben ve ruhen de eğittiği bir mektebin adıdır" ifadelerini kullandı.

"Bugün maalesef ahlak ve ekonominin birbirinden ayrı telakki edildiği bir dünyada yaşıyoruz" diyen Erdoğan, "Dünyanın yaşadığı birçok buhranın temelinde bu sorunlu zihniyet var. Daha fazla kazanmaya, hırsa, aç gözlülüğe, acımasız bir rekabete dayanan bu düzen insanlığın tamamını tehdit ediyor. Bizler kalkınma, büyüme, zenginleşme yolunda insani değerlere daha çok sahip çıkmayı ahlakı, vefayı, cömertliği esas alan bir medeniyete sahibiz. Bu medeniyet, kapını, keseni sofranı, açık tut; elini, dilini, belini bağlı tut düsturunu benimseyen ahilerin elinde şekillenmiştir. Çıraklarına dağıtan değil toparlayan, yıkan değil yapan ol diye nasihat eden bu ustaları anlamayan milletimizin hiçbir hassasiyetini anlayamaz. Böylesine köklü, özgün bir medeniyet müktesebatına sahip olmamıza rağmen bugün kıymetini uzun yıllar bunun bilemedik. Bunda Türkiye'nin kültür, sanat ve siyaset hayatını kuşatan ideolojik bakış açısının önemli payı bulunuyor" dedi.