Çeşitli temaslarda bulunmak üzere ABD’nin başkenti Washington’a gelen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları ve düşünce kuruluşları yetkilileri bir araya geldi. Suriye’deki gelişmeler nedeniyle dönüş tarihini iki gün erkene çeken Demirtaş, Washington’da görev yapan gazeteciler ile bir araya geldi.

Demirtaş, Suriye'de 'Esad gitsin de ne olursa olsun' anlayışının en baştan beri hata olduğunu kaydetti. Uluslararası güçlerin başta bu hatayı yaptıklarını dile getiren Demirtaş, “'Esad öncelikle gitsin sonrasına bakarız' diyenler IŞİD’in ortaya çıkmasına sebep oldular. Şimdi de aynı uluslararası koasliyon veya güçler orada Kürtler veya başka halklar kazanmasın diye IŞİD tehlikesini yeteri derecede ciddiye almıyorlar. Rakka’da IŞİD’i vuruyorlar, Kobani’de vurmuyorlar.” dedi. Son IŞİD operasyonlarının koalisyon güçlerinin sadece kendilerini rahatsız eden kısımları vurduğunu gösterdiğini belirten Demirtaş, "Maalesef ki halen hata yapmaya devam ediyorlar. Türkiye’de buna ortak oluyor, dahil oluyor.” şeklinde konuştu.

“Amerika’nın müdahale etmemesinde Türkiye’nin bir etkisinin olduğunu düşünüyor musunuz?” şeklinde bir soru ile karşılaşan Demirtaş, “Bunu hissettiğimizi belirtiyoruz. Görüşmelerimizde bunu hissediyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalara karşı bir diplomasi yürütüldüğünü hissediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ÖNCELİK TAMPON BÖLGE DEĞİL IŞİD’İN DURDURULMASI OLMALI”

Demirtaş, Türkiye’ye döner dönmez hükümet yetkilileri ile Suriye sınırında kurulması istenen tampon bölge fikri ve hükümetin IŞİD siyasetini konuşmak istediklerini anlattı. Tampon bölgeden ziyade acil olan durumun IŞİD’in durudulması olduğunu dile getiren Demirtaş, “Cumhurbaşkanı Suriye’de uçuşa yasak bölgenin en acil konu olduğunu belirtiyor. Doğrusu biz şaşırıyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından birinci öncelik olarak duymak bizi şaşırtıyor. Çünkü biliyoruz ki en acil tehdit IŞİD tehdididir. IŞİD’in de uçağı yok, helikopteri yok. Niye uçuşa yasak bölge Türkiye için acil bir konudur? Onu anlamış değiliz. Kimin uçağını, kimin helikopterini engellemeye çalışacak.” ifadelerini kullandı.

Suriye sınırında bir tampon bölge kurulmasının mümkün olmadığını belirten Demirtaş, “Eğer Türkiye tampon bölgeden kasıt olarak kendini koruyacak bir güvenli bölgeden söz ediyorsa. Bunun tek yolu Rojava’yı güvenli bölge haline getirmektir ve oradaki Kürtleri destekleyerek bunu yapabilirsiniz.” diye konuştu.

“TÜRKİYE IŞİD’İN KOBANİ’YE GİRMESİNİ BEKLİYOR”

Kobani’ye yönelik saldırılardan dolayı önümüzdeki saatlerde Türkiye’nin tüm sınır kapılarını açabileceğini belirten Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye IŞİD’in özellikle oraya girmesini bekliyor. Bizim anladığımız bu. IŞİD Kobani’ye girdikten Kobani’yi aldıktan sonra Türkiye’ye doğru gelecek insanlara Türkiye biz sahip çıktık görüntüsü uyandırmak istiyor gibimize geliyor. Bu yanlış bişey olur. Önemli olan insanlar orada da koruyacak tedbirleri alabilmektir. Bu da tampon bölge ile olmaz. Orada kamplar oluşturarak olmaz. O insanların kendini savunabileceği olanakları yaratmak lazım. Kendini savunabilmeli. Oradaki Türkmen,Kürt,Arap herkes kendini savunabilecek poziyonu yakalayabilmeli.”

"AĞIR SİLAH KORİDORU AÇILMALI"

Suriye’de IŞİD ile savaşan YPG’nin ağır silahların kendilerine ulaşmasına imkan verilmesini istediğini ifade eden Demirtaş, HDP olarak kendilerinin de Kobani’ye bir koridor açılmasını talep ettiklerini söyledi. Demirtaş, “Açık açık Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden bunu istedik. Bir koridor açılması lazım. Davutoğlu’na da ilgili bakanlara da ulaştırıldı bu beklentiler.” dedi. Kobani’de IŞİD ablukası sürdüğünü belirten Demirtaş, “Kürdistan federal bölgesinden Kobani’ye yardım ulaştırılmasına Türkiye destek vermiyor. Sınırlarını açmıyor. Buna izin vermiyor. O nedenle Kobani kuşatma altında zatan. Böylece 4 taraftan kuşatılmış oluyor.” şeklinde konuştu.