Cihan Haber Ajansı'na konuşan eski Bakan Saygın, şunları kaydetti: "Türkiye'de birçok gönüllü kuruluş vardır. Cemaat vardır ama cemaat dendiğinde, cemaatler dendiğinde en fazla hizmet yaptığından, dünyaya en fazla açıldığından dolayı Gönüllüler Hareketi dediğimiz cemaat akla gelmektedir. Bir iktidar düşünün ki herkesi hizaya getirmeye çalışıyor, kontrol altına almaya çalışıyor. Siz buna 'hayır' diyorsanız üzerinize geliniyor. Türkçe Olimpiyatları engelleniyor. Okulları kapattırılmaya çalışılıyor. Su bile çok görülüyor. Yetmedi, şimdi de uydurma delillerle yargının önüne getirebilmek için, burada suni delil üretmeye kadar varan hukuk dışı, ahlâk dışı bir yol izlendiğine dair çok ciddi iddialar var. Hayretle takip ediyorum bunu. Bu ülke, böyle bir yönetim tarzını haketmedi."
Devletin, herkesin kendi çıkarlarına kullanabileceği bir yapı olmadığını vurgulayan Işılay Saygın, "Devlet, neticede milleti temsilen oluşmuş bir kurumsal yapıdır. Kişisel husumetlerin, kavgaların, intikam duygularının bertaraf edildiği veya cezalandırıldığı yer olamaz. Ayrıca insanlara, devlet gücünü kullanarak husumet yaratamazsınız. Artık devletin bazı kurumları, yürütmenin kendi şahsi çıkarları ve şahsi hesaplaşmaları için kullanılabilir hale gelmiştir. Hukuksuzlukla bu ülke götürülemez. Bir Müslüman için kin tutmak yakışmaz." şeklinde konuştu.
Toplumun her geçen gün gerildiğini ve kutuplara ayrıldığını ifade eden Saygın, "Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, hoşgörüye ihtiyacı var. Türkçe Olimpiyatları gibi evrensel değerler üreten Hizmet Hareketi'ne dünyanın da ihtiyacı var. Ayrıca bir devlet aklı, Anadolu insanının öncülüğünde küresel marka haline gelen Türk okullarına köstek değil, destek olmalı. Lütfen bu insanları daha fazla yıpratmayalım. Onları suçlu gibi gösteren zihniyeti ma’şeri vicdan affetmez.” ifadelerini kullandı.
