TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis'teki güvenlik önlemlerine ilişkin, "Biz burada halk adına, millet adına görev yapıyoruz. Burası millete kapatılamaz. Olağanüstü dönemlerde kapatıldı. Ona benzer bir olay meydana geldi diye vatandaşın taleplerinin dile getirileceği, isteklerinin karşılanacağı bir mekanı vatandaşa kapatamazsınız. Ama vatandaşın girişi, çıkışı da usulüne uygun olacak" dedi. Çiçek, Haber Türk Televizyonu'nun canlı yayınına katılarak gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Meclis'te yapılan saldırı ve ardından gerçekleştirilen güvenlik toplantısına ilişkin soru üzerine Çiçek, bu konunun 24. dönemde üzerinde en fazla durulan hususlardan biri olduğunu söyledi.  
Meclis'in hareketli bir dönem geçirdiğini, özellikle grup toplantılarının yapıldığı salı günleri bazı sıkıntıların ortaya çıktığını belirten Çiçek,  geçmişte kurallara uyulması konusunda uyarılar yaptığını, siyasi parti gruplarına mektup gönderdiğini hatırlattı. Grup toplantılarının olduğu salı günleri Meclis'e 12 binin üzerinde ziyaretçinin geldiği günler yaşandığını belirten Çiçek, bunun ciddi problemlere yol açtığını vurguladı. Grup toplantılarında iç yönetmeliklere uyulmadığını ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Grup toplantılarının asli unsuru milletvekili. Bana her partiden grup toplantılarıyla ilgili şikayet var. Asli unsur olan milletvekili bu salonlarda yer bulamıyor. Grup toplantılarında maksat dışa mesaj vermekten daha çok, o da verilebilir, haftalık değerlendirme yapmak, siyaset, parlamento kültürünün oluşması, uygulamaların yansımalarının değerlendirildiği, görüş alışverişinde bulunulduğu platformlar. İç Tüzüğe göre grup toplantılarına bırakın sade vatandaş, eski milletvekilleri bile katılamazlar. Hatta bazı gruplarımızın yönetmeliklerinde milletvekilleri ve parti üst düzey yöneticileri dışında birisi katılacaksa grup genel kurulunda oylama yapılması gerekiyor. Ama şimdi görüyoruz ki bir kısım uygulamaları protesto etmek için, Sayın genel başkanları görmek için, başkaca işlerini takip edebilmek, mahalli problemlerini getirebilmek için organize gruplar geliyor. Başlangıçta sadece katılımla başlayan bu toplantılar giderek slogan atmaya, yuh çekmelere varıncaya kadar yapılmaya başlandı. Bu tansiyonu yükseltiyor." Çiçek'in 24. dönem parlamentosunda grup toplantılarının tansiyonunun hiç düşmediğine işaret ederek, bunun da etkisiyle istenmeyen olayların yaşandığına dikkati çekti.  
Meclis Başkanlığı olarak yaklaşık bir yıl önce yaşanabilecek olumsuzluklarla ilgili uyarıları içeren bir yazı yazdıklarını belirten Çiçek, "Meclis öyle bir resmi alan ki burada dışarıda aldığınız tedbirlere benzer tedbirler alamazsınız. Burası halkın Meclisidir. Halka kapatamazsınız. 'Meclis halka kapanacak mı?' vesaire. Hayır. Biz burada halk adına, millet adına görev yapıyoruz. Burası millete kapatılamaz. Olağanüstü dönemlerde kapatıldı. Ona benzer bir olay meydana geldi diye vatandaşın taleplerinin dile getirileceği, isteklerinin karşılanacağı bir mekanı vatandaşa kapatamazsınız. Ama vatandaşın girişi, çıkışı da usulüne uygun olacak. Sıkıntı buradadır. Kapatmak söz konusu değil ama alınan tedbirlere uyarak burası açık olmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.  
Meclis'te güvenlik konusunda yeni tedbirlere gerek olmadığını düşündüklerini belirten Çiçek,  sıkıntının uygulamada yaşandığına işaret etti. Çiçek, şöyle devam etti: "Meclis'e ziyaretler kesinlikle randevulu olacak. Milletvekilinden, grup başkanvekillerinden randevu alacak. Acil işi oldu, randevu alamadı. O Meclis'e gelecek ama milletvekilinden, danışmandan soracağız. Onun oluruyla biz de onu not edeceğiz. Çünkü bu türlü tedbir almadığımız takdirde Meclis'e insanlar bir türlü sabahın 10'unda giriyor, gecenin 11'ine, 12'sine, 1'ine kadar kulislerde, Meclis'in içinde ziyaretçi var. Halbuki iş için geldiyse saat 6'da bütün daireler kapanıyor. 6'dan sonra kim nereye telefon edecek de bu işleri görecek? Dolayısıyla ziyaretçilerin en geç 6'da Meclis'i terk etmeleri gerekiyor, çünkü yapılacak bir şey yok." Meclis Genel Kurulu'nun saat 15.00 ile 19.00 arasında, karar alınması halinde ise 14.00 ile gündemin bitimine kadar yasa çıkarmak üzere çalışma yaptığını anlatan Çiçek, milletvekillerinin bu çalışmalarının aksamaması gerektiğine belirtti. Çiçek, "Kural itibariyle Meclis'e girişlerin 14.30'da bitmesi lazım ki asli görevimiz olan işleri yapalım. Bizim işimiz tayin, nakil yapmak değil. Anayasa ve İç Tüzüğe göre milletvekillerinin iki asli görevi var. Biri yasa yapmak diğeri de denetim yapmak" diye konuştu.  Meclis'e girişlerin randevulu olmasının önemine işaret eden Çiçek, "Elini kolunu sallaya sallaya buraya herkes geldiği takdirde burası yönetilemez, içinden çıkılmaz hale geliyor" dedi.  
Genel Kurul çalışması başladıktan sonra kulislerde ziyaretçi bulunmamasının gerektiğini de belirten Çiçek, "Bir bakıyorsunuz burası kıraathaneden farksız. Sabahın 10'undan gelip, gece yarılarına kadar, bu kulislerde özellikle dışarıda kar kış olduğunda bir sürü insan oturmaya devam ediyor. Öyle olunca da kimsenin niyetini okuyamazsınız. Şu maksatla mı geldi, bu maksatla mı geldi, bunları bilme imkanınız yok" ifadelerini kullandı.  
Çiçek, sıkıntıların giderilmesi için ziyaretlerin kuralına uygun olarak yapılması ve kurallara uyulması konusunda da milletvekillerinin yardımcı olması gerektiğini söyledi. Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan yumruklu saldırıdan sonra tartışılan güvenlik önlemleriyle ilgili kurallarda eksiklik olmadığını, kurallara uyulması gerektiğini söyledi. Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantılarına milletvekilleri ve grup yönetmeliğindeki kişilerin girmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, ziyaretçi girmesi gerekiyorsa isim listesi bildirilmesi gerektiğini belirtti.  Meclis'teki salonların kapasitesinin sınırlı olduğuna işaret eden Çiçek, "12 bin kişiyi alacak Ankara'da kapalı spor salonu yok neredeyse. Bu maksatla tesis edilmiş en büyük salon, eski senato salonudur. Kapasitesi 750 kişiyi alır almaz" diye konuştu.  
Meclis'te slogan atılmasını da eleştiren Çiçek, şunları söyledi: "Sloganlar bazen çok masum, bazen başka partiyi itham eder tarzda sloganlar. Parti yöneticilerimizin, grup yönetimlerinin ve milletvekillerinin uygulamayla kolaylaştırması lazım. Burası Meclis, burası demokrasinin merkezi. Burada Kızılay'da, Taksim'de olduğu gibi fiziki güç kullanamazsınız, insanları geldiğine pişman edemezsiniz. Burada kuralları uygulamanın yolu önce sorumluluğunu duymak ve tatlı dille ikna etmek, yapmamayı temin etmektir. Sloganlar atıldığında, fiili durum olduğunda ikaz etmeyip teşvik eder tavır içinde olunursa arzu etmediğimiz durumlar meydana gelebiliyor. Siyasette katı kural koymak zordur. Siyaset olarak bilinmeyeni çok iş yapıyoruz. Herkes kurallara uyarsa bunları önlemek mümkün. Ziyaretçinin yasama faaliyeti yapılan ana binaya gelmemesi gerekir, eskiden de böyleydi. Yasama faaliyetinin olduğu yere ne sebeple misafir getirirsen getir işin içinden çıkılmıyor. Fiziki güç mü kullanacağız, polis copu kullanarak, 'Bu binaya giremezsiniz' tarzında bir yasağı fiziki tedbirlerle almakta zorluk var. Milletvekillerinin şikayet ettikleri durumda kendileri şikayet edilir hale gelmemeli. Tedbir var, tedbirin uygulanmasında zorluk var." 
Kılıçdaroğlu'nun saldırıyı, kendisine "vatan haini" denmesine bağladığının hatırlatılması üzerine Çiçek, siyasetin gergin olduğunu ifade etti. Siyasetteki gerginliği "kara kış"a benzeten Çiçek, "Siyasette don var, fırtına var, buzlanma var. Normalleşmemiz lazım. Bu gerginlikler ister istemez içeride de dışarıda da normal hayatı olumsuz etkiliyor" dedi.  Bu tür saldırıları yapanların tutuklu yargılanması gerektiği görüşlerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çiçek, "İhtiyaç varsa her türlü düzenleme yapılabilir, Meclis takdir eder. Tepkisel düzenlemeler her defasında başka sıkıntılar meydana getirdi. Bizim yasalarımızın önemli kısmı da tepkisel yasalardır. O gün belki o sorunu çözüyoruz, sonra başka sorun çıkıyor. Siyasilere dil uzatılması, hele hele fiili saldırı tasvip edilecek durum değildir. Ağırlaştırıcı sebepler getirilebilir, bu caydırıcı olur mu bilemiyorum" diye konuştu.  Çiçek, toplumun sorunlarının kanun çıkararak çözülemeyeceğini vurgulayarak, "Bizim demokrasimizin ahlak ve kültür kısmı eksik. Demokrasi kültürü yeteri kadar yok" dedi. 
Anayasa Mahkemesi'nin "twitter" kararı ve HSYK'nın yapısına ilişkin kanunla ilgili kararının tartışılmasına da değinen Çiçek, şöyle devam etti:  "Türkiye'de uzun zamandır yargı tartışılır hale geldi. El birliğiyle gayret edilmezse uzun süre tartışılmaya devam edecek. Bu durumdan yargının önemli kısmı da rahatsız. Bugün Anayasa Mahkemesi kararlarını tartışıyoruz, kumpas, hukuka uyulmadığı, adil yargılama yapılmadığına ilişkin adli yargı kararlarını tartıştık. Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı oldu ve 2007'de Cumhurbaşkanı seçemedik. Yapılan işlem Anayasa'ya uygun olmasına rağmen, 'Anayasa'ya uygun değil' dedi. 
Yargı uygulamaları hukuka göre değil siyasete göre dizayn edildiğinden bahisle yargı Türkiye'de tartışılıyor. Yargının siyasallaşması bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felakettir. Bu kanaatimde hiçbir değişiklik yok. Yargının itibarı noktasında içeriden ve dışarıdan ortak çabaya ihtiyaç var." 
MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın cezaevinde, hakkındaki hüküm kesinleşen HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in ise tutuksuz olmasını eşitlik ilkesi yönünden değerlendiren Çiçek, "Hükmü kesinleşmiş iki milletvekili var biri içeride biri dışarıda. Birisi vicdanen izah etsin ki içerideki bu şekilde kalsın, dışarıdaki rahat hareket edebilsin. Hala bu adaletsizliği ortadan kaldıracak adım atılmadı. Sayın Alan içeride. Bir başka hükmü kesinleşen dışarıda. Dışarıdakini içeri alacak halimiz yok. İçeridekini dışarı alalım, dönem sonuna kadar görevini yapsın. Sonra kalıcı ne çözüm bulacaksak el birliğiyle bulalım" diye konuştu. 
Cemil Çiçek, Türkiye'nin önünde Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğuna dikkati çekerek, burada kurallar açısından sorun olmadığını söyledi. Bu konuda görüşlerini açıklarken şahıslarla ilgili görüş belirtmediğinin altını çizen Çiçek, "Arkadaşlarımıza da soruluyor, 'Falancayla filanca kavga eder mi'? Hemen iş şahıslaştırmaya götürülüyor. Bir defa bu çok ayıp bir şey" dedi. Parlamenter sistemin ne başkanlık ne de yarı başkanlık olduğunu, karışık bir sistem olduğunu dile getiren Çiçek, seçimin kuralının belli olduğunu ve "Burada sorun olacak hiçbir konu yok. En kolay Cumhurbaşkanlığı seçimi olması lazım. Ama problem kafamızdaysa, bu kadar net kurallara rağmen maraza çıkarmak için elimizden geleni yapacağız demektir. Benim söylediğim sistemin ortaya koyduğu sıkıntılardır" diye konuştu.