Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu yola çıkarken ne dedik, ‘biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik’ dedik." ifadelerini kullandı. 
Başbakan Erdoğan, "İhtilal yaptılar, merhum Menderes’i ve iki arkadaşını ipe götürdüler. CHP, bu olayın da arkasındaydı. Benim milletim CHP'ye tek başına bu ülkede iktidarı vermedi, vermez. Yolsuzlukların içinde olan, yoksulluklardan geldiği böyle bir iktidarı, bu millet, ‘gel de bizi idare et’ der mi? Çok partili dönemde hiçbir zaman CHP iktidar olamamıştır.” 

"MENDERES’İ İDAM EDENLER SÜREKLİ LANETLENİYOR" 

CHP'nin, merhum Menderes’i de milletin gözünden düşürmek için çalıştığını söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:  

"Merhum Menderes'i milletinden koparmak için gazetelerle, manşetlerle hücum ettiler. Sokak olaylarını kışkırttılar. Mecliste gerginlik çıkardılar. Sandıkta Menderes’i yenemediler. İşte onun üzerine, 27 Mayıs 1960 askeri müdahaleyle merhum Menderes’i indirdiler. Menderes’i idam edenler lanetle anılıyor.”

“ÜLKESİNİ HİÇBİR ZAMAN TERK ETMEDİ”

Said-i Nursi’nin cezaevine atıldığı zamanlarda ülkesini hiç bir zaman terk etmediğini, Sibirya’ya sürüldüğünü ancak daha sonra ülkesine geldiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birileri gibi buradan kaçıp, Pensilvanya’ya gitmedi. Pensilvanya’ya giden zat, Bediüzzaman’ın izinden gidiyoruz, diyordu. Fakat Bediüzzaman o cezaevinde olduğu zaman bir şey söyledi; o çok enteresan, ‘zalimler için yaşasın cehennem’ dedi. Şimdi, Merhum Menderes’i idam edenler için yaşasın cehennem.”

"CHP, YOLSUZLUKLAR İÇERİSİNDEYDİ”

Kendisinin belediyecilikten geldiğini, İstanbul Belediye Başkanlığını ve belediyeyi CHP'den aldığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP yolsuzluklar içerisindeydi. İSKİ yolsuzluğunu duyarsınız, meşhurdur. İstanbul susuzdu, İstanbul'da çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı. İki yılda ne susuzluk, ne hava kirliliği, ne çöp dağları kaldı, hepsinden arındırılmış bir İstanbul. Bunu biz yaptık.”

"CHP, KORKUTMA SİYASİ İLE İŞİ İDARE EDİYOR"  

"CHP, korkutma siyaseti ile işi idare ediyor" diyen Erdoğan, "CHP, kasetlerle, istismar siyaseti ile işi idare ediyor. Milli değerleri kullanarak, bunlar tehdit altındaymış gibi gösteriyor." dedi.  

"ORTAK OLDULAR, KAFA KAFAYA VERDİLER"  

Yaklaşık 12 yıldır hükümette olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"CHP, Ankara'da Pensilvanyalı zat ile her zaman yaptığı gibi darbe tertip ediyor. Pensilvanyalı zat ile CHP'nin eline montaj kasetler tutuşturuluyor, ses kaydı tutuşturuluyor. CHP Genel Müdürü de onunla idare ediyor. Bakın seçime 28 gün kaldı. CHP'den MHP'den şu ana kadar herhangi bir proje duydunuz mu? Şehirler için, ülke için herhangi bir hedef, plan duydunuz mu? Bunlar üç kafadar. CHP Genel Müdürü, MHP Genel Başkanı, bir de Pensilvanyalı zat, ortak oldular.”

Erdoğan, ulusal güvenliğe saldırıda bulunulduğunu belirterek, "Fıkra gibi bunlar. CHP'ye kasetle genel başkan ataması yaptılar, biliyorsunuz. Şimdi de güya Başbakan'ı devirecek, kasetle oraya da atama yapacaklar. Bu ülke, kutlu yürüyüşü kasetlerle durdurulmayacak kadar büyük bir ülkedir" dedi.  

"PARALEL YAPININ İŞİ HANÇERLEMEKTİR"  

Önceki gün çıkan bir dosyada da 450 MHP'linin dinlendiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hiçbir ayırım yapmadan kendileri dışında AK Partili, MHP'li, CHP'li, BDPli herkesi dinlemiş, kaydetmişler. Bürokratları, sanatçıları, gazetecileri tek tek dinlemiş takip etmişler. Şimdi CHP'nin genel müdürü ve MHP'nin genel başkanı, bu illegal dinlemeleri onun yanında montajları ellerine alıyor ve bunlarla seçim meydanlarında kürsülere çıkıyorlar. Kendileri de dinlenmiş. Yarın bu paralel yapı, işine gelmeyince bunların da kayıtlarını ortaya dökecek. Bu paralel yapının işi zaten hançerlemektir. Yarın CHP'yi de MHP'yi de sırtından hançerleyecekler.”

''DERSHANELERDEN ÇOCUKLARINIZI ALIN'' 

Başbakan Erdoğan, alanda bulunanlardan bir şey isteyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Çocuklarınızı bu paralel örgütün dershanelerine gönderenler, bu dershanelerden çocuklarınızı lütfen alın. Bunların okullarına gönderenler, lütfen çocuklarınızı bunların okullarından alın. Devletimizin okulları var. İşte yasa çıktı bundan böyle hafta sonlarında da eğer anne baba isterse takviye kurslarını okullarımızda vereceğiz. Bunların ücreti tamamen devlete aittir, biz ödeyeceğiz. Çünkü bunlar, milletimi çok sömürdüler sülük gibi emdiler. Ama sülük çok değerli bir hayvandır. Sülük zararlı olan kanı emer. Bunlar maalesef faydalı olan kanı emdiler. Onun için bunlar çok tehlikeli."

“SİT ALANLARIYLA İLGİLİ KEYFİ UYGULAMALARA SON VERECEĞİZ”

Başbakan Erdoğan, "Doğal SİT alanlarından dolayı mağduriyet yaşayan Muğlalı vatandaşlarıma şunu müjdelemek istiyorum. Türkiye'de 2 bin civarında doğal SİT alanı var. Bu alanların yaklaşık 200 tanesi Muğla'da. Ön değerlendirme çalışmalarımız tamamlandı. İnşallah önümüzdeki bir buçuk yıl içerisinde üniversitelerimizle işbirliği halinde ekolojik temelli bilimsel çalışmaları da bitireceğiz. Bu alanlarla ilgili vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açan keyfi uygulamalara son vereceğiz. Her yeri SİT alanı ilan edip koruyamamak ve vatandaşımızın mağduriyetine yol açmak yerine, gerçek doğal SİT alanlarını belirleyip dünya standartlarında bir koruma sağlayacağız." dedi.