HSTV’de ekranlara gelen Salih Sütlan İle Gündem Özel programı sosyal medyayı toza dumana katarken konuk Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum oldu. Gündem Özel programında çarpıcı açıklamalar yapan Prof. Dr. Batum, Çoklu baro kararını, Ayasofya’nın ibadete açılmasını ve CHP’yi analizlerle destekleyerek değerlendirmede bulundu.

Aylardır gündemde olan Çoklu baro düzenlemesine ilişkin hükümet, muhalefet ve barolardan sürekli açıklamalar geliyor. Baro sistemine yapılacak düzenlemenin sorun getireceğini savunanlar da var. Daha iyisi için baro sisteminin düzenlenmesi gerektiğini savunanlarda. Tüm bu tartışmalar sürerken dün, AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yeni kanuna göre avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde asgari 2 bin avukatla yeni bir baro kurulabilecek. Bu şartlara göre bugün itibarıyla barolara kayıtlı avukat sayısı dikkate alındığında birden fazla baro, yalnızca İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurabilecek. Yeni baro kurmak için gereken 2 bin şartına, baro levhasına kayıtlı olmasa da kamu avukatlarıyla Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)  avukatları da geçerli olacak. Avukat, aynı ilde birden fazla baro varsa herhangi birine kayıt olabilecek. Dört kişilik kurucular kurulu, iki bin avukatın imzasını alarak kuruluş işlemlerini 6 ayda tamamlayacak. TBB, kuruluş işlemlerini yerine getirmek üzere kurucular kurulunu görevlendirecek. Kurucular kurulu, yeni baronun genel kurulunu toplayacak ve genel kurulda yeni baronun organları seçilecek. Seçim sonucunun Barolar birliğine bildirilmesi üzerine baro, tüzel kişi olabilecek.

 “Çoklu baro anayasaya aykırıdır”

Çoklu baronun anayasaya aykırı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Süheyl Batum, anayasadaki çoğulculuk ilkesinin barolar kapsamında değerlendirilmeyeceğini belirterek, mesleğin ortak ihtiyaçlarını gidermek amacıyla baroların kurulabileceğini ifade etti. “Çoğulculuk adıyla mezhebe, partiye, siyasal görüşe ve inanca dayandırılıyorsa, ‘Biz AK Partililerin barosuyuz, biz CHP’lilerin barosuyuz’ diyorsan anayasadaki müşterek ihtiyaca aykırı davranıyorsun demektir. Anayasa Mahkemesi de bunu yasaklıyor” açıklamasını yapan Batum, Resmi Gazete’de yayınlanan Çoklu Baro düzenlemesine ilişkin son dakikada bir madde eklendiğini ifade etti. Beş binden fazla avukat bulunan illerde asgari iki bin avukatla yeni baro kurulurken bu sayıların belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatların yanı sıra baroya kayıt yaptırmak zorunda olmayan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan avukatlar da eklenecek. Süheyl Batum, AK Parti ve MHP Grup Başkanvekillerince verilen değişiklik önergesinde “Beş binden fazla avukat bulunan illerde asgari iki bin avukatla bir baro kurulabilir” ifadesine, “Bu sayıların belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatlar ile kamu kurum ve kuruluşları ile KİT’lerde görev yapan avukatlar esas alınır” eklemesinin yapıldığını belirtti. Böylece baro levhasına kayıt yaptırmak zorunda olmayan devlet kurumlarında ve KİT’lerde çalışan avukatların da yeni baro kurma sürecinde aranan sayılara dahil edileceği hükme bağlandı.

“Barolar siyasallaşamaz”

Metin Feyzioğlu’nun önceki dönemlerde CHP başkanlığı için vermiş olduğu çaba ‘Barolar siyasallaştı, siyasete baroyu alet ediyorlar’ düşüncelerini kafalarda canlandırdı. Metin Feyzioğlu ve birçok ismin baro başkanlığı dışında kendi hür iradeleriyle istediği partiye üye olabileceğini belirten Batum, Ankara yürüyüşü ve yaşananlara ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Ankara Valiliği’nin hukuka ve anayasaya aykırı bir gerekçeyle baroların Ankara’ya yürümesini engellediklerini kaydeden Prof. Dr. Batum, 28 saat yürüyüşü engellenen barolara Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun destek vermemesinin yanlış olduğunu belirtti. Adalet Bakanlığı’nın baroları meclise çağırmadığını ve ‘uydurduğunu’ söyleyen Prof. Batum, Bakan Gül’ün o dönemde taslağın dahi olmadığını söylediğini kaydetti.

“Danıştay’ın Ayasofya kararı siyasidir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ve Danıştay’ın kararıyla Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesine ilişkin konuşan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, kararın siyasal olduğunu belirtti. Batum, Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 yılında verdiği kararın siyasi olduğuna temas eden Salih Sütlan’a, müze yapmanın siyasal bir karar olduğunu, AK Parti hükümetinin dışında bir başka hükümetin de bu kararı vermeye yetkili olacağını ifade etti. 1934 yılı Bakanlar Kurulu’nun müze kararının siyasi olduğunu, günümüzdeki Bakanlar Kurulu’nun da siyasi kararla camiye dönüştürebileceğine işaret eden Batum, Bakanlar Kurulu’nun kararı Danıştay’ın vermesini istemesiyle tek başına karar veremediğini anlattı. İslam Hukuku’nda vakıf müessesesinin tartışıldığına işaret eden Batum “Ele geçen arazi üzerinde devlet başkanına geniş takdir yetkisi sağlandığından bu arazilerin belli bir gayeye tahsis edilmesi (vakfedilmesi) devlet başkanı sıfatıyla bu yetki kullanıldığı için kamu hukuku işlemleridir. Bu nedenle vakıf olarak nitelendirilemez” açıklamasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararın siyasi olduğunu belirterek adım atmasının daha doğru olacağını ifade etti.

Batum siyaseti noktaladı

Salih Sütlan’ın başarılı siyasetiyle önemli işlere imza atmış olan Prof. Dr. Süheyl Batum’un siyasi kariyeri için ne gibi planları olduğu sorusuna Batum şu yanıtı verdi: Parti sistemi karar almaya yönelik değil. Yalnız iktidarda olan AK Parti için değil diğer siyasi kariyerimde inanılmaz şeyler gördüm. Artık bunlar yapmaz dediğim şeyler oldu. Sistem içerisinde kararlar alabileceğine inansaydım siyasete devam ederdim. Lakin siyaseti noktaladım” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu başarısız bulduğunu da sözlerine ekleyen Süheyl Batum, “Ekrem İmamoğlu bu koşullarda seçimin kazananı olduysa, referandum da kaybedildiyse o halde Kemal Kılıçdaroğlu başarısızdır” açıklamasını yaptı.

CHP 24. Dönem Eskişehir Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum, Salih Sütlan ile Gündem Özel programının bir sonraki bölümünde “Türkiye’deki siyaset” ele alınacak.