Özden ATİK / İSTANBUL, () ŞİŞLİ’DE  2010 yılında Onur Yaser Can'ın gözaltında işkence gördüğü için intihara sürüklendiği iddiasına ilişkin "Resmi evrakta sahtecilik" ve "Resmi belgeyi yok etme" suçlarından 4’ü polis 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 4 polisi "Kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi ve bozması" suçundan 6'şar yıl hapis cezasına çarptırdı. Bilirkişi olan sanık Zafer K.'nin ise beraatine karar verildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan polisler Hakan A., Onur Ü. ve Muhammet O. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Şikayetçi Ezgi Sevgi Can ile tarafların avukatları da duruşmada hazır bulunurken; sanık polis Yunus B. ve bilirkişi Zafer K. ise duruşmaya katılmadı.

"EN ÜST SINIRDAN CEZA VERİLSİN"
Duruşmada söz verilen Ezgi Sevgi Can, "Yargılamanın başından beri sunduğumuz deliller ağabeyim Onur'a karşı örgütlü bir şekilde ölüme sürükleyen resmi evrakta sahtecilik kötü muamele işkence ve intihara sürükleme suçlarını ortaya koydu. Mahkemenizin görmezden gelemeyeceği şekilde somutlaştı. Polis ve amirlerin kendi çıkarları doğrultusunda işledikleri suçlar nedeniyle annemi ve babamı kaybettim. Benim yaşadığım kaybın büyüklüğü de ortada. Savcılık mütalaasıyla sabit olan evrakta sahtecilik ve bozma hususunu dikkate almanızı rica ediyorum. Sanıkların bu eylemlerinin sonuçları bir ailenin tek tek yok edilmesine sebep oldu. En üst sınırdan ceza vermenizi talep ediyorum" dedi. Sanıkların birçok celsede yalan beyan verdiklerini de söyleyen Can, cezada indirime gidilmemesini, işkence ve intihara sürüklemeyle ilgili suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Can'ın avukatı Mehmet Ümit Erdem ise mütalaaya katıldıklarını ancak eksiklikleri olduğunu düşündüklerini belirterek sanıkların suçu bir arada işlediklerini, alt sınırdan uzaklaşılmasını, iyi hal indiriminin uygulanmamasını talep etti.

BERAATLERİNİ TALEP ETTİLER
Sanık polis Onur Ü. savunmasında, gözaltı evraklarında değişiklik yapıldığıyla ilgili bir belge olmadığını öne sürerek, “Sürekli hakkımızda suç duyurusunda bulunulmasından dolayı çok muzdaribim" diyerek beraatini istedi. Sanık polis Muhammet O. da, gözaltı evraklarının değiştirildiğiyle ilgili bir rapor olmadığını ve Yaser Can’ın geride bıraktığı notunda da bununla ilgili bir beyan olmadığı belirterek beraatini istedi. Diğer sanıklar da beraatini istedi.

SANIK 4 POLİSE CEZA
Mahkeme heyeti, sanık polisler Hakan A., Muhammet O., Onur Ü, ve Yunus B.'yi "Kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi ve bozması" suçundan 6'şar yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu sanıklar hakkında "Resmi belgede sahtecilik" suçundan daha önce takipsizlik kararının itiraz üzerine kesinleştiği belirtilerek, bu suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verildi. Mahkeme, bilirkişi olan sanık Zafer K.'nin ise yeterli delil bulunmaması nedeniyle beraatine karar verdi. Ayrıca şikayetçilerin ve tanıkların ifadelerinde öne sürülen iddialarının yeni delil kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünden ilgililerin tespit edilmesi ve değerlendirme yapması için dosyanın savcılığa gönderilmesine de hükmedildi. Bu karara karşı tarafların istinaf yoluna itiraz hakları bulunduğu da kararda yer aldı.

"İŞKENCE İDDİALARIYLA İLGİLİ TEMYİZE GİDECEĞİZ"
Duruşma sonrasında basın açıklaması yapan Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can, cezada indirime gidilmemesinin olumlu olduğunu belirterek "Fakat sahtecilik yapılmadan evrakın bozulması olamaz. Hukuka aykırı bir karar var aslında, iki suçu birbirinden ayırmak yine bir polisi korumanın, kollamanın işaretidir" dedi. Can, mücadeleye ara vermeden devam edeceklerini ve işkence iddialarıyla ilgili de temyize gideceklerini ifade etti. İntihara sürükleme iddialarıyla ilgili de süreci yeniden başlatacaklarını söyleyen Can, "Adaleti maalesef hep kırıntı olarak veriyorlar bize. Keşke daha cesur karar verebilseler mahkemeler" diye konuştu.
Avukat Mehmet Ümit Erdem ise, yargılamada tek suçtan ceza verilmesinin ve iyi hal indirimi yapılmamasının önemli olduğunu vurguladı.  ()