Düzce'de meydana gelen 5,9 büyüklüğünde deprem sonrası açıklamada bulunan Yapısal Deprem Mühendisi Doç. Dr. Hasan Özkaynak, “Deprem bölgesinde henüz ayrıntılı saha incelemeleri yapılmamasına rağmen; bölgeden edinilen izlenimlere göre, hasarın daha çok yapısal olmayan elemanlarda yoğunlaştığı ve yapısal hasarların çok sınırlı düzeyde kaldığı tahmin ediliyor. Depreme dayanıklı yapı tasarımının önemini anlamak açısından çok önemli derslerin çıkarılabileceği bir deprem yaşandı. Zira bölgedeki yapıların büyük bir bölümü 1999 yılında yaşanan depremden sonra yapılan nispeten yeni sayılabilecek yapılardan oluşuyor” dedi.  

Yürürlükte olan deprem yönetmeliğinde farklı yapı sistemleri için son derece modern tasarım yaklaşımları bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Hasan Özkaynak, “İnşaat mühendisleri olarak deprem direnci yüksek yapılar ve şehirler inşa edebilmek için, yönetmelik koşullarını iyi özümseyerek ve neden-sonuç ilişkisini iyi sorgulayarak yapı tasarımlarımıza yön vermek zorundayız” şeklinde konuştu.  

Deprem bölgesinde ayrıntılı saha incelemelerinin henüz yapılmamasına rağmen; bölgeden edinilen izlenimlerini paylaşan Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Özkaynak, “Hasarın daha çok yapısal olmayan elemanlarda yoğunlaştığı ve yapısal hasarların çok sınırlı düzeyde kaldığı tahmin ediliyor. Depreme dayanıklı yapı tasarımının önemini anlamak açısından çok önemli derslerin çıkarılabileceği bir deprem yaşandı. Zira bölgedeki yapıların büyük bir bölümü 1999 yılında yaşanan depremden sonra yapılan nispeten yeni sayılabilecek yapılardan oluşuyor” dedi.   

MEVCUT YAPILAR ZAMAN KAYBETMEDEN GÜÇLENDİRİLMELİ 

Özkaynak konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“İlerleyen zamanlarda beklenen depremlerin etkilerini en az hasarla atlatabilmek için mevcut yapılarımızı zaman kaybetmeden güçlendirmemiz ve depreme hazır hale getirmemiz gerekiyor. Güncel yönetmeliğimizde artık, deprem etkisi altında mevcut yapıların değerlendirilmesi ve güçlendirmesi için tasarım kuralları bulunuyor. Güçlendirme konusunda ülkemiz bilim insanlarının geliştirdiği ve gelişimine çok önemli katkılarda bulunduğu etkili güçlendirme yöntemleri bulunuyor. Bu yöntemlerin uygulamaya geçirilmesi konusunda yeterli düzeyde bilgi ve tecrübemiz de bulunuyor.”   

Araştırmalarının, deneysel ve analitik düzeyde özellikle konut ve endüstri yapılarının güçlendirilmesi konuları üzerine yoğunlaştığını söyleyen Özkaynak, “Konut tipi yapılar için araştırmalarımızın konusunu teşkil eden etkili güçlendirme yöntemi güncel yönetmeliğimizde yer aldı. Endüstri tipi yapılar için İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde tamamlanan araştırma projemiz kapsamında geliştirme sürecinde olduğumuz yöntemlerin de gelecekteki deprem yönetmelikleri kapsamına gireceğini umut ediyorum” ifadelerini kullandı.