Mikail BIYIKLI - Mehmet CANBULAT /İSTANBUL,()-SANCAKTEPE mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya'yla ilişkilerimizi bozma ihalesini bay bay Kemal'e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi Kürt videolarının ne için çekildiği, Pensilvanya'da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra'daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olmayı sürdüreceğiz" dedi. 

"MİLLİYİZ, YERLİYİZ VE AİLENİN KUTSİYETİNE İNANIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe'de düzenlenen mitinge katıldı. Erdoğan, Sancaktepe Belediye Binası önünde vatandaşlara seslendi. Erdoğan, Anneler Gününü kutlayarak, "Bırakan bu teröristlere karşı bay bay Kemal Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret etti? Diyarbakır annelerinin yavrularını Kandil'e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyoruz. Bay bay Kemal'in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil'in parlamentodaki uzantıları var. FETÖ'cüler var. Kılıçdaroğlu ya sen bunların hesabını Allah'a nasıl vereceksin. Yanında da malum tipler var. Söylemeye gerek var mı? Onlar da utanmadan, sıkılmadan aynı yuvarlak masanın etrafında dönüp dolaşıyorlar. Benim milletim yarın sandıklarda bunlara en güzel cevabı vermelidir diye düşünüyorum. Buna hazır mıyız. Vatana, millete, devlete, ümmete hayırlı evlatlar yetiştirmenin gururunu yaşayan ülkemin asil anneleri, Afrika'dan Asya'ya, Balkanlara kadar şu an bizimle olan gönül coğrafyamızdaki tüm anneleri buradan saygıyla selamlıyorum. Bu vesileyle kendi anacığım başta olmak üzere ebedi alemi irtihal eden tüm annelerimizi rahmetle, özlemle yad ediyorum. Gençler, bakın size bir nasihatim var. Bay bay Kemal de nasihatte bulunuyor benim nasihatim başka. Benim vasiyetim şu annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki 'anacığım kokusunu alayım cennet orada'. O çekerdi, gülerdi. Zar zor öperdim. Gençler siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz. Daha güçlü olursunuz. Bak şimdi biz ne diyoruz. Aile diyoruz değil mi? CHP ne diyor? LGBT. İYİ Parti ne diyor? LGBT. Aynı şekilde öbür HDP ne diyor? LGBT,  peki LGBT AK Parti'nin semtine yaklaşır mı? MHP'nin semtine yaklaşır mı? Cumhur ittifakının semtine yaklaşır mı? Hayır. İşte bu Millet İttifakı denilen zillet bunlar LGBT'ci. Ama hamd olsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için biz burada farklı bir yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Milliyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Rabbim bizleri annelerimizin hayır dualarını alacak bir hayat yaşamayı nasip eylesin diyorum. Rabbim hiçbir annemizin yüreğine ateş düşürmesin. Hiçbir annemize evlat acısı yaşatmasın diye dua ediyorum. Kardeşlerim Türkiye olarak çok stratejik bir bölgede yer alıyoruz. Üç kıtanın kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergahındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri'nden Çanakkale Harbi'ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz  bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale'de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna dur dedik. İstiklal Harbimizde vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik. Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttüğümüz mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak görüyoruz. On binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt emperyalistlerin, kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir" dedi. 

"YILLARCA BİZİM ENERJİMİZİ, KAYNAKLARIMIZI HEBA ETTİLER"
Erdoğan, "Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk'ü ve Kürt'ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliği bozmak istediler. Buna fırsat vermedik. Devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdik. Çok ciddi çabalar harcadık. Bizim için Türk'üyle Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Boşnak'ıyla biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Çünkü Rabbimizin emri, neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Sınırlarımız içindeki terörist varlığını tükenme noktasına getirdik mi? Cudi'de bunları gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Kandil'de gömdük mü? Besler Deresi'nde gömdük mü? Şimdi bay bay Kemal'in dirsek dili suçlu bu malum yapıyla hala yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Hedefimiz cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız. Sınır ötesi harekatlarımız sayesinde artık inlerinden başlarını çıkartamaz, kıpırdayamaz hale geldiler. 14 Mayıs'tan sonra Afrin'i geri alacağız diyen bölücülerin azgınlıkları ne Suriye'deki güvenli bölgelerimizi teröristlere altın tepside sunmayı vadedenlerin gafleti ne Kuzey Irak'taki askerlerimizi geri çekerek terör örgütüne nefes aldırma projeleri ne de bebek katillerini serbest bırakma, 6-8 Ekim hadisesinin azmettiricilerini sokağa salma planları bizi durduramayacak. Selo ne diyor Selo. Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu hain değil mi? Terörist başı şimdi utanmadan, sıkılmadan mesajlar gönderiyor. Ve bay bay Kemal'de eğer Selo'yu serbest bırakmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz diyor. Bu hesabı yarın sormaya var mıyız? Ben size inanıyorum Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden şimdiye kadar on binlerce anaya evlat acısı yaşatan bu canilerin kökünü içeride ve dışarıda kazıyacağız. İnşallah Türkiye'yi bu terör belasından ayağına vurulmuş bu terör prangasından mutlaka kurtaracağız. Ülkemizi böldürtmeyeceğiz" diye konuştu. 

"GERÇEKLERİN ER YA DA GEÇ ORTAYA ÇIKACAĞINA İNANIYORUZ"
Erdoğan, "Kapalı kapılar ardında tam olarak ne konuşulduğunu ittifak ortakları dahil hiç kimse bilmiyor. Kandil'den gelen bu destek açıklamaları karşısında bay Kemal'in hangi sözleri verdiğini de kimse bilmiyor. Bay bay Kemal suskun ittifak ortakları suskun. Fakat daha hiç kimse bay bay Kemal ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığını bilmiyor. Hiç kimse terör örgütü temsilcilerine hangi sözü verdiğini hala öğrenemedi. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyoruz. Bay bay Kemal 17-25 Aralık kumpasındaki rolünü 10 sonra itiraf etti. FETÖ'cü bu alçakların eline tutuşturduğu kasetlerin montaj olduğunu geçen gün bizzat kendi söyledi. Bu seçim öncesinde yaptığı gizli pazarlıklarda eninde sonunda ortaya çıkacak. Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya'yla ilişkilerimizi bozma ihalesini bay bay Kemal'e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi Kürt videolarının ne için çekildiği, Pensilvanya'da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra'daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olacağız. Her fırsatta gerçek yüzlerini milletimize anlatmaya devam edeceğiz. Sevgili Sancaktepeliler biz her zaman sandığa giden yolu aziz milletimizin tertemiz iradesinde aradık. Türkiye'yi büyütmenin, güçlendirmenin, gençlerimize üzerinde gururla yaşayabilecekleri bir ülke bırakmanın gayretinde olduk. Gerektiğinde 17-25 Aralık'ta olduğu gibi kumpaslara, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi darbecilerin ölüm kusan silahlarına göğsümüzü siper ettik. Hatırlayın Atatürk Havalimanı'na indiğim zaman Fetö'nün orada askerleri jetleri bizim üzerimizden pik yapıyorlardı. Fakat on binler orada kardeşini karşılamaya gelmişti. Bay bay Kemal'de tankların arasından giderek Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine uğramıştı. Orada kahvesini yudumlayarak 'Erdoğan'ı nasıl öldürecekler?' Bunu izliyor. İstedikleri olmadı. Ama yalan makinesi dönmeye devam etti. Haberim olsaydı diyor ben de karşılardım. Be yalancı senin ne olduğunu artık biz çok iyi biliyoruz. Hayatı yalan hayatı. Milletin sandıkta namusuna, muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye'yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayinde, eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, bütün bu adımları attık" ifadelerini kullandı. 

"KADINA ŞİDDETİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Erdoğan, "Daha çok çalışacağız, daha fazla koşturacağız, daha fazla eser ve hizmet üreteceğiz. Türkiye vizyonunu inşa edene kadar durmayacağız, dinlenmeyeceğiz. Bu amaçla sayısız proje, program ve yatırım planı hazırladık. Seçim beyannamemizde tüm bunları tek tek ayrıca yazdık. Burada bir tanesini özellikle sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu dönemde özellikle aile kurumunun LGBT gibi sapkın akımlar karşısında korunmasına büyük önem veriyoruz. Kardeşlerim bu CHP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti LGBT'ci mi? Bu HDP LGBT'ci mi bunların yanındakiler, onlar da LGBT'ci mi? AK Parti'ye LGBT sızamaz. MHP'ye LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na LGBT Sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aileyi asla yedirmeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz. Özellikle de güçlü millet güçlü ailelerden oluşur. Bu bakımdan seçim öncesi adımını attığımız ailenin ele alınması hususunda seçimin kararı sebebiyle bu adımı atamadık. Seçim sonrası inşallah yeniden aileyle ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız. Fakat burada bir şeyi size özellikle söyleyeceğim. O da şu kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavrımız nettir. Kadına şiddeti kabul etmemiz mümkün değildir. Asla kadına şiddetle ilgili mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse tüm İçişleri Bakanlığı yoluyla bunlarla mücadelemizi de sürdüreceğiz. Biz bu konuda birilerinden de izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayılan bu salgın akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir. Finans doğal gaz ve petrol gelirlerimizden sağlayacağımız Aile ve Gençlik Bankası'yla işte bunu amaçlıyoruz. Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz. Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla ev hanımlarımızın, emekliliğine primlerinin üçte birini ödeyerek katkı sunacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımda yanlarında olacağız. Evlenecek gençlerimize faizsiz ilk 2 yılı ödemesiz 4 yıl vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok desteklerle hem aile yapımızı koruyacak, hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızda küresel odaklar adına LGBT'nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız. Nasıl gençlerimizi zehir tacirlerine, uyuşturucu çetelerine, FETÖ ve PKK'nın başını çektiği teröre karşı korumayı görev biliyorsak LGBT'ye karşı korumayı da aynı şekilde vazife ediyoruzö şeklinde konuştu. 

"ZİRA YARINKİ SEÇİM AYNI ZAMANDA 2024'ÜN DE MÜJDECİSİ OLACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Attığımız adımlarda eğitimde hatırlayın çocuklarımızın sıralarının üzerine fuşe kağıtlarla kitapları koyduk mu? İlk, orta, lisede koyduk mu? 76 olan üniversite sayısını 208'e yükselttik mi? Kardeşlerim, bütün bunlarla beraber sağlıkta o kovid döneminde öyle bir adım attık ki 3 ayda Sancaktepe'ye işte bin 6 odalı Feriha Öz Hastanesi'ni kurduk. Erdoğan yapar. Belediye başkanı dayanamadı 45 günde yaptı diyor. Biz yaparız, onlar konuşur farkımız bu. Şimdi bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok. Ama Sancaktepe'de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçakla insin. Uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu bir düşünce pratiğidir, formasyonudur. Biz yaparız ama onlar böyle bir adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. İşte biz bundan sonra da birçok adımı yine böyle atacağız. Bunun için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Fakat daha önce hepimiz bir şey daha yapacağız. Artık önümüzde günler değil sadece saatler kaldı. Henüz vakit varken halen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz. CHP'ye, İYİ Parti'ye, Saadet Partisi'ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdığını biliyoruz. Yöneticilerinin seçim kazanmak uğruna FETÖ'cülerle, bölücülerle ve küresel güçlerle iş birliğine gitmelerinden en az bizim kadar bu insanlarımızda rahatsızlık duyuyor. Bu kardeşlerimize de ulaşmaya, saflarımıza dahil etmeye çalışacağız. Inşallah fitne tüccarlarına inat 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyecek, demokratik zeminden asla ayrılmıycaz. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum. Sancaktepe'ye, Sancaktepelilere ben inanıyorum güveniyorum. Zira yarınki seçim aynı zamanda 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Ben kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Ayaklarının altına, cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum" dedi. 

(FOTOĞRAF)