Son dönemlerde adından sıkça söz edilen geçirgen bağırsak sendromunun, otoimmun hastalıkların altında yatan en büyük nedenlerden biridir. Beslenme hatalarından stres, antibiyotikler, antideprasanlar başta olmak üzere gereksiz kullanılan ilaçlardan bakteri ve/veya virüs gibi patojenlere kadar birçok etkenin bağırsak geçirgenliğini etkileyerek hastalıklara zemin hazırlar.
Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir?
Sızdıran bağırsak sendromu, bağların açılması ile ilgili bir durumdur. Bu bağlar bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin girmesine izin veren geçiş noktalarıdır. Eğer bağırsaklardaki hücreler arası bağlar bozulursa, kan dolaşımına zararlı maddeler ve toksinler geçebilmektedir. Yine sıkı bağlar, toksinler, mikroplar ve sindirilmemiş yiyecek parçacıklarını tutmakta ve bağırsağa hasar vermektedir. Sızan patojenler ya da iyi sindirilmemiş besinler kan dolaşımına karışır, bağışıklık sistemi ise tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçmektedir. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırmaktadır.
Leaky Gut ya da halk arasında bilinen ismiyle geçirgen (sızdıran) bağırsak sendromu farklı sebeplerle ortaya çıkan bir sindirim sorunudur. Normal şartlarda bağırsakta bulunan sıkı bağlar, sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin geçişine izin veriyor. Bu sıkı bağlardaki açılmanın yaşanması durumunda ise geçirgen bağırsak sendromu olarak tanımlanan durum ortaya çıkıyor. Bu sıkı bağların açılmasıyla birlikte toksinler, mikroplar, sindirilmemiş yiyecek parçaları gibi istenmeyen maddelerin geçişine imkan sağlanmış oluyor. Kan dolaşımına geçen bu maddeleri tanımayan bağışıklık sisteminin bu maddelere saldırması sorunu ortaya çıkarıyor.
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, otoimmun hastalıkların altında yatan en büyük nedenlerden biri olan geçirgen bağırsak sendromu “Bugün, alerji, astım, otizm, kronik yorgunluk sendromu, depresyon/anksiyete, egzema, haşimoto tiroidi, multiple skleroz, sedef, romatoid artirit, ülseratif kolit, ürtiker, Alzheimer ve kardiyovasküler hastalıkların kökeninin bu sendromla ilişkili olabileceği tartışılıyor. Dolayısıyla bu hastalıkların tedavi edilmesi için geçirgen bağırsak sendromunun gözden kaçırılmaması önem taşıyor”.

Geçirgen Bağırsak Sendromu Nasıl Anlaşılır?
Kişilerde kabızlık, şişkinlik, ishal gibi sorunlar varsa bu durum bir bağırsak hastalığının habercisi olabilir. Çalışmalarda bağırsak geçirgenliğinin altın standartı olan laktuloz-mannitol testi ile Zonulin düzeylerinin kuvvetli korelasyonunu gösterilmiştir. Zonulin bozulmuş bağırsak geçirgenliğinin gösterilmesinde çok iyi bir biyobelirteçtir. Hastalar örnek vermeden bir ay öncesine kadar antibiyotik ve iki hafta öncesine kadar da probiyotik almamış olmalıdır.
Yüksek geçirgenliğe sahip olan sorunlu bir bağırsak (geçirgen bağırsak sendromu) veya zayıf bir bağışıklık (immün) sistemi tüketilen besinlerin yabancı cisim gibi algılanmasına neden olabilmektedir. Genetik yatkınlıklar, işlenmiş gıdalar, olumsuz beslenme alışkanlıkları ve anne sütünden yeteri kadar faydalanamama gıda intoleransı sebepleri arasında yer almaktadır.

GEÇİRGEN BAĞIRSAK SENDROMU TEDAVİSİ NASILDIR?
Geçirgen bağırsak sendromu tedavi edilebilir. Sindirim sisteminin merkezi olan ve ikinci beyin olarak tanımlanan bağırsakların sağlığı, tüm metabolizmayı etkilemektedir. Sızdıran bağırsak sendromu, sıkı bağların açılması ile ilgili bir durumdur. Bu ‘’sıkı bağlar ‘’ bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin girmesine izin veren geçiş noktalarıdır. Eğer bağırsaklardaki hücreler arası sıkı bağlar bozulursa, kan dolaşımına zararlı maddeler ve toksinler geçebilmektedir. Yine sıkı bağlar, toksinler, mikroplar ve sindirilmemiş yiyecek parçacıkları gibi şeyler tutmakta ve bağırsağa hasar vermektedir. Sızan patojenler ya da iyi sindirilmemiş besinler kan dolaşımına karışır, bağışıklık sistemi ise tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçmektedir. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırmaktadır. Bağışıklık sistemi hastalıkları ise bu döngünün uzun zaman sürmesi ile oluşmaktadır. Sağlıklı bağırsak florası, bağırsak duvarının sağlığını korumak dışında sindirim ve emilim işlemlerinde de aktif rol oynamaktadır. Dolayısıyla, dengeli bir bağırsak florası olmadığı takdirde, yiyeceklerin normal sindirimi ve emilimi imkansızlaşmaktadır. Bağırsak florası; proteinleri sindirir, karbonhidratları fermente eder, yağları ve lifleri parçalar, mineral, vitamin, su, gaz ve pek çok diğer besini de bağırsak duvarından kan dolaşımına taşır. Bağırsak iç yüzeyinde yer alan milyonlarca tüycük, sindirimi tamamlanmış gıda maddelerini tanıyarak, bunların kana geçişini sağlamaktadır. Bağırsak iç yüzeyinde yer alan tüycüklerin yapısının bozulması ve tahribatın artışı ise bağırsak hücreleri arasındaki sıkı bağlantıları hasara uğratmakta, geçirgenliği artırmakta ve asıl sorun da bundan sonra başlamaktadır. Özellikle inflamasyonu tetikleyen beslenme modeli, glüten (tahıl), aşırı unlu ve şekerli işlenmiş gıdalarla beslenme, sütle birlikte gelen laktoz ve kazein ile alkol bu grupta yer almaktadır. Bozulan bakteri dengesini düzeltmek, hasarlı, yaralı, ülserli, ateşli, sızıntılı bağırsak (leaky gut syndrome) duvarını ve bağırsak epitel dokusunu iyileştirmek için özel bir beslenme programı uygulanması gerekmektedir. Bu beslenme programına GAPS diyeti denmektedir. Geçirgen bağırsak bulgularının görüldüğü kişiler; ev yapımı kemik suyu, fermente lahana turşusu ile toksinleri uzaklaştırmaya, kısacası iyileşmeye ilk adımı atabilmektedir.

Sizin için kapsamlı bir beslenme planı hazırlamamı isterseniz online diyet programı ile size yardımcı olabilirim.
Diyetisyen Tuba SÖNMEZ
Soru,  görüşleriniz ve online diyet programı için;
Gmail; [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.