Dünya çapında nitelikli işgücüne olan talep dolayısıyla öğrenciler eğitimlerini şirketlerin ihtiyaç duyduğu alanlara kaydırıyor. Öğrencilerin 3’te 1’inden fazlası; globalde süregelen işgücü eksiklerinin farkında ve kariyer planlarını henüz lise çağında kurguluyor. İzmir merkezli Eraslan Okulu Lise Müdürü Bahar Erdem, artan nitelikli işgücü talebinin nitelikli bir eğitimle karşılanabileceğini vurguladı. 

ECMC Group'un Question The Quo Education Pulse başlıklı araştırması gençlerin gelecek planlarına ışık tutuyor. Çalışmaya göre halihazırdaki lise öğrencilerinin yüzde 75’i bir kariyer planlarının olduğunu söylüyor. Yüzde 36’sı ise globalde süregelen işgücü problemlerinin de farkında olduklarını dile getirerek, eğitimlerini şirketlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda istihdam edilmek üzere kurguladıklarını belirtiyor. Lise eğitiminin bu aşamada kritik bir paya sahip olduğuna inanan gençlerin yüzde 81’i, lisede öğrendikleri becerilerin kendilerini hem üniversiteye hem de meslek hayatlarına hazırladığını öne sürüyor ve karşılanamayan nitelikli iş gücü ihtiyacının çözümü olarak formülize edilmiş, nitelikli eğitim almayı istiyor. 

Nitelikli ve çok yönlü bir eğitimin öğrencilerin iş hayatında tercih edilmelerinde etkili bir faktör olduğunu belirten Bahar Erdem, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: “ 

Global ölçekte birçok şirket yetenekli ve nitelikli iş gücü bulma konusunda rekabet ediyor. Çünkü öğrencilerin geleceğine yatırım yapan, onları 21. yüzyıl becerileriyle iş hayatına hazırlayan kurum sayısı oldukça az. Bu noktada öğrencileri tanıma, akademik ve sosyal gelişimlerini yakından takip edebilme ve onlara çok yönlü perspektif kazandıracak bir eğitim ortamı sunmanın önemini vurguluyoruz. Eraslan Okulunda öğrencilerimizi çok yakından ve bire bir takip ediyor, geliştirilmesi gereken yönlerini destekliyor ve onları henüz lisede üniversite düzeyinde derslerle bir sonraki basamağa hazırlıyoruz.” 

“ÖĞRENCİLERİN GELİŞİM DÜZEYLERİNİ BAS SİSTEMİYLE İZLİYORUZ, EKSİKLERİNİ GİDERİYORUZ.” 

BAS ders takibi sistemiyle hem liseye hem de üniversiteye geçiş yapacak ortaokul ve lise öğrencilerini sınavlara bireysel alan izlemeleri ile hazırlarken, kariyerlerine de yatırım yaptıklarını aktaran Bahar Erdem, “Liseye hazırlanan öğrencilerinin eğitim programının 7. sınıfa geçerken başladığını söyleyerek ulusal sınav süreçlerinde bütünsel ön hazırlık gerektiğine vurgu yapıyor.180 saatlik ön hazırlığı, 60 saatlik ‘hazır bulunuşluk’ kursu takip ediyor. Okulların açılmasıyla birlikte ise hafta sonları toplam 222 saatlik pekiştirme kursları gerçekleştiriliyor. Hafta içinde işlenen konular, hafta sonu kurslarında farklılaştırılmış eğitimlerde pekiştirilerek ilerletiliyor. Toplamda rutin eğitim öğretim programından 1/3 oranda artırılmış ders çalışmaları ile öğrencilerin gerçek potansiyellerini performansa dönüştüren skorlar için rekabetçi hazırlıklar gerçekleştiriliyor. Okuma becerilerine dayalı eğitim programlarıyla düşünme becerileri geliştirilirken, öğrencilerimizi uluslararası düzeyde ölçen sınavlara da hazırlıyoruz. Yıl boyunca yapılan sınavların değerlendirmelerini de Ölçme Değerlendirmede aldığımız profesyonel akademisyen danışmanlıkları ile detaylı bir şekilde öğrencilerimizle ve aileleriyle paylaşıyoruz” dedi.