Âlemlere rahmet Peygamberimiz buyuruyorlar ki; ömür üç gündür. Dün, bugün ve yarın. 
Dün gitti geri gelmez. Yarının gelip gelmeyeceği belli olmaz. Yarın gelir de biz olur muyuz, o belli değildir. Gün bugündür. Yaşayacağın, iyilik veya kötülük yapacağın gün, bugündür. Bugünün yükünü taşıyabilecek miyiz? İşte biz buna bakmalıyız. Dayanabileceğimiz kadar kötülük ve mutlu olacağımız kadar iyilik yapmak mecburiyetindeyiz.
Ey iman edenler! Allah’tan (cc) ittika edin. Herkes yarınına ne hazırladığına baksın. Allah’tan (cc) ittika edin çünkü Allah (cc) yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşır 18)
Yarının bizim için olup olmadığını bilmediğimiz için hazırlıklı olmamız gerekmektedir. Heybeyi, bagajı, valizleri doldurup hazır beklemeliyiz. Eğer yarına çıkarsak ne ala, hazırlığımızda değişiklikler yaparız. Çıkamazsak eşyalarımız hazır olmalıdır. Siz hiç yanında valizlerle gideni gördünüz mü? Ben görmedim. Benden sonra geleceklerinde göreceklerine inanmıyorum. Peki, bizden istenen hazırlık nedir? 
Allah’a (cc) kul olmak, eş koşmamak,
Resulüne iman etmek,
Kul hakkı ile gitmemek diyelim ve fazla detaya girmeyelim.
Kul hakkına riayet etmeyenlerin sadece devrindeki insanların hakları ile hesap vermeler değil, kıyamete kadar gelecek insanların hakkını vereceğini düşünürsek vay haline kul hakkı ile gidenlere! Her konuda bu böyledir. Bir meyve kopardın, bir ekmek apardın, bir arabaya zarar verdin, iftira attın, hastalık yaydın ve daha nice fenalık yaptın. Bunlar kul hakkıdır.
Fabrika atıklarını derelere boşalttın. Nice canlılara kıydın. Kirlettin dereleri ve denize kavuştu. Denizi kirlettin. Deniz de içindekiler de toprak da canlıdır. Kul hakkını yiyenler şimdi karşısında tabiatı buldular. Tabiat, kul hakkına girenlerden intikamını mutlaka alır. Çünkü bu adli ilahidir. 
Olan oldu. Salgın hastalıkla büyük bir imtihandan geçiyoruz. Bu yetmedi şimdi denizler bizden intikam alıyor. Bu ortamların oluşmasını hazırlayan İNSANCIKLARA acıyorum. Onların yarına hazırladıkları yüklerinden dolayı Allah’a (cc) sığınıyorum. 
İmdi çare bulma zamanıdır. Yoksa bu salyaların sonunda daha büyük hastalıklar meydana gelecektir. Marmara denizinin etrafında yaşayan insanlar kaçanlar belki ama kaçamayanlar büyük hastalıklara yakalanabilirler. 
Sıra geldi farklı bir çözüm yolu göstermeye. Derim ki bunca Üniversiteler de bilim adamları kendiişleri ile ilgili çalışsınlar. Bu salyaların mutlaka insanlığa bir fayda sağlayacağını bulsunlar. Hele kimyagerler hala çalışmaya başlamadınız mı? 
İnsanlara iş kapısı açılır. Bu malzemeleri toplayıp size getirenler para kazanacağını anlasınlar, denizde tek bir ifrazat kalmaz. Allah hiçbir şeyi boşuna yaratmaz. Sn Profesörler lütfen bulun, icat edin ve bu fenalığı iyiliğe çevirin. İnsanlığı, balıkları ve nice canlıları kurtarın ki sizin de yarına hazırlıklarınız güzel olsun.
Bu dediklerimi hayatın bütün alanlarına taşıyalım. Çalışma hayatı, eğitim, adalet, sağlık, yönetim, siyaset, vatan savunması, vatana ihanet, aldığımız verdiğimiz maaşlarımız, çarşı Pazar ve daha nice konuda KUL HAKKINA LÜTFEN DİKKAT EDELİM. Yarına ne hazırladığımıza iyi bakalım. Bu vesile ile Cuma bayramınızı tebrik ediyorum.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 3 Hazıran 2021