BURSA'da, yüksek sesle müzik dinleme kavgasında Zeki Özezen'i (30) tabancayla vurup öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Kıral Dalkıran'ın (34), 'Kasten öldürme' suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Suçu o tarihte 14 yaşında olan kızı Ç.D.'nin üzerine atan Dalkıran, önce müebbet, sonra da 'haksız tahrik' indirimiyle 18 yıl hapse çarptırıldı. Mahkeme, Ç.D.'ye ise ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Olay, 2021 yılı Mayıs ayında, Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana geldi. Zeki Özezen, yüksek sesle müzik dinleyen komşusu Kıral Dalkıran'ı, sesi kısması için uyarınca önce tartışma, sonra kavga çıktı. Kavgada tabancayla vurulan Özezen, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Kaçan Kıral Dalkıran polis tarafından yakalandı. Dalkıran, ifadesinde, Zeki Özezen'i kızı Ç.D.'nin vurduğunu söyledi. Gözaltına alınan Ç.D., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, babası Kıral Dalkıran ise serbest bırakıldı. CEZAEVİNDEN SAVCILIĞA MEKTUP YAZDI Ç.D., cezaevindeyken Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Savcılığı'na mektup yazdı. Ç.D. mektubunda, "Zeki Özezen'i ben değil, babam öldürdü. Yaşım küçük olduğu için az ceza alacağımı söyleyip suçu üstlenmemi istediler. Cezaevinde oyun parkı olduğunu ve burada oynayabileceğimi söylediler. Kabul ettim. Ben suçlu değilim" dedi. Bunun üzerine olaydan 4 gün sonra yeniden gözaltına alınan Kıral Dalkıran tutuklandı, kızı Ç.D. ise serbest bırakılıp annesine teslim edildi. MAHKEMEDE YİNE 'KIZIM VURDU' DEDİ Bursa 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle hakkında dava açılan Kıral Dalkıran, duruşmadaki ifadesinde, "Olay anında evimin önünde müzik dinliyordum. Zeki, müziğin sesini kısmamı istedi. Ben de sesini kıstım. Sonra markete gittim. Geri döndüğümde kızım Ç.D.'nin silahla Zeki'yi vurduğunu öğrendim. Ben vurmadım. Suçsuzum" dedi. Tanıklar ise olay sonrası Dalkıran'ın elinde tabanca gördüklerini söyledi. Kıral Dalkıran, sonraki duruşmalarda da ifadesini tekrarlayarak suçsuz olduğunu savundu. Kıral Dalkıran, karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Duruşmada, bilirkişi raporuna göre, maktule yönelik atışlar incelendiğinde, silahın kullanılmasının ustalık gerektirdiğini belirten müşteki avukatı, bu nedenle Ç.D.'nin olayı gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Bazı tanıkların olayı gerçekleştiren kişinin Kıral Dalkıran olduğunu gördüklerine yönelik beyanlarını da hatırlatan avukat, Ç.D.’nin, ailesinin baskısıyla suçu üstlendiğini ancak tutuklandıktan sonra cezaevinden mektup yazıp suçu babasının işlediğini beyan ettiğini ifade etti ve Kıral Dalkıran'ın indirim hükümleri uygulanmaksızın cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin hurdacı olduğunu ve atış konusunda ustalığının olmadığını belirtti. TANIKLARIN MAKTULÜN AKRABALARI OLDUĞUNU SÖYLEYİP, BERAATİNİ İSTEDİ Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında Kıral Dalkıran'ın 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını ve hakkında tahrik indirimi uygulanmasını talep etti. Dalkıran'ın '6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet' suçundan cezalandırılmasını isteyen savcı, sanığın kızı Ç.D.'nin ise 'Suçu üstlenmek'ten 2 yıla kadar hapis verilmesini istedi. Mütalaaya karşı beyanı sorulan Dalkıran, olayı gerçekleştiren kişinin kızı olduğunu ileri sürerek, aleyhinde ifade veren tanıkların maktulün akrabaları olduğunu söyleyip beraatini istedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kıral Dalkıran'a önce 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası verdi, ardından 'haksız tahrik' indirimi uygulayarak cezayı 18 yıla düşürdü. Sanığın kızı Ç.D'ye ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. ()