Şerefe günü gelince ailenin içi kıpır kıpır olurdu. Çünkü yarın olacak, Arife günü ŞEHİT OĞULLARINI ziyarete gideceklerdi. Küçük Şehit oğlunun parfümü anasında, büyük oğlunun parfümü ise babasında olarak yola çıkacaklardı. Şehitliğe gidecekler, mezarları yıkayıp kokularla ŞEHİT oğullarına Kuran okuyacaklardı. Oğulları ile sohbetler edeceklerdi. Sonra Şehit oğlu Murat, babasına söz verecekti. “Şehit Babam, Şehit amcam! Allah’a, Kuran’a, Bayrağa ve bütün mukaddesatım uğruna yemin ederim ki yurduma sahip çıkacağım.”
Ne olduysa bu bayram Arife günü bu olmadı. Dede iki Şehit çocuğuna duaya gidemedi. Çok öfkeliydi. Büyük oğlu Tendürek’te, diğer oğlu Gabar da PKK teröristleri tarafından şehit edilmişti. Nice civan mertlerin kanlı katilleri siyasi arenada devletin kurucu siyasi partisi tarafından masum gösterilmeye çalışılıyordu. Hasan Çavuş kendini bildi bileli böyle bir hainlikle karşılaşmamıştı. Beklediler ki devlete talip olanlar çıkıp 40 bin şehidin kanına sahip çıkalar. Terörü lanetleyeler. Olmadı. Beklediği olmadı. Şehitlerin kanları hiçe sayıldı. 
- Bey sana ne oldu? Neden yavrularımıza gidip Kuran okuyamadık?
- Hatunum! Yüzüm yok. Şehit yavrularıma gidecek yüzüm yok. Ya derlerse ki,” Baba! Biz vatan sevgisini senden öğrendik. Şehadete koşarken anamın ak sütü ve manevi desteği bize yön verdi. Peygamber komşusu olduk. Ya Siz? PKK Ankara’ya demir atacak, siz hala susuyorsunuz” Derse ben ne cevap veririm.
- Hasan Çavuş daha biz ölmedik. Kalk gidelim ve çocuklarımızı yalnız bırakmayalım.
Bu anlattığım bugün başımdan geçen bir vatandaşın haykırışı idi. Kim bilir nice şehit babası hangi duygu ile şehitliğe gittiler. Anaların yanık ciğerleri arşı alayı sallarsa, herkes kendi geleceğinden korksun. Yetim yavruların, annelerin, babaların acı feryatları Allah’a ulaşırsa ki mazlumlar ile Allah’ın arasında engel yoktur. Duvar yoktur. Onlar Allah’ım derlerse doğudaki deprem hafif kalır. 
Sabah Bayram namazı var. Ey siyasetçiler oy uğruna mazlumların ahını almayın. Vatan hainlerini bu ülkede şirin göstermeyin. Onlara pirim vermeyin. Bayrağa tahammül göstermeyen, şehit kanlarından beslenenlerin, ezana düşman olanların, bütün manevi değerleri yok sayan PKK sizi korkutmasın. Korkuyorsanız;
1. Allah’tan korkun. 
2. Vatanın parçalanmasına seyirci kalırsanız korkun.
3. Şehitlerin kanlarından korkun.
4. Vatandaştan korkun. En büyük hesap görücü vatandaştır. Bir oy silahı vardır ki orada yok olursunuz.
5. Gözü yaşlı gönlü sızılı analardan korkun. Şehitlerin geriye bıraktığı yetimlerden korkun.
6. Yaşlıların beddualarından korkun.
7. Kurtuluş savaşında kazmayla, kürekle vatanı müdafaa eden ruhtan korkun.
Hasan Çavuş dedi ki; “ Hocam! Ben köyümde yıllardır bu insanlara oy devşirdim. Bana ne yapacaklarını anlattılar. Apo özgür olacak. Demirtaş ve diğerleri serbest bırakılacak. Fetö örgüt mensupları devlete geri dönecek. Yapılan bunca kalkınma hizmetleri durdurulacak” şimdi de iki şehidimin yanından geliyorum. Oğullarımın öldüğüne değil emanet bıraktığı vatanı teröristlere teslim edeceğimden korkup ağladım.”
Şimdi hocam söyle bu bayram bayram mı oldu? Şaşırdık. Ben eski alışkanlığımla mı yoksa aklımla mı hareket edeyim?
Sakinleştirmeye çalıştım Hasan Çavuşu ama nafile. Ben derim ki; ey siyasetçiler! Bu necip milletin basiretinden sakının. Ne zaman kurtuluş savaşı ortaya çıkarsa, o zaman sağı da solu da bir olur. Tek olur. Ama asla vatan hainlerine geçit vermezler. Hasan çavuşta da ben aynı kararlılığı gördüm. 
Allah ramazan ayımızı, Kadir gecemizi, Bayramımızı mübarek eylesin. Dostlar buluşun, bayramlaşın. Dostluklarınızı daim ibadetlerinizi makbul eylesin.  Bayram/ınızı tebrik ediyorum.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 20.04. 2023