Osman SAK/BURSA,()-BURSA'da Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun, Dünya Tiyatro Günü’nde düzenlediği ve akademisyenlerin konuk olduğu “Tiyatro Konuşmaları”nda felaketler sonrası sanatın değişimi, insana ve doğaya etkisi gündeme taşındı. Günün sonunda, Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun yeni sezon oyunlarından “Bir Kumarbazın Ölüm Serüveni” de, ücretsiz olarak sahnelendi.

Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun (NKT), 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde bu yıl ikincisini
gerçekleştirdiği “Tiyatro Konuşmaları”nda, tarih boyunca dünyada yaşanan felaketlerin sanata
etkisi gündeme taşındı. NKT Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban, Doç. Dr. Süreyya
Karacabey, sanat tarihçisi ve akademisyen Osman Erden ile Galatasaray Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Nazlı Ökten’in konuk olduğu Tiyatro Konuşmaları’nda,
felaketler sonrası sanatın değişimi, insana ve doğaya yansıması konu edildi. Nâzım Hikmet
Kültürevi’nde gerçekleştirilen söyleşiyi Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de, eşi
Zeynep Terzioğlu Erdem ile birlikte takip etti.


Ulusal ve uluslararası tiyatro bildirilerinin Nilüfer Kent Tiyatrosu oyuncuları
tarafından okumasının ardından başlayan söyleşilerin ilk oturumunda Doç. Dr. Süreyya
Karacabey ve Osman Erden, felaket sonrası sanata dünyadan örnekler verdi. Felaket
kavramının kişisel, hukuksal, evrensel olabileceğine dikkat çeken Osman Erden, felaket
sonrası sanat hakkında Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombası sonrasında yaşanan
örneği verdi. Erden, şöyle konuştu:

“Japonya’da bu olay sonrasında büyük bir sansür
uygulandı ve Japon halkının büyük bir bölümünün, kendi ülkelerine atom bombası
atıldığından haberi yoktu. Japonya’ya atom bombası atıldıktan sonra, civardaki bölgelerden
insanlar buraya gitmeye başladı. İnsanlar, bu süreci gizli bir şekilde resim çizerek ve sergiler
düzenleyerek duyurmaya çalıştı. Japon halkı, atom bombası felaketinden bu şekilde haberdar
oldu. O dönemler içinde insanlar, yaşadıkları fiziki dünyadan kopmak için başka bir dünya
arayışı olarak soyut sanata girdiler.”

Şiddet ve dehşet duygusunun, sanat formlarını değiştirdiğini belirten Doç. Dr.
Süreyya Karacabey de, “Sanat, şok etkisi içine dahil olmaya başladığında, konturlarını
yitirmeye başlıyor. Sarsılma ve dehşet duygusunun içinde kaybolma, tamamıyla sanatın
yolunu değiştiriyor. Montaj da, bunun için doğuyor zaten. Toplumsal felaketlerin sanatta
karşılığı var. Savaşa gidip dönmeyenlerin türküsü var örneğin. O hafızayı, sanat oluşturuyor”
diye konuştu.

Tiyatro Konuşmaları’nın ikinci oturumunda, Murat Daltaban ile Nazlı Ökten,
“Dünyanın Trajedisi” konusunu üzerine söyleşti. Bir oyuncu ve sanatçı olarak yaşanan
deprem felaketleri sonrası hislerini ve yaşadıklarını paylaşan Murat Daltaban, sanatın
dinamik, değişken ve insanın birbiriyle, doğayla ilişkisinde ne kadar kıymetli olduğunu daha
yoğun hissetmeye başladığını belirtti. “Bazı şeyleri hissetseniz de, bilmiyorsunuz” diyen
Murat Daltaban, “Bilmek için cümleye dökmek, okumak, üzerine düşünmek, onları belli bir
formda hayatınızda tecrübe etmeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Yaşanan deprem felaketi
sonrasındaki dayanışmanın, motivasyona dönüştüğünü söyleyen Daltaban, “Birbiriyle omuz
omuza felakete karşı göğüs germe haline dönüştü. Merhamete ihtiyacımız vardı. Bir araya
gelip, bir arada olmanın yarattığı enerjinin bizi güven kozası içinde kaplaması ve o güvenin
getirdiği hayata tutunabilme gücü yaratması. İşte belki de sanat, özellikle de tiyatro, benim
baktığım pencereden tam da budur” dedi.

27 Mart Dünya Tiyatro Günü etkinlikleri çerçevesinde, Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun
yeni sezon oyunlarından “Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu” da, günün sonunda ücretsiz
sahnelendi. Dünya Tiyatro Günü ‘Tiyatro Konuşmaları’nın ikinci gününde de, Nilüfer Kent
Tiyatrosu’nun Mitos Boyut Tiyatro Yayınları iş birliğiyle gerçekleştirdiği ‘Oyun Yazma
Programı 2022’nin yürütücüsü Doç. Dr. Süreyya Karacabey, yazarlar Aslı Ekici, Semiha Sara
ve Ezgi Uzundemir ile oyun yazma sürecini konuşacaklar.()