Yazmayayım diyordum ama yazmak şart oldu.
Son gelişmeler daha doğrusu gelişememeler milletimizi hayli gerdi. Yaşananları anlamakta zorlananlar çoğunlukta.
Malum muhalefet partisinden bir bayan, beraberinde parti eski yöneticilerinden oluşan bir ekip ile kendi partisinin vekilini evine davet ediyor ve onunla başbaşa yasak işler yapıyor ve gizlice kameraya kaydediyor. Ardından ekibi devreye giriyor ve 10 milyon TL şantaj parası istiyor. Sonra da mağdur vekil, eşi ile birlikte şantajcıları polise bildiriyor yakalatıyor. Biz bu türden olayları ve genel başkan değiştirmeye varan sonuçlarını milletçe hep birlikte gördük.
Şimdi tek tek saymayacağım. Klasik olmasın. İsteyen ulaşır, internet hepsine ev sahipliği yapıyor.

Muhalefet birçok kanat tarafından ele geçirilmiş durumda…
Siyaset dışında her şeyi yapıyorlar. Ne iş sorarsanız hepsi var.
Taciz grubu, tecavüz grubu, devrimciler grubu, terör grubu, dinsizler grubu, satanistler grubu, ateistler grubu… Daha nelerini sayayım ki?
Bunların Türkiye’yi yönetmeye talip olduklarını düşünmek bile istemiyor insan.

Bunların ağa babaları Cumhuriyetimiz kurulduktan bir süre sonra topluca ülkemize geldiler, insanımızın üstüne karabasan gibi çöktüler. İsimlerini gizlediler, soy isimlerini değiştirdiler aramıza karıştılar. Sonradan gelen kuşaklar hepsini kendilerinden sandı. Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi. 
Sanat, iş dünyası, siyaset, tiyatro, edebiyat, müzik, sinema, basın, yayın, gazetecilik alanlarında söz sahibi edildiler...
Mustafa Kemal Atatürk’ü ortadan kaldırmaktan çekinmediler ve ülkenin ana damarlarını ele geçirdiler. Ülke bugünlere geldi.

Şimdi bu kesimler tüm güçlerini millete karşı kullanmak için ittifak oluşturuyorlar.

60 yıl sonra bile tekrar tekrar denemeler yapıyorlar. Ancak çabaları nafile...
İçlerindeki akıl ve izan sahibi insanlar; sapık ve tecavüzcüleri önlerine adam diye katmayı asla kendilerine yediremez ve bunlarla asla yol yürümezler.

Hazreti Peygamberimize hakaret eden Charli Hebdo sapkınını belediyelerine davet ediyorlar. Tıpkı geçmişte Selman Rüşdi'yi davet ettikleri gibi... Amaçları kargaşa ve fitne.

Durmuyorlar Kur’an ile, Ezan ile, toplumun değerleri ile oynamaya yelteniyorlar.
Ancak görüyoruz ki, millet hemen uyanıyor gerekli tepkiyi anında koyuyor. Plan sahiplerine geri adım attırmayı başarıyor ve elebaşlarına “bilgim dışında bir organizasyon yapılmış” dedirtebiliyor.

Millet artık her şeyi anında öğreniyor. Özel bir çabaya da gerek yok. Zira bunlar her ahlaksızlığı kamera önünde yapıyor ve kaydedip birbirlerinin rezilliklerini kendileri afişe ediyorlar. Allah ıslah etsin.

Bunlarda çürümüşlük almış başını gidiyor.  Her gün yeni bir taviz tecavüz vakası… Umurlarında değil. Utanma duygularını yitirmişler.  
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyorlar, sahipleniyorlar.
“Vur patlasın çal oynasın, yaşayalım” bunlarınki… 

Taciz ve tecavüze uğrayanları kurtarmak dertleri değil ki...  Dertleri siyasetlerine malzeme bulmak. Aslında kendi içlerinde malzeme sıkıntısı da yaşamıyorlar. Ancak malzeme kendilerinden olunca örtbas etmeyi seviyorlar. 

Feminist yapılanmaları bunlar kuruyor ve bu yapılanmalar ölen/öldürülen/katledilen ve mağdur kadınlar üzerinden Avrupa Birliği’nden fonlar alıp keyiflerine bakıyorlar. 
LGBT sayısını artırıp AB fonlarıyla zenginleştikçe zenginleşiyorlar.
Masum gençleri zehirliyorlar.
Yani sömürü. Gençleri sömürü, kızları sömürü, kadınları sömürü!
Aileyi hedef alıyorlar. Toplumdaki sevgiyi saygıyı talan ediyorlar.


Bunlar organ kaçakçısına da göz kırparlar, uyuşturucu kaçakçısına da…
Vergi adı altında meşruiyet kazandırırlar. Yapmadılar mı geçmişte?
Daniskasını yaptılar.
Eroin fabrikası kurup vergi almadılar mı?
Esrar fabrikası kurup vergi almadılar mı?
Genelevler kurup vergi almadılar mı?
Meşhur genelev patronu kadını vergi rekortmeni yapmadılar mı?
Köylüyü kendi koyununu kendi ineğini devletten kaçırır hale getirmediler mi?

Yakın zamanda öğretmenleri, işçileri ve köylüleri verdikleri oy'a göre aşağılamadılar mı?

Şimdi “Organ kaçakçısından ve uyuşturucu mafyasından vergi alınmalı” diyorlar.
Gelen tepkiler üzerine lafı eğip büküyorlar. “Efendim biz aslında yurtdışından gelen paraları kast etmiştik, bunlar uyuşturucudan mı geliyor, organ ticaretinden mi? Araştırılsın demek istedik”...
Özürleri kabahatlerinden büyük...
Elbette ki araştırılsın. Araştırılıyor da. Devlet eski devlet değil.
“MİT’e yurtdışında operasyon yapma yetkisi” eğlence olsun diye mi verildi?
Daha cümle kuramıyorlar, dertlerini anlatamıyorlar, parti başına geçip bir de ülke yönetmeye kalkıyorlar.
Sevsinler sizin aklınızı. “Yurtdışından para getiren herkes ya organ ticareti yapıyor, ya da uyuşturucu ticareti yapıyor” yani öylemi?
Ne güzel bir kafa. Herkesi böyle bir kalemde kötülemek ne kadar da kolay?
Devleti aciz göstermek ne kadar da kolay? Bunlar devleti eski devlet bellemişler. 
“İki çakala esir edilmiş süreçleri, bakanlara küfredilen dönemleri, başbakanın kumar masasında burnunun kırıldığı günleri ve gazete manşetleri ile hükümet kurdurulan tezgahları” Yeni Türkiye’de de olacak sanıyorlar.

Peki kime ve nereye hizmet ediyor böylesi bir anlayış?
Ülkemizin eski günlerine dönmesini arzulayan, muhtaç hale getirilmiş, silahı/tankı/uçağı olmayan, teknolojiyi başaramamış, eğitim/sağlık/ulaşım/altyapı alanlarında en gerilerde kalmış bunun farkında bile olmayan bir ülke arzulayan, batı ve avanesi bu defa amacına ulaşamayacak.

Temel sıkıntıları ne peki?: “Ülkemiz genelevlerden vergi alınıp, genelevlerin vergi rekortmeni yapıldığı dönemlerden; savunma sanayiinde dünyada ilk 50'ye girebilen bir ülkeye dönüştü”
Temel sıkıntıları bu.

Millet ayıktı artık!
Millet uyandı… 
Taş gibi kaya gibi karşılarına dikildi.  
Ve artık bunlar baltayı gerçekten taşa vurdular.

Nihat Ağdemir