Kalkınmada dengemizi kadınlar mı bozuyor?


“Türkiye’de nüfus 74 milyon, çalışan sayısı 26 milyon; Güney Kore’de de çalışan sayısı   26 milyon, ama nüfusu sadece  50 milyon. Fark kadınlarda! Bizde çalışabilir kadınların % 24’ü, orada % 50’si çalışıyor. Sonuç: Güney Kore dünyanın 14’üncü, biz  17. büyük ekonomisiyiz. 6 milyon kadın daha işe girse, dünyanın  13. büyük ekonomisi oluruz.”
Çok önemli bir mesaj.  2023 için dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefini koymuş olan Başbakan Erdoğan ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu konuda acaba ne düşünürler?
Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER’in Başkanı Dr. Gülden Türktan da Türkiye Kalite Derneği KalDer’in düzenlediği “Yönetim Kadının Hakkıdır” başlıklı panelde aynı noktaya vurgu yaptı; “Türkiye’de kadın istihdam oranı bu kadar düşükken, 2023 hedefleri arasında yer alan, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek mümkün değildir.”

Çalışanların % 64’ü kadın
Panelde AvivaSa Genel Müdürü Meral Eredenk’in kendi şirketinden verdiği örnek,  2023 hedefine kilitlenmiş AKP hükümetinin, kulağına küpe olacak nitelikteydi. Eredenk, 2002’de Genel Müdür olarak ilk göreve geldiğinde şirket,   40 çalışanı ve 10 milyon dolar cirosuyla sektörün küçükleri arasındaymış. Şimdiyse   1400 çalışanı ve cirosuyla sektörün en büyüğü ve bu  1400 kişinin % 64.5’u kadın. Üst yönetimde kadın oranı ise % 60. Belki merak edersiniz, sigorta sektöründeki genel eğilime de ters bu durum. Eredenk, “Kadınlar için pozitif ayrımcılık yapmıyoruz. Bence kadın, doğru eğitim fırsatını yakaladığı ve iş hayatına girdiği andan itibaren önünde hiçbir engel kalmıyor’’ diyor.
10 yıl önce göreve ilk geldiğinde şirkette kadın oranı   % 37’ymiş. 3 yıl sonra % 50-50 eşitliğe erişmişler. Eredenk, muzip bir gülümsemeyle “Bizim şirkette bu % 64’lük kadın nüfusunun % 12’si devamlı doğum izninde oluyor. Birileri izni bitip geri gelirken diğerleri çıkıyor” diyor. Bu arada AvivaSa dünyada 5. büyük sigorta şirketi olduğu halde, Eredenk’ten başka kadın CEO’su yokmuş. Bu da ilginç.

EFQM’e kadın kriterleri
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan,   verdiği istatistiki bilgilerle yaralarımızı deşti:
“ - Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda 135 ülke arasında 122. sırada yer alıyoruz.
- Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı 1990’da   % 34.1’ken, 2002’de % 26.9’a, 2004’te yüzde 25.4’e geriledi; 2011’de ise % 24 oldu.”
Bunları tekrar tekrar hatırlatmakta yarar var bence. KalDer’in 2000 üyesinden  600’e yakını kadınmış. “En büyük kadın üye potansiyeline sahip STK’lardan biriyiz” diyor Hamdi Bey. Konuyu güncel tutmak için “Yönetim Kadının Hakkıdır” bildirgesini imzaya açmışlar.
Moderatörlüğünü yaptığım panelde, katılımcılardan Murat Tamer, çok önemli bir öneride bulundu. Eğitim danışmanı olan Murat Bey, Türkiye’de uygulanan Avrupa’nın EFQM Kalite Modeli’nin değerlendirme kriterlerinde kadın çalışan oranlarıyla ilgili maddeler bulunmadığını hatırlattı.   Dr. Türktan’ın önerisiyle bu konuyu EFQM’in gündemine getireceğiz. Dahası KalDer tarafından hazırlanacak kadınla ilgili yeni kriterleri Avrupa’ya “ihraç etmek” üzere kolları sıvayacağız.