Bir rivayete göre Resulullah (sav) müşriklerin putlarını kötülüyor ve haklarında konuşuyordu. Müşrikler, ya tanrılarımıza sövmeye son verirsin veya biz de senin tanrına söveriz, dediler. Bunun üzerine arz edeceğim ayeti kerime nazil oldu. Bilirsiniz ki ayetlerin hükmü kıyamete kadar geçerlidir. Millet veya fertlerin mukaddes kabul ettiği şeylere sövmemek gerekir. Zira bu tür davranışlar daima aksi tesir göstermekte ve mukaddes kabul edilen şeylere hakarete sebep olmaktadır. Yüce Allah (cc):
Allah’tan başkasına tapanlara ve putlarına sövmeyin. Sonra onlar da bilgisizce, düşmanca Allah’a söverler. Böylece biz, her ümmete kendi işlerini cazip gösterdik. Sonunda dönüşleri rablerinedir. Artık ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir. (Enam 108)
Şimdi lütfen söyleyiniz, İslam’dan daha mükemmel bir nizam var mıdır?
İnsan neye taparsa tapsın, neye inanırsa inansın Allah herkesin Allah’ı ve herkese rızkını verendir. Kimse kendini tanrı yerine koymasın. Ben yaptım oldu demesin. Böyle hareket edenler iyi bilmelidir ki, anarşi böyle çıkar. Huzur böyle bozulur. Benim taptığıma sen, senin taptığına ben karışamam. Eğer senin taptığın yanlış ise, seni doğru yola ulaştırmanın yolu TEBLİĞ’DİR. Tebliğ ise yaşayarak karşısında ki insana doğruyu göstermektir. Güzel örnek ve yumuşak dille anlatmaktır. Benim inandığım değerler yanlış ise, bana doğruyu yaşayarak göstermeleri gerekir.
Dünyada fitne inanan toplumların inanç değerlerine karşı düşmanca hareketlerden dolayı çıkmıştır. Savaşlar böyle çıkmıştır. Dün böyle oldu. Bugün de böyle yarında böyle olacaktır. 
Avrupa toplulukları ve onların çocukları hala dünyayı karıştırmak için haçlı zihniyetleri ile hareket ediyorlar. İslam düşmanlığı durmadan körükleniyor. Sözüm ona “demokrasinin beşiği” unvanının kendilerine ait olduğunu söyleyen batı, sadece haçlı zihniyeti ile hareket etmeye devam ediyor. Ve ben yaptım oldu demeye devam ediyor.
Fransa ve Makron bu anarşinin ateşini tutuşturmaya devam etmiştir. Unutmamak gerekir ki, senin hürriyetin benim hürriyet çizgilerimin olduğu yere kadardır. Ne kadar aşağılık ve bayağılık varsa Makron denilen akıl ve izan yoksunu kişi bunu yapıyor. Milletinin; düzeni bozma ve bizi zora sokma demesi gerekir. Umarız ki Fransa ve batı devletlerinde ki halklar buna dur derler. 
Yoksa inançlarına saldırılan toplumların kendilerinin inançlarını koruma hakları ortaya çıkar. İşte o zaman olacaklardan halklarda zarar görürler. Kimse kimsenin inancıyla alay etmesin. Hakaret etmesin, sövmesin, aşağılamasın. Araştırsın insanlar ve İslam’a yanaşsınlar. İslam dünyasına yapılan bu hakaretleri yapanları lanetliyorum. Bozgunculuk yaptıkları için Allah’ın laneti üzerlerine olsun.
Sadece inancımıza değil, bizim milli birliğimize karşı yapılan hakaretlere de siyaset dünyamızda ki birliğin takdire şayan olduğunu söylemek isterim. Cumhurbaşkanımıza yapılan ahlaksızca hakaretten dolayı Siyaset dünyamızın birliği milletimizin göğsünü kabartmıştır. 
Bizi biz yapan en büyük değerlerimiz; Dinimizdir, inancımızdır. Milletimiz, Devletimiz, Milli birlik ve beraberliğimizdir. Ezanımız, Bayrağımız ve topraklarımızdır. Bu vesile ile Cumhuriyet Bayramımız kutlu, manevi dünyamızın güzellikleri mübarek olsun. 
Cuma günümüz birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi, şahlanışımızı göstereceğimiz gün olmasını temenni ediyorum. İnanıyorum ki; birliğimizden, şahlanışımızdan dualarımızdan bu aşağılık insanlar derslerini alacaktır. Bu vesile ile Allah milletimize zeval vermesin. Şahlanışını daim etsin. Azerbaycan’ımızı da mansur ve muzaffer eylesin. Bütün hastalarımıza sağlık sıhhat ve afiyetler versin.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 30 Ekim 2020