İzmir’de yaklaşık 20 yıldır yerel ve ulusal basında görev yapan Habertürk Gazetesi foto muhabiri Mehmet İnmez, Soma’da tarihî fotoğrafları çektikten sonra ilçeye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı takip ettiklerini söyledi. Belediye ziyareti çıkışında, bir grubun Erdoğan'ın arabasını tekmelediğini belirterek, “Tekmeleyenler arasında fotoğrafta olan kişiyi, iki tane Özel Harekât polisi etkisiz hale getirip yere yatırdı. O arada adını sonradan öğrendiğim Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel gelip 9-10 saniyelik sürede üç dört defa tekmeledikten sonra ayrıldı. Daha sonra tekmelenen şahsın gözaltına alındığını öğrendim.” dedi. Çektiği fotoğrafı hem kendisi hem de gazetecilik açısından tarihî olarak gördüğünü söyleyen İnmez, deklanşöre basarken çektiği kişinin Yerkel olduğunu bilmediğini, daha sonra öğrendiğini vurgulayarak, “Ben normalde onun koruma olduğunu tahmin ediyordum.” şeklinde konuştu. Gazetecilik hayatında 20’ye yakın fotoğraf ödülü olduğunu, fotoğraflarının bir iki defa uluslararası basında kullanıldığını ifade ederek, “Daha önce yayınlanan fotoğraflarım oldu ama bu kadar ses getiren kare olmadı.” dedi. Uluslararası haber ajanslarının da Soma’da çektiği fotoğrafı talep ettiğini ancak kurumsal bir gazetede çalıştığı için bunu reddettiğini sözlerine ekledi.

"ÇEKERKEN BU KADAR SES GETİRECEĞİNİ TAHMİN ETMEDİM"

Yusuf Yerkel’i çekerken bu kadar gündemde kalacağını tahmin etmediğini, çünkü çektiği kişinin koruma olduğunu sandığını belirten Mehmet İnmez, “Çünkü Özel Harekât polisleri de sakinleştirmeye çalışıyordu. Çektiğim fotoğrafların bu kadar ses getireceğini beklemiyordum. Zaten yedi sekiz karelik fotoğraf çektim. Daha sonra Başbakanlık müşaviri olduğunu öğrendik.” diye konuştu.

Benzer bir olayla karşılaşması durumunda yine çekinmeden deklanşöre basacağını söyleyerek, “301 kişinin öldüğü faciaya gittik, belgeledik, çektik. Mülteci teknesi battı, çektik. Birçok acıyı paylaştık. Kim olursa olsun herkesi fotoğraflarız. Bizim mesleğimizde çekmemezlik olmaz. Tabii çekerken vicdanımız da üzülebilir, ‘Keşke çekmeseydim’ diyebiliriz ama biz gazeteciliğimizi yaptığımız için çekmek zorundayız. Mağdur da olabilir, haklı da olabilir. Kimin haklı kimin haksız olduğuna karar veremeyiz. Sonuçta bir olay olmuştur, belgelemişizdir. Haklı haksız, biz ona yorum yapamayız.” dedi. İnmez, çektiği tarihî fotoğrafın ardından birçok meslektaşının tebrik ettiğini, bunun bir gazeteci olarak kendisine onur verdiğini belirtti. Fotoğrafın birçok gazetede isimsiz kullanıldığını, tarihe geçen bir fotoğraf olduğu için bunun kendisi için onur verici olduğunu da kaydeden İnmez, birçok ulusal ve uluslararası basın organında imzasız, kimden alındığı sorgulanmadan kullanıldığını dile getirdi: “Fotoğrafın altına Habertürk ya da Mehmet İnmez yazsalardı, benim için daha güzel bir anı olarak kalırdı.”

Olay anını fotoğraflayan 9 Eylül Gazetesi foto muhabiri Mehmet Emin Al da hikayesini şu sözlerle anlattı: “Başbakan Erdoğan’ın Soma Belediyesi önünde bir açıklama yapacağını biliyordum. Orada olmam gerektiğini düşündüm. Konuşmak için belediye binasından çıkınca protestolar başladı. Daha sonra arabalara vurma ve yuhalama sesleri başlayınca oldukça dikkat etmem gerektiğinin farkındaydım. Sürekli olayın dışına itilip kakılıyorduk ama olaydan kopmamaya çalıştım özellikle, çünkü tansiyon gittikçe yükseliyordu. Başbakan, arabasına ikinci kez binip oradan ayrılmaya başladığında tam önümde bir vatandaşın, Özel Harekât timleri tarafından geriye doğru itilmesini farkettim. Tam o sırada Yusuf Yerkel’in kadraja girdiğini ve yerdeki vatandaşa iki tekme attığını gördüm. Vizörden izliyorum ve elim hep deklanşörde. Yusuf Yerkel’in Başbakan’ın özel kalemi olduğunu, Soma Belediyesi önünde Başbakan Erdoğan bir vatandaşla konuşurken ve çağırdığı adamın özel kalemi olduğunu bizzat duydum. Kadraja girip tekme attığını farkettiğimde önemli bir kare olduğunu hissettim ama isminin Yusuf Yerkel olduğunu, sabah kendi gazetem olan 9 Eylül Gazetesi’nde okudum.”