Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD dönüşü Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, New York'ta yoğun bir program gerçekleştirdiklerini ifade ederek, BM üyesi ülkelerden çok sayıda liderin ve bakanların katıldığı Genel Kurula Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın da içinde bulunduğu geniş bir heyetle iştirak ettiklerini hatırlattı. 

“BİZİ İLGİLENDİRMEZ" VEYA "BİZE NE?" DEME LÜKSÜMÜZ YOK”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadeleye ilişkin, "Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli. Bunlardan bir tanesi malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunu da yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısıyla bunları enine boyuna çalışmalar zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda ele alıp nihai adımlarımızı atmak. Üçüncüsü de 'eğit-donat' anlayışıyla burada bu süreci kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek" dedi.

Türkiye'nin, yaklaşık bin 250 kilometre sınırı olan Suriye ve Irak'taki mevcut terör eylemleri, terör girişimleri için "Bizi ilgilendirmez" veya "Bize ne?" deme lüksü bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, "Şu anda yaklaşık 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde. 1,5 milyon sığınmacının Türkiye'ye geldiği ortamda biz hala 'Bize ne?' diyebilir miyiz? Bunun bir yerden şöyle veya böyle kesilmesi lazım. Kaldı ki, atılan bu adımlarda, başta Suriye rejimi olmak üzere, bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı. Böyle bir ortamla karşı karşıyasınız" diye konuştu.

“DİNİMİZ SAVUNMASIZ İNSANLARIN ÖLDÜRÜLMESİNE MÜSAADE ETMEZ”

Erdoğan, bölgede mazlum, mağdur durumda olanların savunucusu durumunda olan örgütler bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere bunlar da orada bir mücadele veriyorlar, bunun gibi benzer örgütler de var. Onlar da bir mücadele veriyorlar. Dünyada aklıselim maalesef 4 yıldır bu konuda hakim olmadı. 4 yıldır biz bunu hep seslendirdik ama hep yalnız kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu özellikle IŞİD terör örgütünün Irak'a geçişi, Irak'ın üçte birini işgal etmesi ve bu olaylardan sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük ölçekte mesela Musul'u boşaltmış olmaları, bunlar görünen gerçekler. Bütün bunlarla beraber bir de hakikaten çok acımasız devam eden ve bizim dinimiz İslam'la yakından uzaktan ilgisi, alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Çünkü bizim dinimiz İslam, barışın dinidir, kardeşliğin dinidir, birliğin beraberliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim dinimiz bir defa kesinlikle müsaade etmez.”

"EYLEMİN TARAFI OLMAK DURUMUNDAYDIK"

Türkiye'nin olayın tarafı olmaya aday olduğuna da işaret eden Erdoğan, "49 tane rehinemiz vardı. Ta baştan beri 'Onları sağ salim ülkemize getirmenin hesabı, gayreti içerisindeyiz' dedik. İçeriden ve dışarıdan birçok yakıştırmalar yapıldı. 'Ne duruyorsunuz? Ne yapacaksınız? Neyi bekliyorsunuz?' Biz bunları hep suskun geçirdik çünkü biz lafın veya sözün tarafı değil, eylemin tarafı olmak durumundaydık" dedi.

“SURİYE’DE AMERİKAN SİLAHI OLMAZ RUS SİLAHI OLUR”

Esed’e karşı savaşan çeşitli grupların elindeki silahların şuanda IŞİD’in elinde olduğu yönündeki soru üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de Amerika silahı olmaz daha çok Rus silahı olur. Irak’ta Maliki ordusu geri çekilince bıraktığı silahlar IŞİD örgütünün eline geçti” açıklamasında bulundu.