Adliyeye ifade vermek için gitmeye hazırlanan polisler avukatlarının adliye binasına 500 metre uzaklıktaki ofisinde gözaltına alınmaya çalışıldı.

Gözaltı süreleri dolduktan sonra serbest bırakılan 17 polisler sulh ceza hakimlerinin yoğunluğundan dolayı gruplar halinde ifade vermeye başlamıştı. Son olarak bugün 3 polis daha ifade verecekti. 3 polis adliye binasına gitmeden önce son kez avukatlarının Çağlayan'daki ofisinde bir araya geldi. Buradan adliyeye gitmek için hazırlanan polisleri kapıda bekleyen TEM polisleri gözaltına almak istedi.

Gözaltı kararına itiraz eden avukatlar ile TEM polisleri arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmaaların ardından polislerden Emniyet Amiri Gafur Ataç, Komiser Selman Yuyucu ve Emniyet Amiri Kürşat Durmuş, avukatları ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na yürüyerek gidiyor.

Avukatlar, polislerin teslim olmaya giderken kapının önünde gözaltına alınarak ve kelepçelenerek 'kaçmaya çalıştığı' algısının oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

BASIN MENSUPLARINI TEHDİT ETTİLER

Sahur operasyonunda gözaltına alınan polislerin avukatları, bürolarına giren çıkanları sivil bir araç içerisinde görüntülediklerini öne sürdükleri polisleri fark edince durumu tutanakla kayıtlara geçirmek istedi. Bu sırada polislerle avukatlar arasında tartışma yaşandı. Olayı takip eden basın mensuplarının görüntüsünü çeken bir polis memuru ise, "Sizin beni çekmeniz suç. Terörle Mücadele Kanunu'na göre ceza alırsınız." diyerek gazetecileri tehdit etti.

"ÇEKTİKLERİ GÖRÜNTÜLERİ SİLDİLER"

Olayla ilgili açıklama yapan avukatlar, "Büronun bulunduğu binaya girip çıkan herkesi kayda almışlar. Biz buraya gelip 'ne yapıyorsunuz? diye sorduğumuzda buranın kamuya açık bir alan olduğunu ve durabileceklerini söylediler. İlçe müdür yardımcısı olduğunu söyleyen bir kişi de gelip polisleri koruyor. Bizi polis karakoluna davet ediyor. Biz olay yerinin burası olduğunu ve tutanağın burada yapılmasını istiyoruz, ama nedense müdür bey buna yaklaşmıyor. Bu arada KOM polisleri de araç içerisine girerek çektikleri görüntüleri sildiler." dedi.

"POLİSLERİN ELLERİNDE TEKNİK VE FİZİKİ TAKİP KARARI YOK"

Avukat Sıddık Filiz, komşularının kendilerini arayarak 2 gündür gizemli kişilerin büroya gelip gidenleri kayıt altına aldığını söylediğini belirti. Filiz, " 22 Temmuz soruşturması sürecinde 17 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Müvekkillerimiz adliyeye gelip sorguya katılıyordu ve biz de bunların avukatlığını yapıyorduk. Müvekkillerimizin tutukluluğunu itiraz etmek için 2 gün boyunca adliyedeydik. Geç saatlerde komşularımız tarafından arandık ve büronuzun önünde bir takım insanlar var araçların içerisinde gizemli insanlar var. Büroyu ve gireni çıkanı çekiyorlar. Bir arkadaşımız kendisi çekildiği için o da onları çekti. Bize gelip durumu söyledi. İşimiz bittiği akşam gelip buradaki arkadaşlara niçin burada beklediklerini sorduk. '22 Temmuz sürecindeki polislerin avukatlığını yapıyorsunuz ve sizi tanıyoruz' dedi. 'CMK 140'a göre teknik ve fiziki takip kararı varsa gösterin bize' dedik, karar yok. 136. Madde; 'avukatın ofisi gözlenemez aranamaz ve takip altına alınamaz' diyor. Günlerdir neden beklemiyorsunuz? Bu soruşturma başladıktan sonra yakalama kararı olanlar var, onların eşleri geliyor ve neden insanları taciz ediyorsunuz? Burası dağ başı değil. Buraya gelen amire dedik ki 'burada tutanak ile bunu tanzim altına alın ve gerekli işlemleri yapın biz suç duyurusunda bulunacağız' dedik. Biz suç duyurusu için tutanak istiyoruz ama maalesef böyle bir şey yapmayacağını söyledi. Birinci sayfa bitti ikinci sayfa yazılırken bir telefon geldi ve kayboldu. Bu arada bekleyen polisler arabanın içerisinde telefonuyla oynayarak görüntüleri sildi. Emniyet amiri bu olaya şahittir, gördü ve müdahale etmedi. " şeklinde konuştu.

Olayın yaşandığı yere yakın bir binada görevli olan Ağa Güven isimli vatandaş da, "Biz geldik, direk bana sordular. Sen burada ne arıyorsun? Diye. 'Ben burada görevliyim' dedim. Ben akşam 6'dan beri gördüm ve burada geziyorlardı. 4-5 kişi sivil şekilde geziyorlardı. Bu binada çalışıyorum." dedi.