Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere hükümette pandemiyle ilgili yapılan çalışmalarda, salgının seyrine göre aşama aşama planlama gerçekleştiriliyor. Şehirlerarası yolculuklar, üniversite giriş sınavlarında zorunlu hale getirilen HES kodu uygulaması, İstanbul başta olmak üzere bazı belediyeler tarafından kamu binalarında da uygulanmaya başladı. HES kodu zorunluluğunun, hastaneler ve muayenehaneler için de düşünüldüğü belirtildi. Kamu ve özel işyerlerinde de HES kodu uygulamasına geçilebileceği dile getirildi. 

DUYARSIZLAR TAŞIYICI ROLÜNDE

Yaş gruplarının salgına yönelik duyarlılıklarıyla ilgili yapılan çalışmalarda, 17-35 yaş arasında ciddi sorun yaşandığı saptandı. Bu yaş grubunun kurallara uymadığı ve taşıyıcı olduğu belirtiliyor. 

Bu grupla ilgili olarak, denetim ve ceza uygulamasının yanı sıra, duyarlılık yaratılmasıyla ilgili özel çalışma yapılması öneriliyor. En duyarlı kesimin 35-60 yaş aralığı olduğu, 65 yaş üstüyle ilgili de zaman zaman sorun yaşandığı ifade ediliyor. 

Son verilere göre, salgın Ankara’da yüzde 30 oranında geriledi. İstanbul’da ise ekim ayının ilk 10 gününün önemli olduğu, şehre dönenlerle ilgili verilerin o tarihte görüleceği ifade ediliyor.

İstanbul’da erken alınan önlemlerin, ‘merdiven’ olarak nitelendirilen aşamalı artışın kontrol altında tutulmasını sağlayabileceği iddia ediliyor. Ancak uzmanlar, halen bir kişinin en az 3 kişiye hastalık bulaştırdığı, yayılma hızının azaltılması gerektiğini belirtiyorlar.

Kademeli mesai, kamu kurumlarına girişte HES kodu şartı, vaka takibinin sıkılaştırılıp denetimlerin artırılması ile koronavirüs vakalarındaki artış hızı düşerken özellikle İstanbul konusunda ekim ayının ilk 10 gününün çok önemli olduğu ifade ediliyor. 

Salgının başında Türkiye’deki tüm vakaların yüzde 60’tan fazlasının çıktığı İstanbul’da, memleketlerine gidenlerin dönüşlerinin ekim ayı başı itibarıyla yoğunlaşacağı, bu sebeple vaka sayısında ilk iki hafta artış yaşanması bekleniyor.

Ancak, alınan tedbirlerle bu artışın ‘kontrollü’ olmasını bekleyen uzmanlar, “İstanbul’da şu anda merdiven misali bir artış söz konusu, yani aşama aşama artıyor. Artış kontrollü gidiyor. Ekim ayının ilk 10 günü de böyle devam ederse, sıkıntı çıkmaz. 

Aksi hâlde memleketten dönüşlerle birlikte İstanbul ve Marmara Bölgesi’ndeki illerde yeniden yayılma başlar” değerlendirmesini yaptı. 

TOPLUM BAĞIŞIKLIĞI YÜZDE 10 CİVARINDA

Dünya salgın tarihine bakıldığında en uzun süreli salgının iki yıl sürdüğünü hatırlatan uzmanlar “Bu tür salgınlar 1,5-2 yılda bitiyor. Ama aşı veya ilaç bulunursa bu süre daha da kısalıyor. Önümüzdeki 3-4 aylık süreyi çok iyi yönetip kurallara uyulursa, yayılması düşer. Yaz aylarına doğru bağışıklık oranı artar. Yapılan tahminler İstanbul’daki bağışıklık oranın yüzde 25’e ulaştığı yönünde. 

Mayıs ayında yapılan araştırmada Türkiye’deki toplum bağışıklığı yüzde 1’ler civarındaydı. Türkiye genelinde bu oranın şu anda yüzde 8-10 civarında olduğu düşünülüyor. Eğer yaza kadar bağışıklık oranı Türkiye genelinde yüzde 50’ye ulaşırsa, koronavirüs salgın olmaktan çıkar” görüşünü dile getiriyor.