Türkiye'nin deprem gerçeğine ilişkin kritik bir son dakika haberi geldi. Yaklaşık 10 yıldır Sisam yakınlarında büyük bir deprem olacağını (İzmir depremi) belirten ve depremden üç gün önce de bunu tekrarlayan Prof. Dr. Ahmet Ercan, Bayraklı ve Bornova ağırlıklı yıkımın her şeye rağmen yine de ucuz atlatıldığını, Bu noktada yapılan en büyük hatanın Bayraklı bölgesindeki yanlış yapılaşma olduğunu söyledi ve Türkiye'yi hem mevcut durum için korkutacak hem de çok geç olmadan tedbir almak için zaman sağlayacak son dakika haberini paylaştı.

DEPREM TAHMİNLERİ İLE TANINIYOR! 3 GÜN ÖNCE İZMİR'İ UYARMIŞTI

Jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan tutarlı deprem tahminleriyle bilinen bir isim. İzmir'deki son depremi de 10 yıldır ifade ediyor. Hatta depremden 12 ve üç gün önce de uyarı yaptığını anlatıyor. Daha önce yine Foça-Karaburun-Midilli üçgeninde olacağını söylediği deprem 2017'de oldu. "O çok büyük bir deprem değildi. O dönem İzmir bir depremi hasarsız atlatarak güvenli bir alana girdi. Fakat son dönemde Sisam'ın üzerinde jeofizik bilgiler yığılmaya başlamıştı" açıklamasını yapıyot.

GELECEK 100 YILDA TÜRKİYEDE ONLARCA NOKTA ENERJİ BOŞALTACAK

Peki bu uyarılara rağmen İzmir'deki bu yıkımı önlemek için yapılabilecek bir şey var mıydı? Prof. Dr. Ahmet Ercan bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Üç gün önce yapılacak bir şey yoktu tabii. Uzun vadede yapılması gereken işler bunlar. Aslında beni en çok dinleyenler İzmirliler. Şehrin çevresini saran dağlara yerleşim yapılması gerekiyordu. Yapıldı da."

Ercan sözlerine şöyle devam etti;

CAN KAYBININ AZ OLMASINI BU BİLGİLERLE BİRLİKTE OKUYUN

"Örnek vermek gerekirse kuzeydeki Yamanlar Dağı. 99'dan beri yaptığım açıklamalar sonucunda, dağ şimdi toplu konutlarla dolu. Ayrıca Güney'deki Dikmen Dağı. Aydın yolu, Balçova, Buca... 'Bunlar sağlam yerler, buralara yerleşin' dedim. İnsanlar buralara yerleşmeye, toplu konutlar yapmaya başladı. Bu sayede aslında can kaybı bir miktar azaldı."

SIĞ TEMEL ÜZERİNE KARADENİZ YAPILAŞMASI BÜYÜK SORUN

En büyük hatanınsa Bayraklı'da yapıldığını belirten Ercan: "Bir süre önce Meles civarında, 1850'de kurumuş olan Halkapınar Gölü üzerinde, yani Bayraklı tarafında yapılaşma başladı. Göl üzeri noktaların yapılaşmaya açılması, idam ipine başını geçirmek gibi bir şeydir. Yaptığımız jeofizik araştırmalarda buranın zemininin çamur niteliğinde olduğunu görmüştük. Burada bina yapabilmek için gerekli temelin en az 86 metre olması gerektiğini bulmuştuk. Bir yapının temeli bu kadar olmayacağına göre...

Orada Karadeniz mimarisiyle sığ bir temel üzerine yerleşim başladı. Ayrıca bugün yıkılan yapılar mühendislik hizmeti alınmayan, denetlenmeyen mimarilerdir."