Erdoğan, konuşması sırasında Kılıçdaroğlu'nun SKK Genel Müdürü olduğu döneme ilişkin görüntüleri izletti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti’nin grup toplantısında konuşuyor. Kürsüye Filistin atkısıyla gelen Erdoğan, toplantıda merhum gazeteci Savaş Ay’ın yıllar önce SSK hastaneleriyle ilgili yaptığı ve dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nun da konuk olduğu programın görüntülerini izletti.
 
Erdoğan, "Savaş Ay'ın röportajı vardı A haber'de izlediniz mi? O zaman bu zat SSK'nın genel müdürüydü. Ben daha genişini göstereceğim" deyip görüntüleri izletti.
 
Erdoğan, "1992 - 1998 SSK Genel Müdürlüğü'nü Kılıçdaroğlu yaptı. O acı tablonun sorumlusu kim? Bunları bu ülke yaşadı" diye konuştu.
 
YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLAR RANDEVU İLE OY KULLANACAK

Biliyorsunuz yaptığımız düzenleme ile yurtdışındaki vatandaşlarımıza oy kullanma imkanı getirdik. İlk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçmenlerimiz oylarını kullanabilecek. 31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında ülkelere göre değişiklikler olacak. Bu tarihleri Yüksek Seçim Kurulu’nun internet sitesinden öğrenmek mümkün. Vatandaşlarımızın olduğu ülkelerde randevu sistemi uygulanıyor. YSK’nın sitesinde randevu alabilecek ve oy kullanabilecekler. Randevu alma işlemi dün başladı. Vatandaşlarımızın bu hususlara dikkat etmelerini, oylarını mutlaka ama mutlaka kullanmalarını hatırlatıyorum.

 O VATANDAŞIN HALİ NE

Az önce aslında bir belgesel oldu bu. Bildiğiniz gibi 92-98 arasında SKK Genel Müdürlüğünü Sayın Kılıçdaroğlu yaptı. Bu süreçte Sayın Çağan’ın da o dönemin bakanı olarak açıklamalarını duydunuz. O acı tablonun hiçbir sorumlusu yok. Bakan sorumlu değilim diyor, Genel Müdür sadece sırıtıyor dikkat ederseniz. Sorumlu değil, sen genel müdürsün. O vatandaşın hali ne. Bunları bu ülke yaşadı. Tüm halkımı sesleniyorum. Artık sağlıkta biz bunları yaşamıyoruz bunlar tarih oldu. Biz daha idealini nasıl getirebiliriz gayreti içindeyiz.

"TORBA YASAYI ÇIKARACAĞIZ"

TBMM Genel Kurul’u Torba Kanunu’nu görüşmeye devam ediyor. Başta Soma’daki madenci yakınlarımız ve tüm madenciler olmak üzere toplumun önemli kesimine haklar getirecek olan görüşmeler muhalefetin tutumu nedeniyle zor ilerliyor. İnşallah bu tasarıyı çıkacak ardından Meclis’i tatil edeceğiz.  

Bunların ortak adayı ne diyor? Beni 10 parti destekliyor. Bu partilerin oy oranına bir bakın. Bu çatının altına bir bakın BBP ve Devrimci halk partisi var. Sayın Devlet Bahçeli'ye yeni yol arkadaşları hayırlı olsun. Başta MHP ve BBP'deki kardeşlerim gerekli tepkiyi gösterecekler.

BBP'de de omurgalı siyasetçiler gerekli tepkiyi gösterdi. Bu kaolisyon eski Türkiye koalisyonudur. Yeni Türkiye eski koalisyonu yıkacaktır. Bu işin içinde malum medya işveren örgütleri ve Pensilvanya var.

Gazze'de 600'e yakın canımız şehit oldu. 100'den fazlası çocuk. İsrail tarihin unutmayacağı katliamlarından birini yapıyor. 1948'den bu yana periyodik olarak yapılan katilamlar ortadadır. 1980'de Sabra ve Şatilla, 1996'da Filistin'de.

600 insan hayatını kaybetti. BM'de ses yok. İslam ülkeleri sessiz. Halklar tepkilerini ortaya koydular. Gazze için, insanlık için ayağa kalkanları selamlıyorum.



"GEZİDE  BAŞARAMADIKLARINI 10 AĞUSTOS'TA BAŞARMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Türkiye'nin İsrail'e hukuku hatırlatması birilerini rahatsız ediyor. Türkiye'nin mazlumun yanında dimdik durması birilerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Önce Gezi olayları sokak eylemleriyle deviremedikleri hükümeti Pensilvanya'yı kullanarak devirmek istediler ama deviremediler. Gezi'de başaramadıklarını 17-25 Aralık'ta 30 Mart'ta başaramadıklarını şimdi 10 Ağustos'ta başarmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin de İsrail için nöbet tutmasını istiyorlar. Türkiye'ye gündem dayatamazsın. Türkiye'ye artık zalim devletler için nöbet tutturamazsın, parmak sallayarak istikamet çizdiremezsin.

Türkiye sussun hizada dursun istiyorlar. Biz olsak da olmasak da artık bu milletin iradesi hiçkimsenin ve istiklali hiçbir ülke ve odağın ipoteği altına alınmasın. Gezi'de bizi yok edebilirlerdi, 17-25 Aralık'ta bizi hapsedebilirlerdi. İstiyoruz ki artık bu ülke zalimlerin çıkarına peşkeş çekilmesin. Zalimin karşısında eğilip bükülecek bir ülke değiliz. İçerideki ve ihanet şebekeleri bizim üzerimize geliyor.

"İSRAİL'E JET YAKITI SATMIŞIZ"

Türkiye İsrail'e jet yakıtı satmışız. Dürüst olun dürüst. Zaten çıkınınızda tek şey var, yalan, iftira, takiye. Siz busunuz. Enerji Bakanım kaç kez açıkladı. Böyle bir şey sözkonusu değil. Ama bunlar öyle ciddi anlamda yalanı meslek edinmişler ki. Buraya İsrail'in uçağı gelir, havalimanından kendi yakıtını alır, bu her ulus için gittiği ülkelerde, bakımını yaptırır, yakıtını alır ve yoluna devam eder. Bunu İsrail'e jet yakıtı vermek olarak takdim ediyorsanız, ona söyleyecek bir şey yok. Aynı şekilde 40'a aşkın uçağımızda her hafta Tel Aviv'e gidiyor. Onlar da orada yakıtını alıyor.

Çıkmış Kılıçdaroğlu 'Kürecik'teki radar İsrail'e bilgi veriyor' diyor. Omurgalı şerefli olun ecdadınız gibi dik durun dik durmayı öğrenin. Bu radar bir NATO üyesi olmamız sebebiyle talebimiz üzerine bizim savunmamız için getirilmiş radarlardır. Kaldı ki İsrail'in böyle bir şeye ihtiyacı yok. Bu iftiraları İsrail medyası değil dalkavuk ve satışmış medya ve kalemler gündeme taşıyor.

Pensilvanya'daki zat Gazze için taziye yayımlamış. Efendisi İsrail'e tek bir laf söylemiyor. Yazıklar olsun. CHP'nin genel müdürü sosyal medyadan her duyduğunu doğru mu değil mi bakmasan gündeme taşıyor. Bir insan kendi ülkesine bu kadar Fransız olur mu? Cehalet paçalarından akıyor. Bu ülke hürdür. Ne içerideki ihanet şebekeleri ne dışarıdaki dalkavuklar bu ülkeye istikamet çizemez.''

 ERDOĞAN VEDA ETTİ

Eğer milletimin yetki verir beni seçerse bu benim bu kürsüden sizlere yaptığım son konuşma olacak. Tam 13 yıldır bu kürsüden sizlere seslendim. Bu kürsü her zaman ama her zaman milletin kürsüsü oldu. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Böyle inandık. Dinleyiciler zaman zaman değiştiler. Milletvekillerimiz yenilendi. Aramızda vefat nedeniyle ayrılanlar oldu. Aramızda dava sorumluluğunu taşıyamayıp çekilenler oldu. Eğer milletim beni cumhurbaşkanı olarak seçerse AK Parti'nin genel başkanı ve başbakan olarak bir başkası hitap edecek. Bu kürsüye belki bugün veda ederken gözümün arkada kalmadığını bilmenizi isterim.''