Milli Savunma Bakan İsmet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi'nin 52'nci kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmanın hatırlatılması üzerine, “Anayasa Mahkemesi Başkanı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi ne diyordu? 'Bu kişi Hukuk Fakültesi mezunu değil; bırakın Anayasa Mahkemesi'ne başkan olmayı, hakim bile olamaz' diyorlardı. Anayasa Mahkemesi Başkanının cuma günü yapmış olduğu konuşmayı Cumhuriyet Halk Partisi alkışlıyor. Buradan da anlaşılıyor ki ya başkan değişti ya Cumhuriyet Halk Partisi değişti ama biz biliyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumlar gibi kişilerin de genetik kodları vardır, kolay kolay değişmez. Cumhuriyet Halk Partisi'nin genetik kodları 1940'lardan kalmıştır. Dolayısıyla değişen kimdir? Muhtemelen diyeceklerdir ki, 'CHP değişmez, değişse değişse Haşim Kılıç değişmiştir' diyeceklerdir. Muhtemelen Kırşehir'den karşı şehre taşındığını ve beyaz Türklerin arasına katıldığını söylemek istiyor. Eğer ki Haşim Kılıç kendisinin değişmediğini, Cumhuriyet Halk Partisi'nin değiştiğini iddia ediyorsa o zaman da bununla ilişkin Twitter kararı da verildi. Mümkünatı böyle. O halde Cumhuriyet Halk Partisi'nin değiştiğine ilişkin bir mahkeme kararının ortaya koyulması lazım” dedi.

"HAŞİM KILIÇ BEY'E YAZIK OLDU"
Açıklamasında, ''Tabii diyor ki, 'Gömlek değiştirmek normal.' Biliyorsunuz herkes gömleğini değiştirebilir ama renk değiştirmek normal değildir'' diyen Yılmaz şunları söyledi: Hamdolsun rengimizi değiştirmedik biz. Allah'ın boyasıyla boyanmışız, Allah'ın boyasından daha güzeli de olmaz. Hukuken her bakımdan yanlış olan bir Twitter kararı var. Bu Twitter kararını hiç kimsenin, hiçbir hukukçunun, ben de bir hukuk doktoru olarak söylüyorum, doğrulayabilmesi, 'Uygundur' diyebilmesi mümkün değildir. İki tane sihirli kelime evrensel ve haberleşme özgürlüğü gibi sihirli kelimelerin arkasına saklanarak bu kararın yanlışlığını örtemezler. Ne yapmak istedi? Oysa Anayasa Mahkemesi millet adına karar veriyor, doğru mu? Millet adına karar veren bir kurumdan ne beklenir? O milleti oluşturan fertlerin onurunu ve kişilik haklarını koruması lazımdır. Anayasa Mahkemesi bu Twitter kararına ne yaptı? Kendi ulusunun, kendi milletinin, bireylerinin onurunu ve kişilik haklarını değil, dış odaklı bir ticari şirketin haklarını korudu. Dolayısıyla bunu bu milletin kabul edebilmesi mümkün değil. İşte bütün verilmiş olan bu kararın ezikliğiyle şimdi onu gölgelemek için de siyasi konuşma yapıldı. Ben yakıştıramadım. Haşim Kılıç Bey'e yazık oldu.''

BAKAN YAZICI: HAKİM MÜSTAKİM OLAMADI
İstanbul'da Feshane Uluslararası Fuar, Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Rize Günleri etkinliklerine katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın da hedefinde Anaya Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç vardı. “Mahkeme hakim yargı hukuk deyince bunun yerleşmiş özellikleri vardır" diyen Yazıcı, "Hakim sakin olması lazım, hakim metin olması lazım, müstakim olması lazım. Hakim hak, hukuktan bahsederken herkesin hukukunu gözetmesi lazım gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmayla ilgili kabineden gerekli değerlendirmelerin yapıldığına dikkat çeken Bakan Yazıcı, “Arkadaşlarımız değerlendirme yaptılar. Yani keşke Anayasa mahkemesinin kuruluş yıl dönümünde geleneksel halde gerçekleştirilen o konuşma, misafirlik hukukuna, misafirlerin, konukların kişilik haklarına saldırı teşkil edecek boyutta sözcükler içermeyen bir donanımda olsaydı. Siz iyi şeyler söylersiniz ama bu özeni göstermeseniz söyleyeceğiniz iyi şeylerde gölgede kalır etkisi azalır. Yani birisi size çok güzel bir yemek yapmış, herkesin ağzının tadına uygun onu servis etmesi önemli. Bunu getirip masaya pat diye bırakıyorsunuz. Yani o yemekten tat alınır mı? Yani böylesine bir konuşma. Dolayısıyla ben konuşmanın o kısımlarını hukuk devleti, bireysel haklar, insan haklarına vurgu yapılan o kısımlar elbette önemli. Bunlar bilinmeyen şeyler değil, düzeltilmeyen hususlar da değil. Yasama, yürütme, yargı bu alanda işlev gören icra eder. Hepimizin hedefi bu ülkede bu coğrafyada yaşayan insanlarımızın hak ve özgürlük alanındaki engelleri kaldırmaktır. Herkesin güven içerisinde yaşadığı bir toplum oluşturmaktır. Zaten yasama, yürütme ve yargının hedefi de budur. Bunlar belli alanlarda millete ait egemenlik hakkını kullanan erklerdir. Ama herkesin daha fazla metin ve müstakil olması gerekir. Yargı görevi yapanların daha fazla hassasiyet göstermesi gerekiyor. Yani bu konuda yapılan özensizlik dünkü yapılan konuşmalar (töreni) bana göre gölgelemiştir” diye konuştu. Protokol düzeniyle ilgili tartışmalara da değinen Bakan Yazıcı, “Bir arkadaşımız da davet konusuna değinmiştir doğrudur. Ben de bir korumun başkanı, devletin bir merasimine davet ederken devletin protokolünü de gözetmek zorundadır. Siz Ahmet'i çağırıyorsunuz, Mehmet'i çağırmıyorsunuz, niye çağırmıyorsunuz? Sizin keyfinize göre davet edeceğiniz bir tören değildir. Yani sorun zaten buradan başlamış. Dünkü konuşmaya yansıyan maalesef yansıyan o özensizlik gölgede bırakmıştır” şeklinde konuştu.