HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında hükümetin seçimlerden sonra oluşturacağı iddia edilen ‘Güvenlik Bakanlığı’na sert tepki gösterdi. Tan, bunun bir diktatörlük girişimi olduğunu belirtti. Taraf gazetesinde yer alan bir haberde 2015 genel seçimlerinin ardından TSK, MİT, Emniyet ve Jandarma’nın oluşturulacak ‘Güvenlik Bakanlığı’ bünyesinde toplanacağı iddiasını değerlendiren Altan Tan, “Bu, başlı başına bir diktatörlük girişimidir. Türkiye’de MİT’in kuruluş kanunu vardır. Kime bağlı bellidir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumu ortadadır, tartışmalıdır. Gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması gerektiği söylenmektedir. Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün statüsü ortadadır. Pekiyi siz bütün bunları tek bir kişiye bağlamakla ne yapmak istiyorsunuz?" diye sordu.

"BU, CİDDİ BİR DİKTATÖRLEŞME TEHLİKESİDİR"

Oluşturulacak bakanlığın başına MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın getirileceğinin söylendiğini belirten Altan Tan, MİT yasasında gelişmiş ülkelerde olmayan değişikliklere gidildiğini anımsatarak "Hükümet sürekli bir şeyler yapıyor, kanunlar çıkartıyor ve doymuyor, durmuyor ve durulmuyor. Pekiyi, ne yapmak istiyorsun? Bütün bunların hepsini tek bir şahsa, o tek bir şahsı da Sayın Cumhurbaşkanı’na bağlayarak nereye gideceksin? Bu, ciddi bir diktatörleşme tehlikesidir. Otoriterleşme tehlikesidir. İş maalesef daha da tekçi bir yapıya doğru gitmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Tan, kendilerinin şimdiden uyarı görevini yerine getirdiklerini ifade etti.

"YAŞANANLAR ‘CAMBAZA BAK CAMBAZA’ SÖYLEMİDİR"

Bir soru üzerine Türkiye’de Kürtlerin hak arama mücadelesinin demokratik, fikri ve siyasi olması gerektiğini kaydeden HDP’li Tan, "Türkiye’nin içinde bu saatten sonra çatışmanın, kavganın, şiddetin, silahın çözüme bir katkısı yoktur." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’yı Müslümanların keşfettiğine dair ifadelerinin sorulması üzerine ise Altan Tan, bunun kimseye faydasının dokunmayacağı polemikler olduğu değerlendirmesinde bulundu. Tan, "Türkiye’de bir buçuk kattrilyon liralık bir saray yapılmıştır. Bu sarayın günahının örtülsün diye bir sürü cami projeleri gündeme gelmiştir. Osmanlı sultanları da böyle yaparlardı.” diyerek Dolmabahçe Sarayı’nın 15 milyon altın borç alınarak yapıldığını ifade etti. Meselenin gerçek gündemi saptırma olduğunu söyleyen Tan, yaşananların ‘cambaza bak cambaza’ söylemi olduğunu belirtti.