<div>Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından zorla götürüldüğünü iddia eden aileler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelerek olaya tepki gösterdi. </div> <br> <div>Ellerinde çocuklarına ait fotoğraflar ve "Çocukların eli kalem tutmalı, silah değil", "15 yaşındaki çocukların siyasi düşüncesi olamaz" yazılı pankartla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelen aileler, çocuklarının terör örgütüne götürülüşüne tepki gösterdi.</div> <br> <div>Aileler, örgütün gençlik yapılanması olarak bilinen Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi'ne bağlı Mezopotamya Gençlik Araştırma Merkezi Derneği'nce 23 Nisan'da çocuklarının piknik bahanesiyle götürüldüğü Lice kırsalında terör örgütü PKK mensuplarına teslim edildiğini savundu.</div> <br> <div>Halime Gündüz'den 26 gündür haber alamadıklarını, Fırat Aydın Eren adlı bir öğrencinin de kardeşiyle dağa götürüldüğünü ifade eden Müslüm Gündüz, "Bunlar henüz 15 yaşındadır. Bu yaştaki çocuklar ulusal ve uluslarararası hukuka göre kendi iradeleriyle karar verme sorumluluğuna sahip değildir" dedi.</div> <br> <div>Lise öğrencisi Halime Gündüz'ün annesi Safiye Gündüz de 23 Nisan'dan bu yana haber alamadığı çocuğunun bir an önce kendilerine teslim edilmesini beklediklerini söyledi. Anne Gündüz, "O günden beri canlı mezardayım. Büyük acı çekiyorum, adeta her gün ölüyorum" dedi.</div> <br> <div>Diğer öğrenci Fırat Aydın Eren'in annesi Mahfuze Eren ise oğlunun bir derneğin organize ettiği piknikte kadın örgüt mensuplarınca yapılan propaganda sonucu kandırılıp dağa götürüldüğünü ifade etti. Anne Eren, oğluna kavuşana kadar oturma eylemi yapacağını, gerekirse açlık grevine gireceğini bildirdi.</div> <br> <div>Fırat Aydın Eren'in babaannesi Lamia Eren de 15 yaşındaki çocuğun kendi isteğiyle dağa gitmesinin mümkün olamayacağını anlatarak, "Barış istiyoruz. Kan, ölüm istemiyoruz. Evlatlarımızın okumasını istiyoruz. Oğlumuzun istikbaliyle oynadılar. Çok başarılı bir öğrenciydi. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt'e ulaştık. Ancak sonuç alamadık. Sayın Zümrüt bize, 'biz de onlara karşı bir şey yapamıyoruz' dedi" şeklinde konuştu.</div> <div><strong><br /> </strong></div> <div><strong>"EVLADIMI İSTİYORUM"</strong></div> <br> <div>Adana'dan gelerek Diyarbakır'da çocukları dağa götürülen ailelerin açıklamalarına destek veren Emine Temel de oğlu Hatip Temel'in Abdullah Öcalan'ın doğum günü dolasıyla Şanlıurfa'da düzenlenen etkinliğe katılmak için götürüldüğünü ve bir daha kendisinden haber alamadıklarını anlattı. Tek çocuğu olduğunu ve yüreğinin yandığını ifade eden Temel, şunları kaydetti: "Ben evladımı istiyorum. Allah, peygamber hakkı için Türkiye duysun. İnsan birbirine öyle yapmaz, günahtır. Eşim hasta. Bize oğlum bakıyordu. Haftalığı 50 liraya çalışıp bize bakıyordu. Biz barış istiyoruz. Her gün pencerenin önünde oğlumu bekliyorum. Ciğerim parçalandı. Babası duyunca kalp krizi geçirdi. Bu çocukları bırakın. Anneleri üzmeyin. Başbakan ve Cumhurbaşkanından yardım istiyoruz" dedi.</div> <br>