Onlarca işçi işsiz kalma tehlikesiyle yüz yüze. Aileler ise perişan. Gözyaşları içinde işsiz kalmak istemediklerini anlattılar. Bölgedeki esnaf ve sanatkarlar da Kaymaz Altın İşletmeleri’nin kapanmasının ekonomiyi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyor.

BİZİ DOYURUYORLAR

Bölge insanı Koza Altın İşletmeleri’nin sadece madencilik değil adeta bir hayır kuruluşu gibi çalıştığını anlatıyor. Koza Altın'ın kendisine her gün sıcak yemek gönderdiğini kaydeden Hatice Alagöz (72), "Buranın inşaatından itibaren yoksullara yemek, kömür ve giysi yardımı yapıyorlar. Ben de onlardan biriyim. Bugün boğazımdan sıcak bir yemek geçiyorsa onların sayesinde" açıklamasını yaptı. Alagöz'ün "Maden kapanırsa yemeğimi kim verecek" sözü yürek yaktı.

EVİMİZİ BAŞIMIZA YIKMASINLAR

Madenci Mevlüt Kılıç (33) bankaya 63 bin TL borcu olduğunu dile getirdi. Kanserli babasına aldığı maaşla bakan Kılıç, son olaylarla yaşadıkları sıkıntıyı anlattı. Kılıç, "Bize iş verenlere bu zulüm yeter. Yapılmasın artık. Yüzlerce insan ev almak için kredi çekti. Evimizi başımıza yıkmasınlar" dedi.

EVLİLİK HAYALİMİ YARIM BIRAKTILAR

Madenci Eser Yağcı (35) evlilik hayalleri kurarken yaşadıkları olay karşısında yıkıldığını anlattı. Hayallerinin ertelendiğini kaydeden Yağcı, "İnşallah kapanmaz. Herkes kredi çekti. Ekmeğimizi elimizden almasınlar" dedi. Anne Neşe Yağcı ise yapılan haksızlığa ateş püskürdü. Anne Yağcı, "İnsaf yok mu bunlarda. Bu insanlar bize ekmek, hastamıza ilaç yetiştirdi. Kim ne istiyor fakirliğimiz yetmiyor mu? Bizi rahat bıraksınlar" diye konuştu.

KARDEŞİ AKTÜTÜN’DE ŞEHİT DÜŞTÜ

Sivas'tan 14 yıl önce Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinin Kaymaz mahallesine gelin gelen Emine Göktaş (32) yaşadıklarına dayanamadığını dile getirdi. 2008 yılında Aktütün Karakolu baskınında kardeşi Muhammet Bahattin Erturan'ın şehit düşmesiyle yıkılan Göktaş, ikinci ciğer acısını yaşadığını vurguladı. Maddi ve manevi sıkıntı içindeyken Koza Altın'ın desteğiyle ayağa kalktığını anlattı. Göktaş, "Kardeş acısı ciğerimi parçaladı. Onun acısı dinmeden evimi yıkıyorlar. Burası olmasaydı kardeş acısına dayanamazdım. Üstüne bir de maddi sıkıntı girince gel de akıllı kal" diye konuştu.

BELİMİZİ BÜKMESİNLER

Eşinin çiftçi olduğunu söyleyen Göktaş, tek isteğinin oğullarının iyi bir eğitim alması olduğunu ifade etti. İşsiz kalmak istemediğinin altını çizen Göktaş, geçim sıkıntısı ile boğuşmak istemediğini vurguladı. Göktaş, "Hayvanlarımızın yemini dahi Akın Bey karşılıyor. Kuraklık olunca evime tarımdan ekmek girmedi. Buranın sayesinde ayakta kaldım, çocuklarıma harçlık verdim. Belimizi bükmesinler. İkinci kez ciğerimi sökmesinler" dedi. Temizlik görevlisi olarak madende çalışan Göktaş, yapılan haksızlığın durdurulmasını istedi.

KÖYÜMÜZÜ YAKSINLAR MADENİ DEĞİL

Maden işçilerini taşıyan servis şoförü Talat Saffet Hızlı (75) işçileri taşımak için aldığı arabalarından ayrılmak istemiyor. 300 bin TL kredi çekerek aldığı servis araçlarında madencileri taşıyan Hızlı, "Bizi batırmasınlar. Burayı kapatırlarsa 300 bin TL borcum bankada kalacak. Bize de yazık" ifadesini kullandı. Hızlı'nın eşi Gonca Hızlı maden sayesinde geçimlerini sağladıklarını açıklarken "Köyümüzü yaksınlar ama ocağımızı değil" sözleri acı gerçeği ortaya koydu.

BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENİRİZ

Madenci Tahirhan Duman (31), işsiz kalmaktan korktuklarını belirtti. Okula hiç gitmediği için çaldığı her kapının yüzüne kapandığını söyleyen Duman, "Diplomasız olduğum için tekme atmayan tek yer bu maden oldu. Çocuklarımı onların verdiği parayla doyuruyorum" açıklamasını yaptı. Çalışmaya başlayınca ev almak için bankadan kredi çektiğini vurgulayan Duman, madenin kapanması halinde borç batağına sürükleneceğini ifade etti.

HIRSIZLIK MI YAPALIM?

Madenci Tekin Kocabaş (39), yaşananlardan en çok hasta kızının etkilendiğini vurguladı. Zihinsel engelli ve böbrek yetmezliği olan Tuğçe'nin (14) her gün kendisine "Baba bugün işe gitmen gerekmiyor mu" diye sorduğunu aktardı. Kızının sorusu karşısında boğazının düğümlendiğini belirten Kocabaş, "5 yıl oldu burada çalışmaya başlayalı. O günden beri maddi sıkıntı yaşamadım. Rahatımızı niye kaçırıyorlar. İlla hırsızlık mı yapmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.

ÇOCUĞUMU TEDAVİ ETTİREMEM

Tuğçe'nin annesi Ayşe Kocabaş da 4 yıldır madende görev yapıyor. 4 yıldır hayat yaşadığının farkına vardıklarını belirten Kocabaş, "Her gece yavrumu doktora götüremem korkusu uykumu kaçırmaya başladı" dedi.

ÇOCUKLARIMIZIN BEZİ BİLE MADENDEN

Koza Altın Madenleri’nin sadece madende çalışanlarına değil bölge halkının kalkınması için de büyük çaba sarf ettiğini anlatan Birgün Ceylan (30), çocuklarının bezinin dahi Koza grubu tarafından karşılandığını belirtti. Ceylan, "Eşim madende çalışıyor. Madende çalışsın çalışmasın herkesin derdine koşuyorlar. Bu iş olmasaydı eşimle çoktan ayrılmıştık. Yuvamızı kurtardılar" diye konuştu. Yapılan haksızlığın canını yaktığını dile getirdi.

MÜSLÜMANLIĞA SIĞMAZ 

Yıllardır İzmir'in Bergama ilçesinde taş keserek evine ekmek götüren Ahmet Maltaş, emekli olunca memleketi Kaymaz'a geldi. 5 evladını taştan çıkardığı ekmekle büyüttüğünü belirten Maltaş, yaşanan hukuksuzluğa tepki gösterdi. Maltaş, "Benim bu dünyada bir taşım dahi yok. 3 evladım bu madende ekmek yiyor. Taşla 5 çocuk büyüttüm. Kimse bize aç mısın demezken Koza ekmek kapısını açtı. Yapılanlar Müslümanlığa sığmaz. Ekmeklerimize karışmayın" diye konuştu.