Budak, yaptığı yazılı açıklamada, ekonomideki darboğazın Kanun Hükmünde Kararname'lerle aşılmaya çalışıldığını ancak bunların yeni sorunlara kapı aralayacağını öne sürdü.
Hükümetin sicil affı ile ilgili TBMM'den yasa çıkardığını, bankaların bunu uygulamaktan çekindiğini belirten Budak, şöyle devam etti:
"Sicil affı TBMM'de görüşülürken, uyarılara kulak tıkayarak daha somut düzenleme yapmaktan kaçınanlar, bugün çok daha geniş yetkiyi KHK ile veriyor. Büyük sorunlara yol açabilecek bir kapıyı aralıyor. Türkiye geçmişteki bankacılık krizini neden yaşadı? Bu düzenleme, en fazla yandaş kredilerine yarayacaktır. Kamu bankalarının Varlık Fonu'na aktarılarak, denetimden kaçırıldığı da dikkate alındığında, yandaşların sıkıntılı kredilerinin çok daha rahat şekilde yapılandırılacağını söylemek kehanet olmayacaktır."
KHK'larla en çok değişiklik yapılan konuların başında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) aktarılan şirketlerin geldiğini vurgulayan Budak, şunları kaydetti:
"Neredeyse her KHK'de TMSF'ye aktarılan şirketlerle ilgili bir düzenleme yapılıyor. TMSF satacaktı olmadı tüm yetkiler TMSF'nin bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'ye verildi. Bakan satacak derken, şimdi müsadere yolu açıldı. Müsadere kararı verilen şirketleri yine TMSF satacak ve sağlanan gelir Hazineye aktarılacak. Peki terörle ilgisi olmayan ancak bu şirketlerle iş yapmış olanlar, bu şirketlerden alacaklı olanlar ne olacak? Bu konuda ciddi sıkıntılar var. Zincirlime etkiyle sıkıntı yayılıyor."
Budak, iç ve dış politikadaki büyük hatalar sonucunda Türkiye ekonomisinin sıkıntıya düştüğünü ve AK Parti'nin referandum sürecinde halkın bu olumsuz etkileri hissetmemesi için "OHAL fırsatçılığı" ile günü kurtarmaya dönük adımlar attığını iddia etti.
Budak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"KOBİ'lerin takibe düşen kredi oranı yüzde 5'i geçmiş durumda. Protestolu senet tutarı rekor kırıyor. Kepenk indiren esnaf sayısı rekor kırıyor. Turizmde 10 milyar dolarlık kayıp var. İşsizlik yüzde 11.8'le rekor kırıyor. Enflasyon çift haneli rakamlara geldi. Belirsizlik ve riskler arttı. Şimdi OHAL KHK'leri ile bu sıkıntılar ötelenmeye çalışılıyor ama bunun için Türkiye'ye çok daha büyük faturalar çıkaracak düzenlemeler yapılıyor. Halkımızın sırtına daha büyük yükler bindirecek adımlar atılıyor. Türkiye'nin geleceği, tek adam rejimi için karartılıyor."
