İyi bilin ki dünya hayatı ancak bir oyundan, bir eğlenceden, bir süs ve gösterişten, aranızda bir öğünmeden, mal ve evlatta çokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki, onun bitirdiği ekinler çiftçilerin hoşuna gider. Sonra kuruyuverir de sen onu sapsarı kesilmiş görürsün. Ardından da çerçöp hâline gelirler. Ahirette kâfirlere şiddetli bir azap, Müminlere ise Allah’tan bir bağışlama ve rıza vardır. Evet, dünya hayatı, aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir. (Hadid 20)
Dünya hayatı budur. Başkada bir şey değildir. Bakın nasıl oyunlar oynanıyor. Bir kısmı oyun ve oyunlarla vakit geçirirken bir kısmı süs ve gösterişten kasım kasım kasılır dururlar. Paraları ve makamları ile öğünürler. Güç ve gösterişleri ile böbürlenirler. 
Hâlbuki dün ve evvelki zamanlarda da malı, mülkü, saltanatıyla öğünenler vardı. Ve onlar hiç ölmeyeceklerdi. Ama öldüler. Bugün zenginlikleri ve çevreleri ile övünenler de ölecekler. Bir yağmur yağar da topraktan nice bitkiler çıkar. İnsanlık mutlu olur ve onunla hayatlarını idame ettirirler. Sonra…
O yemyeşil bitkiler, sapsarı olurlar. Ardından çerçöp haline gelirler. İnsanlarda böyledir. Doğarlar, büyürler. Gençlik ve olgunluk yaşlarında tıpkı bitkiler gibi her yanlarından güç kuvvet görülür. Sonra sararır benizler de beller bükülür. Eller tutmaz, dizler bükülmez, gözler görmez olur. Diller konuşamaz olur. Bitkiler gibi sararır ve çerçöp olurlar. 
Hiç kimse malına mülküne şan ve şöhretine güvenmesin. Âdem Peygamberimizden itibaren nice insan geldi geçti. Bizim de zamanımız gelecek bizde gideceğiz. Bizlerde sararıp solacağız. Ve sonunda çerçöp olup gideceğiz. Adımız sanımız kalmayacak.
Şimdi işin gerçek yüzüne bakalım. Dünyada yaşantımıza göre, ahiretimiz ya azaptır veya bağışlanma ve huzura ermedir.
Dünya hayatı aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir. 
Geçmişe bakalım. Yenilmez orduların başında bulunan komutanlar nerede? Zenginliğinden dolayı uykusuz kalıp zenginliğinin fayda vermediği kişiler nerede? Dizelikleri ile baş döndüren hanımlar, güçlü erkekler nerede? Sahi adlarını hatırlıyor musunuz? Hepsi geldiler, oyuncakları ile oynadılar ve gittiler. Bunların içinde Allah’a (cc) uyanları unutmuyoruz. Yusuf Peygamber gibi. Diğerleri hep kaybolup gittiler, unutuldular.
Şimdi ne durumdayız ona bakalım. Dünyayı idare eden devletlerin dünkü yöneticileri ne oldu dersiniz? İsimlerini bile hatırlamıyoruz. Nice devletler ve yöneticiler geldiler oyun ve oyuncakları ile oynadılar. Şimdiki yöneticilerde oynuyorlar. Ve onlarda zamanları gelince sararıp solacaklar. Çerçöp olup dünyadan göçecekler.
Dostlarım dünyada ne kadar kaldığımız, ne yaptığımız değil, göçüp gittiğimizde Allah (cc) bize nasıl davranacağı önemlidir. Her bir insan yarınına ne hazırladı ona baksın. Siyaset arenası yarına baksın. Burada hesap vermek kolaydır. Allah’a (cc) hesap vermek zordur. Amir, memur, işveren işçi, çiftçi, köylü, kentli, öğretmen öğrenci, herkes hesabını vereceği işler yapsınlar. Yoksa çerçöp olduktan sonra pişmanlık fayda vermiyor. 
Sel felaketlerinde ölen vatandaşlarımıza, arkadaşım Sami Uçak kardeşime, meslektaşım Niyazi Özkan kardeşime ve bütün geçmişlerimize Allah’tan (cc) rahmet diliyorum. 
Allah memleketimizi, milletimizi ve devletimizi daima mansur ve muzaffer eylesin.
Selam ve dualarımla.
Saim ORAL, Kartal 20 Ağustos 2021